orfeas peridis - alisides
Ekim 1974, Incheon.
(Bu arada belirtmek isterim, Sehun küçücük bir çocuğu arzulamaktan bahsederken Baekhyun 9, Sehun 14 yaşında. Sonra biraz daha büyüyorsun derken ki yaşı, yani şimdiki zaman da olan yaşlarından bahsediyorum, Baekhyun 15, Sehun 20 yaşında oluyor. İyi okumalar!)
Kaç mevsim geçti, mevsimlerin, senin elinden tutup getiriverdiğin o mevsimlerin sıcaklığını hâlâ ta en derinlerimden, uyuşurcasına bir hızlılıkla kanımda hissediyorum. 1974, kanım git gide kaynamaya devam ediyor, seni her gördüğümde yaşamadan bırakmayı istemiyorum. Seni tatmayı istiyorum, okyanus gözlerinin içine çekilmeyi ve... Ve öylece çekilmeyi işte... İstiyorum. Incheon, senin. Seni bulduğum yer, seni ilk keşfettiğim, tıpkı tatlı birer şeftaliye benzer tadına vardığım ilk yer. Incheon, senin ılık, keşfedilmemiş o tenini bana getiren ilk yer. Incheon, sensin.
İnsan eti, birbirinden farklı insan etleri her yerde, taze etler, taze kokular...
Bir senin yüzün yabancı değil sanki bana, bir senin yüzün hep çok tanıdık, bir senin yüzün en güzeli. Sağıma dönsem senin yüzün, ılık tenin, soluma dönsem senin yüzün, tanıdık bakan o yıllanmış gözlerin, hâlâ çok taze. Bir şeytan gibi de diyemiyorum, haksızlık ederim diye düşünüyorum çünkü sana.
Tehlikeli, arzuladığım taze etlerin kokusu hep çok tehlikeli, ya seninki?
Her gün, her günümü sana dokunmayı düşlemekle geçiriyorum, çok tehlikeli. Tehlikelisin, çünkü taze bir etten ziyade tatlı bir şeftali gibisin de. Seni hayal etmeden duramıyorum, yoksa seni kirletiyor muyum böylesine? Umarım bir gün, bunları öğrendiğin tam o anda, beni affedebilirsin. Bunun için bir kez daha İncil okuyacağım, Baekhyun. Senin için.
Çok sevmişim ben, çok yaralanmışım, çok ölmüşüm, hep sana, hep sana...
1974, küçücüksün. Minik ellerini kumda gezdirişini izlerken kendimi günahkarmışım gibi hissediyorum. Küçücüksün, küçük bir çocuğu arzuladığım için kendimi günahkar gibi hissediyorum. Bu seni daha da çok istememe sebep oluyor, çünkü ben şeftaliyi çok seviyorum. Senin kokunu çok seviyorum, senin hep ılık ve tertemiz olan tenini... Çok seviyorum.
Sonra biraz daha büyüyorsun, gözümün önünde benim yatağımda uzanışını izliyorum, kendine dokunuşunu görüyorum. Biliyorum anlamıyorsun, sana bakarken bacaklarımın titrediğini hissediyorum. Bilmediğini bile bile, sana bakarken kendimden geçiyorum. Benim yatağımda, kendine dokunuyorsun. Sen diyorum, daha kendime dokunamadan gelirken sen... Günah mısın bana?
Günah olma bana çocuk, mevsimler geçer gider, sen kal benim için.
_____
"Oh Sehun'dan, okyanus gözlüsü olan Byun Baekhyun'una.
..."*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mevsimler geçti, sahi kaç mevsim oldu da seni kendime sakladım? // sebaek
Aléatoire"bu hikaye, byun baekhyun'una mevsimler boyunca bulanmış, oh sehun'un hikayesi."*