mageirocophobia ⋆✓⋆

🥮

"Dans mı ettiniz? Çılgınca.." Yukhei söylenirken Yanan başıyla onu onaylamıştı. Görüntülü konuşma yapıyorlardı ve Yanan cidden ülkesini özlemişti.

"Öyle oldu.. O tuhaf biri." Yukhei kıkırdadı. "Ne gülüyorsun?"

"Ah hiç. Burada Yuqi diye bir kızla tanıştım. Sanırım ona açılacağım. Hadi sen de Kino'ya açıl."

"Ne?" Yanan duraksadığında Yukhei göz devirdi. "B-ben hoşlanmıyorum ki ondan. Hem o Kino değil. Hyunggu.."

"Kino mu Hyunggu mu karar ver ya bu ne iki kişiden bahsettiğini sanıyorum." Yukhei telefonundan bir fotoğraf açtı ve ekranı bilgisayara doğru çevirdi. "Bak Yuqi bu. Çok hoş değil mi? Saçları doğal kıvırcık!"

"Cidden çok güzel."

"Yengene ne diyorsun be sen!" Yukhei telefonu alıp göğsüne bastırmış ve kaşlarını çatıp mızmızlanmıştı.

"Yemedik be.."

"Ee ne zaman dönüyorsunuz?" Yanan dudaklarını dişledi ve tırnaklarıyla oynamaya başladı.

"Sanırım dönmeyeceğiz."

"NE DEMEK DÖNMEYECEĞİZ NE DİYORSUN SEN?"

"Ailem burada okumamı istiyor." O sırada Yanan, ona seslenen annesiyle birlikte durmuş ve Yukhei'den müsaade istemişti. Bağırdı. "Efendim anne!"

"Tatlım, Hyunggu diye bir arkadaşın geldi!"

"Dur.. Hyunggu mu dedi annen?"

"Harbi öyle dedi."