SEVDİĞİM (Tamamlandı)

SENİ ÇOK SEVİYORUM 💞

1 ay sonra
Artık azeri sevdiğimden emindim ve bu gün ona söyliyecektim. Ama Azer evde değildi Fadik teyzeye zaten soramazdım. Yılmazı gördüm.
Karaca : Yılmaz Azer nerde haberin var mı?
Yılmaz : Yok valla ablam en son ben çıkıyorum deyip gitti.
O anda telefonum çaldı arayan Azerdi.
Karaca : Azer nerdesin sen?
Azer : Hanımefendi Azer Kurtuluşun nesi oluyorsunuz.
Karaca : Pardon siz kimsiniz?
Azer : Ben hastane görevlisiyim. En son sizinle konuştuğu için sizi aradık Azer bey vurulmuş.
o an gözümden yaş düştü. Karaca : Hangi hastane Tamam hemen geliyorum.
Yılmaza olanları anlatıp fadik teyze ileberaber hastaneye gittik şuan ameliyathanenin önündeydik içimden dualar ediyordum. Çünkü ben bir sevdiğimi daha kaybetmeyi kaldıramazdım.
1 saat sonra
Ameliyathanenin kapısındam doktor çıktı.
Doktor : Geçmiş olsun. Azer bey çok güçlü ama kurşun 1 santim yukarı gelseydi ölebilirdi. Şuan yoğun bakıma alıcaz. Sadece 2 kişi girebilir içeriye.
Doktor gitti azer ise yoğun bakıma alınmıştı. Ben ise yoğun bakım camına ellerimi koymuş onun uyanmasını bekliyordum. Fadik teyze girmişti yanına
Yılmaz : Karaca gelebilir misin
Karaca : (Yılmazın yanına gittim.) Efendim yılmaz.
Yılmaz : Karaca annemden sonra içeriye sen gir belki senin sesini duyarsa gözlerini açar Çünkü abim seni çok seviyor.
Gözüm doldu ama ağlayamazdım azer beni böyle görmemeliydi. Fadik teyze çıktıktan sonra içeri ben girdim.
Onu o halde görünce daha kötü olmuştum.
Karaca : Biliyorum belki beni duymuyorsun ama sen uyan aynısını tekrar söyliycem. Ben seni çok seviyorum. Senin de beni sevdiğini biliyorum. Uyan be gamzesine ömrümü verebileceğim adam uyan da ben herkesi karşıma almaya razıyım yeter ki uyan be.
Bi anda azer tuttuğum elimi sıktı. Ve göerini açtım bende şuan mutluluktan ağlıyordum.
Karaca : Azer.
Azer : KARACAM. Ama bak hala ağlıyorsun ağlama lütfen.
Karaca : (Hemen elimin tersiyle gözyaşlarımı sildim) Ben doktoru çağarayım
Oda olumlu anlamda kafasını salladı.
Bende hemen odadan çıktım doktora haber verdim.
1 Hafta sonra
Azeri eve getirmiştik. Odasında uzanıyordu bende ona çorba yapmıştım onu götürüyordum. Azer kalkmasın diye odasının kapısını açık bırakmıştım. Azerin yanına gidip yatağın köşesine oturdum. Azer bi anda elimden tepsiyi alıp komidine koydu
Karaca : Ne yap-
Sözümü dudaklarıyla kesmişti. Bende ilk başta şok olduğum için karşılık verememiştim daha sonra nefes almak için azer çekilince bu sefer de ben azerin yakasından tutup kendime çektim. Azer şok olduğunu bildiğim için gözlerimi kapattım. O an sanki benim için zaman durmuştu. Büyülü gibiliydi. Öpüşmemiz yılmazın odaya dalması ile bölünmüştü.
Azer : Bana bi ara hatırlat seni baltaya kovaliycam. Olum senib kapı çalma huyun yok mu.
Yılmaz : Tamam ya çıkıyorum
Azer : Çık zaten.
Yılmaz çıktıktan sonra konuyu değiştirmek için
Karaca : Sana çorba yaptım ama bu sefer ben acıktım.
Azer : Valla ben doydum az önce çorbaya yer kalmadı
diyip pis pis sırıttı.
Karaca : Pislik.
Azer : Hele bah ya ben mi öptüm sanki
Karaca : Ya uff ben aşağıya gidiyorum.
Azer : Tamam bende uyim bari tabi nasıl uyiycaksam.
Karaca : Azer kaşınıyorsun yeminle yastığı yüzüne bastırıp boğarak öldürürüm seni.
Azer : Öyle mi sen bana kıyabilir misin ( Sana kim kıyabilir ki azer kurtuluş)
Karaca : Kıyamıyorum ki zaten
Azer beni biraz daha kendibe çekti
Azer : Bak sen
Karaca : Ben sana bakmalara zaten doyamıyorum Azer aslında ben sana bir şey sorurucam.
Azer : Sor
Karaca : Biz şimdi şey miyiz 
Azer : Ney miyiz
Karaca : Şey işte
Azer :ne işte
Karaca : öfff sevgili işte sevgii miyiz
Azer : Valla sen benim sevgilimsin de ben senin sevgilin miyim orasını bilemiycem artık
Karaca : Pardon
Azer : Ya şaka yapıyorum. Neyse hadi sende git dinlen artık.
Karaca : Tamam diyip odadan çıktım