Ben Alisa. Ben okulları bitireli 2 yıl falan oluyor.Ben evliyim ve hala maceracı arkeolok Alisa olarak biliniyorum. Ben çok iyi bir araştırmacı ve yüzücüyüm.çok eskilerden beri aranan bir tane aslan kadehi vardı ve onu ilk bulan dünyada tek arkeolog verme tek arkeolog ben değildim de aslan kadini bulan ilk ve tek Akyol yaptım onu demeye çalıştım.ama aslında tabii ki ilk önce timsahları sonra mağara cinlerini geçtim arkadaşları gördüm kader alıp hemen koşmaya başladım ben mağaradan çıkınca beni peçeteler oradan uçakla götürdüler beni bizim grup bana çok yardımcı oluyor.yeni bir maceraya çıkıyordum .dev timsah beni yemeye çalıştığı gün grup Yeni kurtarmıştı .o günleri hala hatırlıyorum tabii o zaman 13 yaşındaydım. şimdi biraz daha büyüdüm ekip arkadaşım angel da 13 yaşındaydı .kızgın flamingo tüyü aramaya çıktım. şu an pembe flamingo tüyünü alır almaz ya da pembe kızgın flamingo tüyünün alır almaz hemen vazoya koydum. aradan zaman geçti ,en iyi arkeolog ödülünü kazandım.aradan günler geçti yeni macera ya çıktım Afrika mumyasının oradan mumya kılıcını alacaktım. Bu işi tek başıma başardım ve çok sevindim artık angel da benim grup arkadaşım değildi onu başkasıyla eşleştir diler ben evliyim ya eşim ile çalışıyorum. Sonra uçağa bindim. Uçağın kontrolünü şoför kaybedip bir yere düştü aslında tam da bir mağaranın ortasına düşmüştüm. Yukarıdan ışık geldiğini gördüm.oraya ulaşmaya çalıştım ama ulaşamayacağını anlayınca sonra mağaranın yolunu ilerledim. Sonuna kadar yolu izledim. Yerde derin bir su gördüm ve daldım suya. Timsahlar vardı .çıkışı gördüm Kayalar daraldı. peşimde timsah vardı. Kendimi yukarı çektim ,çektim ve çektim yukarı fırladım. Çok rahatladım. İlerledim. ileride çıkışı gördüm. Serkan ipler gördüm. Sallanarak karşıya geçtim. karşıda okumu çıkarttım. Tuzaklar vardı.Okumla tuzakları kestim. İleride çıkışı gördüm. Yalnız heryer sel olmuş. Atladığım bir kaya parçasına. Suya düştüm. Yüzeye çıkmaya çalıştım. Çıkamayacağını öğrenince dibe indim. Oradan çıkışı buldum ve çıktım yüzeye. Derin bir nefes aldım. Parçaların üstüne zıplaya zıplaya geçtim.kırılmamış Bir binanın ya da parçalanmamış bir binanın üstüne tırmandı. Çatıya çıktım ve bir süre bekledim orada. Uçak geldi ve beni aldı. Uçak bu sefer ormana düştü. Ben etrafıma bakındım. Ne zaman bir yere düşsem içinde timsah olmayan yer yok! Timsahlar her yerde beni buluyor ve şu an bir timsahtan kaçıyorum çamurun içinde. Çamurdan sonradan kurtuldum ve uçakla birlikte çıktık .beni bir yerde bıraktılar. Bu çok eğlenceli bir macera lardan biriydi. Benim bugünlük işim bitmişti ama yarın yeni bir maceraya çıkacaktım. Yarın oldu ve macera için hazırlandım. Öylesine macera olsun diye takıldık ama. Yani bir görev falan yoktu. Yeniden bir mağaraya düştüm o da şey oldu şöyle oldu biz eğlenmek için macera olsun diye geldik ya orada eğlenirken birden ayağım kayıp arkadaki Derince yere düştüm.Eşim elinden tutup çekti ve beni yukarı çıkarttı. İyi ki yine öyle garip garip yollardan geçmedim.sonra birlikte yüzme işimiz bittikten sonra eve gittik biraz kahvaltı falan edin oturup sohbet ettik. Güzel güzel hazırlandık çünkü biz bir restoranta gidecektik. Orada yemek yedik tadı çok güzeldi yemeğin! En sevdiğim şey daha söyledi!biz yemekleri yedikten sonra yine göreve' çağırdı bizi! İşler sonsuza kadar böyle işledi. ( Son)
