Elif 'i okuluna bırakmak için arabasına alan Ömer , Elif'in ne kadar neşeli bir kız olduğunu anlamaya başlamıştı.Hiç
bir şeyi umursamıyor sürekli yüzünde gülücükler açıyordu.Elif'in bu hali Ömer'i de neşelendirmişti fakat Elif bir türlü rahat
duramıyordu . Arabaya bindiğinde ayaklarını cama doğru uzatmış ve bu yüzden Ömer'den azar işitmişti . Ama bu daha
bişey değildi . Nihayet okula gelebilmişlerdi . Elif , Ömer'in verdiği karta baktı ve mesleğinin kreatif direktörlük olduğunu
gördü ve hemen "Demek kreatif direktörsün.Nasıl bi iş bu böyle ? " dedi .
- Reklamcılık gibi .
+ Eğer bu kart sahteyse plakandan seni bulur polise şikayet ederim .
- Hıhı peki ya oda sahteyse :)
+ Ufff neyse beni almaya gel tamam mı ben seni ararım görüşürüz .
Ömer tek bi kelime edemeden Elif kapıyı kapattı ve okula doğru yürümeye başladı . Ömerse ne olduğunu hala tam
anlayamamış olmakla birlikte arabasını iş yerine sürdü .
İş yerine geldiğinde yine o asık suratlı patronunun yüzünü göreceği için nefret ediyordu . İsminin Cengiz olduğunu
söyleyen bu adam gerçekten çok asık suratlıydı . Herşeye her an sinirlenebilme gibi bir özelliği vardı ve bu yüzden
çalışanların çoğu ondan nefret ederdi . Fakat bazı çalışanlar yalakalık yaparak onun gönlünü hoş tutardı ve bu yüzden
hiç azar işitmez ve hiç bir iş yapmazlardı . Sadece çok kolay işleri göze batmamak için istemsiz bir şekilde yaparlardı .
Bu durum diğer çalışanları çok sinirlendiriyordu fakat kovulma riskini göze alamıyor ve çalışmaya devam ediyorlardı .
Ömer 'de bunlardan bir tanesiydi .
Ofisine geçmek isterken patronun sekreteri Emine hanım , kendisini patronun çağırdığını söyledi . Ömer hiç telaşa
kapılmadan "Bugün ne için fırça yiyecez dur bakalım" diye söylendi . Fakat bu kez patron Cengiz Bey fırça atmak için
değil , önemli bir iş için çağırmıştı Ömer 'i . Kapıyı iki kez tıklattıktan sonra içeri girdi . Cengiz Bey 'in işaret etmesiyle
oturdu ve söze Cengiz Bey başladı .
- Japonlar ' ın bir sakız markası var ismi Acuo . Türkiye'ye açılmaya karar vermişler ve bizden bu yeni marka için
daha önce hiç benzeri olmayan bir sakız reklamı yapmamızı istiyorlar . Düşündüm taşındım bu işi sana layık gördüm .
Senin ne kadar iyi bir kreatif direktör(reklam tasarımcısı) olduğunu biliyorum . Fakat aynı zamanda bu işi Enver'e de
verdim . Böylece kim daha güzel bir çalışma yaparsa burada kalacak . Kim diğerinden kötü bir çalışma yaparsa onu
Eskişehir'deki şubeye göndereceğim .
+ Daha önce hiç benzeri olmayan mı dediniz Cengiz Bey ?
- Kesinlikle . Eğer bu projeyi bizim şirket kazanırsa yüklü miktarda para alacağız . Tabi sende sana düşen payı alırsın .
+ Cengiz Bey ben şu sıralar fazla iyi değilim bu işi almasam olur mu ?
- Eskişehir'e şimdiden gitmek istiyorsun yani . Bak Ömer bu iş şirketimizin şu ana kadar aldığı en büyük iş . Bunu geri çeviremeyiz . Tamam mı ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pardon ! Seni Seviyorum
RomanceAşkın yaşı var mıdır sizce ? Bana göre yoktur . İki insan kaç yaşında olurlarsa olsunlar,aralarındaki yaş farkı ne kadar olursa olsun bu bir gönül işidir.İki insan birbirine sıcak geliyorsa o aşkın önüne kimse geçemeyecektir.Okuyacağınız hikaye bunu...