ı'll teach you the only thing you don't know

665 53 101
                                    

"Derken?" Şaşırıp kalmıştı herkes. Ne yani yaşlı hocaları gitmiş miydi? Aslında kafalarındaki tek soru bu değildi. Taehyung'un tenefüste karış karış arattığı kişi yeni öğretmenleri miydi?

"Yeni öğretmeniniz benim. Win Joo hocanız emekli oldu."

Herkes pür dikkat onu dinlemeye çalışsa da gözleri Taehyung'daydı.

Taehyung ise kaşlarını çatmış, olanları algılamaya çalışıyordu. Aslında bu sesin sahibini nereden tanıdığını bulmakla daha çok ilgileniyordu.

Hocasına anlamsız bakışlarla bakarken bir anda o narin ve gergin sesi tekrar duydu.

"Yerinize geçin lütfen. Kendimi tanıtayım." Emirden ziyade ricada bulununca diğerlerinin yerine geçmesini bekledi. O süre boyunca da arkada çalmakta olan şarkıyı kapatmıştı.

Taehyung üstündeki şaşkınlığı atamazken sırasına geçti. Hoseok'un tüm konuşma çabalarını sonuçsuz bırakmış, sessizliğini korumuştu.

"Ben Min Yoongi. Dediğim gibi artık derslerinize ben gireceğim. Tanışma faslını kısa tutalım. Sizinle sohbet etmek istiyorum."

Kimse tek kelime etmeyince devam etti.

"Ders işleyişimi söyleyecek olursa-"

"Kendinizi tanıtın." Sonunda konuşan Taehyung tüm dikkati üstüne toplamıştı.

"Ah, peki. Henüz okulumu bitirmedim. Staj olarak buraya geldim. İlk yılım ve siz benim ilk sınıfımsınız. Yaşımı söylememe gerek var mı?"

"Evet, söyleyin lütfen." Bu sefer Hoseok konuşmuştu. Taehyung'tan ziyade daha kibardı. Açıkçası onun kabalık edip, disiplinlik olacağından korkmuştu.

"20 yaşındayım."

Herkes susmuş soracağı soruları özenle seçiyordu. Belli ki Taehyung bu kişiyi kafasında kestirmişti. Ona yan bakanı yakardı.

"S-sevgiliniz var mı?"

Taehyung'tan korktuğu çok belirli olan kişi soruyu sorar sormaz korku dolu gözlerle Taehyung'a bakmış, hiçbir hareketini göremeyince ne zaman tuttuğunu hatırlamadığı nefesini vermişti.

Kızıl olan ise kollarını önünde kavuşturmuş, sorulan soruları dinliyor,bir soran kişiye bir Yoongi'ye bakıyordu.

Nedense bu soru onu çok ilgilendirmişti. Sevgilisi varsa işi daha zor olurdu.

"Hayır, yok. Sevgili işleriyle pek ilgilenmiyorum. Bana ters geliyor açıkçası."

İster istemez yüzünde bir tebessüm oluştu. Ne kadar da çok ortak yönümüz var Yoongi..

"Hadi bakalım biraz da siz kendinizden bahsedin." Kimse ses çıkarmayınca orta sırada, en önde oturan kişiyi parmağıyla işaret etti. Çocuğun dikkat çekici bir görünüşü vardı. Sanırsa bu yüzden bir anda onu seçmişti.

"Sen, adın ne? "

"Choi Soobin"

"Hobilerin nelerdir Soobin? Bana yapmayı sevdiğin şeylerden bahset."

İç güdüsel olarak oturacak bir yer aradı ve aradığını da anında buldu. Öğretmen masasına oturmuştu. Normal bir hoca otursa anında kırılacak olan masaya tüm ağırlığını vermesine rağmen zarar vermemişti. Şimdi daha iyi anlıyordu küçükken onu gıcık edip sırasına oturan hocalarını.

Taehyung ise dikkatini Yoongi'ye vermiş, oturunca daha da belirginleşen kalçalarına hayran olmaktan başka birşey yapamamıştı.

Herkes susmuş pür dikkat konuşan ikiliyi dinliyordu, arada sırada kendi aralarında yorum yapıyorlardı ancak kısa kesip tekrar dikkatlerini vediyorlardı.

My Literature Teacher |taegi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin