Aynanın karşısına geçip üstüme başıma baktım. Akşam yemeği için hazırlanmıştım. Jimin'i bugün tekrar göreceğim için heyecanlıydım. Telefonumdan gelen bildirim sesine döndüm.
ChimChim: Naber Cookie? Hazır Mısın? Yemek Hazır! Bekliyorum^^
Ben: Hazırım Ve Geliyorum~
Gülümseyip telefonumu cebime koydum. Merdivenlerden yukarı çıkıp kapıyı çaldım. Jimin kapıyı açtı, üzerinde takım olan mavi büyük ihtimalle yeni olan bir pijama vardı. O an çok tatlı olduğunu düşündüm.
Içeri geçip biraz sohbet ettik ve yemeğe geçtik. Ramen, Ddukbokki, Tteok, Bulgogi, Kimchi, Kimbap, Yukhoe ve Bingsu hazırlamıştı.
"Çok güzel olmuş Jimin"
"Afiyet olsun"
Yemek yerken Jimin'e ister istemez bakıyordum. Gözüme çok tatlı gözüküyordu. Yalandan öksürüp kafamı kaldırdım.
"Jimin, okulumuz bittikten sonra ne yapıcaksın?"
Jimin elindeki yemek çubuklarını masaya bıraktı.
"Bilmem, henüz tam karar vermiş değilim ama sevdiğim işi yapmak istiyorum"
"Anladım, umarım herşey istediğin gibi olur"
"Peki sen Cookie?"
"Henüz düşünmedim. Ama bende senin gibi yapacağım" Gülümseyerek göz kırptım.
Jimin gülümseyerek yemeğe devam etti. Yemeğimiz bittikten sonra geçen seferki gibi film izlemeye başladık. Namjoon'un önerdiği 'Friends' adlı filmi izliyorduk. Film sesi dışında olan sessizliği fark edince konuşmaya başladım.
"Jimin, sence film nasıl? Namjoon'un dediği kadar var mı?"
Cevap gelmedi sadece bir çift nefes sesi duyuyordum. Yanıma baktığımda Jimin'in uyuduğunu fark ettim. Saçları gözüme çarptı, yumuşacıklardı. Sabah ki gibi tekrar okşadım. Onu korumak istiyordum, sadece bana baksın benimle konuşsun istiyordum. Neden tek arkadaşı ben olamazdım ki? Evet, bu bencillikti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
