Tokacı Taki'nin Ölümü

10 3 2
                                    

Bir zamanlar Japonya'da Taki adlı bir kız vardı. Taki, çok iyi ve tatlı bir kızdır. Üstüne üstlük çok da övülen bir kızdır. Ama çok kıskandığı birisi vardır. Dime Modulluion. Dime Modulluion, çok ünlü birisidir. Ve 980K takipçisi var. Ama tabii ünlü olmanın sırrı da var. Modulluion'un altın bir ruju vardır. Bu ruju sürdüğünde rujun kokusu ve çekiciliğiyle diğer insanlar etkilenir. Ve adeta hipnotize olurlar. Tabi Taki de Dime'nin en büyük hayranlarından. Hatta en büyük hayranı. İki kelimesinden biri Dime Modulluion. Yani dilinden düşmez. Çok güzel bir isim olduğunu düşünür. Hatta onun yani Dime Modulluion'un soyadını almak ister. Ve tabii çocuğu olunca adını Dime koyacağını planlıyor. Ama Taki, Modulluion kadar sosyetik olmadığı için onu kıskanıyor. Okulda herkes onunla dalga geçiyor. Hatta ona lakap bile taktılar. Tokaya ve Dime'ye hayran olduğu için. DimeTokaTaki. Taki buna ne kadar aldırmak istemese bile sinirleniyor. Ama öfkesini içine saklıyor. Ve tabi çok büyük bir de toka hayranlığı var. İnce iplerle toka bile örüyor. Ve hiçbirini satmayıp kendi kullanıyor. Tıpkı gerçek bir toka gibi gözüküyor. Hatta gerçek bir tokadan daha güzel ve pahalı duruyor. Herkes ondan tokaları istiyor. Ve karşılığında bayağı da para veriyor. Ama Taki onlara rüşvet teklif etmemeleri için uyarıyor ve toka vermiyor. O vermedikçe ona sürekli "DimeTokaTaki işte n'olcak?!" Diyerek Taki'yi sinir ediyorlar. Kendine "DimeTokaTaki" dendikçe o da onlara toka vermemeye devam ediyor. Tabi böyle böyle de gidiyor. Erkeklere neden istediğini sorduğunda süs olarak diyorlar. Ne? Süs olarak mı? Siz kız mısınız lan?! Zaten süs olarak takılıyor! Her neyse gelelim Dime'yi Taki'den daha çok kıskanan Diare'e . Ama dur bir dakika! Diare, Taki'nin ilk ve tek yakın arkadaşı değil mi?!?! Bu olamaz. Olursa da Taki için çokkkkk ama çççoookkk kötü bir şey!!! Bir ünlüyü en yakın arkadaşlar nasıl çekiştirebilir? Bu imkânsızdı. Diare, bunu Taki'ye söyediğinde birbirlerine küsüp daha fazla Dime takipçisi olmaya başladılar. Odasına gizli kamera bile koymak akıllarından geçmişti. Ama öyle bir şey oldu ki bu kızgın arkadaşlığın çeyreği ruh, intikam ve acı, çeyreği insafsızlık geri kalanı hayalete dönüştü. Artık arkadaşlıkları bitmişti. Bir gün Taki, okuldaki panoda yarın akşama Dime Modulluion'un çok büyük hayranları için bir konser düzenlediğini gördü. Ve bunu gördüğünde aklı başından uçup gitti. Okuldan çıktıktan hemen sonra hızlıca eve gitti. Annesinden izin alıp biraz para aldı ve giyim mağazasına girdi. Kendisine en yakışan ve en güzel elbiseler ve konser için de bir bilet aldı. İçinden bir ses çok güzel anlar geçireceğini söylüyordu. Çok güzel olmuştu. Ama konserde Diare'ı görünce çok sinir oldu. Bir sürtüğe benzediğini söyledi. Birbirlerine laf atmaya başladılar. O sırada Diare'nin aklına bir fikir gelmişti. Taki'ye "Tamam, tamam. Bu kadar yeter. Artık kavga etmemize gerek yok" diyerek Dime'nin yanına gitti. Dime, lavaboda altın rujunu sürmüştü. Diare, Dime'nin yanına sokuldu. Onu oyalarken bir yandan da onun rujunu aldı çaktırmadan. Sonra da lavaboya koşarak girdiğini gördü Taki. Ne yapıyor bu diyerek lavaboya girdi. Girdiğinde Diare yoktu. Halüsinasyon mu görmüştü? Diare'ın buraya girdiğinden emindi. Kendi gözleriye görmüştü. Sonradan yere baktığında Dime'nin Altın rujunu gördü. Topuklu ayakkabısıyla biri onu ikiye ayırmış ikisini de aralarında göz kararı 30-35 cm uzağa atmış ve kırmıştı. Rujun bir parçasını eline aldı. İğrenç kokuyordu. Şimdi ne yapacaktı? Bağırmaya başladı. Bunu Diare'ın yaptığına emindi. " Diare, nerdesin?!?! Çabuk gel buraya!!!...". Ama ne gelen vardı ne giden. Ses seda yoktu. Tuvalet kapılarını bir bir açmaya başladı. Diare kaçmıştı. Keşke oyalanmayıp da bir an önce gelseydi. Belki o zaman Diare'ı bunu yapmasına engel olabilirdi. Korkmaya başladı. Ya biri gelirse? Bunu düşünürken Dime rujunu kaybettiğini fark etmişti. Birden tuvalette sürdüğü aklına geldi. Lavaboya gitti. Taki'nin duası kabul olmuş gibiydi. Birden içeriye girince Taki irkildi. Ağlıyordu. Şaşırmış bir şekilde kendisine bakan Dime ile karşı karşıyaydı. Diare pencereden kaçmıştı. Ve orada olanları sinsice izliyordu. Dime, Taki'nin elindekinin kendi ruju olduğunu anında anlamıştı. Taki'ye bağırdı. "Ne yaptın sen?!?!?!?!!!... Rujuma?!?!?!" Taki'nin ağzı düğümlenmişti. Ne diyeceğini bilemiyordu. Sonradan hıçkıra hıçkıra ağlayarak "Ben yapmadım, ben yapmadım." Diyordu. "Sen ve benden başka kim var bura?!?! Senin buraya girdiğini gördüğümde şüphelenmeliydim." "Ama ben yapma-" "Aa tabii ya! Rujumu kırdığında başkasının üstüne atmaya çalışarak bağırdın. Sanki sen yapmamış gibi gösterecektin herkese!" "Hayır ama ben yapmadım". Bunları söylerken Dime, Taki'nin üstüne yürüyordu. Taki de geriye doğru gidiyordu. Birden ayağı kırılmış diğer ruj parçasına değdi ve kaydı. Başı muslukların birine çok sert bir şekilde çarpmıştı.




Devamı için biraz yorum ve tabii ki oy!!! (Toplam tam 700 kelime)

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 23, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DimeTokaTakiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin