Güneşin gözüme çarpmasıyla uyandım. Karnımda iki el hissettim. Yavaşça kafamı arkaya çevirirken bana sarılarak uyuyan Berk'i. gördüm. Elini belimden çekip kurtulacakken tam Berk'in uyandığını hissettim. Kalkmaya çalıştığımı anlayınca daha sıkı sarılmaya başladı. Ve ben kalkamadım çok güçlüydü. Birden saçımı konaklamaya başladı. Ondan kurtulmaya çalıştım. Sonra kendisi kalktı.
- s-sen ne yaptığını sanıyorsun? Bana sarılamazsın
Yanağımın kızar dığını hissediyordum. Ve neden kekelediğimi bilmiyordum. Sanırım bu tavrım hoşuna gitmişti. Sırıttı yatağa eğilip yanağıma bir buse kondurdu. Şaşırmıştım ve kızmıştım. Tam konuşacakken gitti ve kapıyıda kitled . Bu sinirimi daha çok bozmuştu. Ama sakin kalmaya karar verdim. Çünkü burayı bilmiyordum. Belki yakın ve sakin davranıp kapılarını açarlardı ve bende kaçardım. Yaklaşık 1 saat sonra yeniden geldi. Ve elinde kahvaltı tepsisi vardı. Dün hiç birşey yememiştim. Ama hala aç değildim garipti. Tepsiyi bacağıma koydu.
-ama ben
Derken sözümü kesti.
-sakın ben sana dün ne dedim? Sözümden çıkma dedim. Hem dünde hiç birşey yemedim. Eğer yemezsen bayılıcaksın ve ölüceksin
Bu çocuk bana zorlamı yemek yediriyor
-hatırlıyorum dün ne dediğini dün yemedim ama aç falan değilim hem ben zaten kahvaltı etmeyi sevmem ve yemek yemem. Ve bu arada yemek yemeden ölme süresi 1 hafta yani daha altı günümü var. Ve yemeye bilirim.
- evet altı günün var ama eğer biraz da varsa ölmeye aç değilsen veya sevmesen de yemek yemezsen seni ben öldürürüm şimdi YE ŞUNU
Biraz da olsa ürktüm.
- şimdi ben çıkıyorum geldiğimde birazda olsa yememiş olursan olucaklardan sorumlu değilim.
Diyip çıktı. Ondan korktuğum için bir çatal aldım. Ama canım yemek istemiyordum. Yediklerimi sayıyordum. 10 şey yedikten sonra durdum. Yemeyi bıraktım. Tepsi komidine koydum doğrulduktan hemen sonra içeri girdi. Sinirlenmişti.
- SANA YERi DEMİŞTİM.
- yedim.
-yemişe hiç benzemiyorsun.
- gerçekten yedim.
Bana inanmamıştı. Nefes alıp verip çıktı. Ve geri gelmedi. Akşam oluyordu. Ve bende sıkılmıştım. İçeri takım elbiseli bir adam girdi.
- efendim Berk bey bunu yemenizi söyledi yoksa kötü olacakmış.
O adamdan korktuğum için bende az da olsa yedim. Ve tepsiyi yatağa koydum. Bende sıkıldığım için pencerenin önüne gidip dışarı bakmaya başladım. Biraz baktıktan sonra yatağa oturdum. O sırada içeri bir kadın girdi ve saçımı tuttu çok sıkı çekiyordu canım acıyordu. Elini saçımdan kurtarmaya çalıştım. Ama çok sertti yapamadım. Bağırıyordu ve ne olduğunu anlamadan Berk girdi ve kızı saçımdan kurtardı. Ve bende dengemi kaybetip yere düştüm. Kız berk'e bağırıyordu. Az da olsa sesleri duyuluyordu.
- BERK O KIZ KİM NEYŞİ VAR BURDA
- BU SENİ İLGİLENDİRMEZ
- EVET İLGİLENDİRİR
- GİT BAŞIMDAN SEN KİMİSİNDE BANA HESAP SORUYORSUN HEMEN GİT BURDAN
Berk bunu dedikten sonra sert bir kapı sesi duydum. Ve çok zaman geçmeden. Berk odaya girdi.
- iyi misin??
Dedi bende evet anlamında başımı salladım. Eliyle yanağımın okşadı. Ve bende elini sertçe yittim. Yittikten sonra gözü tepsiye gitti.
- sadece bu kadar mı yedin?
- sana aç olmadığımı söyledim.
- neyse buda bir gelişme bu arada al bu sana
Bana bir kimlik uzattı
- bune
- kimlik kartı
- onu görüyorum. Ama neden olduğunu anlamadım. Brnim zaten kimlik kartıma var.
- olduğunu biliyorum
- e o zaman
- sana aç şöyle bir soru açaba bakanlık 18 yaşından küçükleri evlendiriyor mu ?
- hayır ama bu hala nerden olduğunu anlamadım.
- çok safsın küçüğüm 2 gün sonra evleniyorsun ve senin diğer kimlik kartında 16 yaşında olduğun için bunu yaptırdım.
- ne evleniyorsun muyum? Ama ben istemiyorum.
- sana seçenek sunduğumuz hatırlamıyorum evleniyorsun dedim. O yüzden evleniceksin ve yarından düğün alışverişine gidicez. Şimdi bu giysilerle yatma
Dedi ve bir dolap açtı ve dolaptan bana pijama verdi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bana bunu verdi
- bunları giyve öyle yat iyi geceler fıstık.
Diyip çıktı bende mecburen giydim.
Arkadaşlar umarım beğenmişsinizdir. Sizleri seviyorum. Bay bay 😘
