Sabah, her zaman olduğu gibi bir espri ile uyandım. ''En tatlı sabahlar çokokremle başlar diyorlar ama yanlış, en tatlı sabahlar benimle başlar. Günaydın Ezgi!''
O sırada yastıklarımı alıp Arda'nın yüzüne vurasım gelmişti.
''Arda zaten bugün Cumartesi. Bırak da uyuyayım. Hem, sen neden beni her sabah aynı espriyle uyandırıyorsun?''
Arda, üzgün üzgün yüzüme baktı.
''Özür dilerim.''
Kıkırdadım ve Arda'ya sarıldım. O benim çocukluk arkadaşımdı. 2 yaşından beri beraberdik. Aşağı indik ve direkt olarak mutfağa girdim. Aslında amacım yemek yapmaktı ama karşımdaki masada kahvaltının hazır olduğunu gördüm. Arda, benim için en sevdiğim şeyleri hazırlamıştı.
''Sağ ol.''
''Önemli değil.''
Tam o sırada Arda'nın telefonu çaldı. O telefonunu ararken ben de masaya oturdum ve onu beklemeden yemeğimi yemeye başladım. Çünkü çok açtım!
Arda yaklaşık 15 dakika telefonuyla konuştuktan sonra geldi.
''Ne oldu?''
''Takım başkanı arıyor. Akşamki maç iptal olmuş.''
Arda, biraz üzgün gibiydi. Çünkü futbolu çok seviyordu. Hayatı resmen onun üzerine kuruluydu.
Daha sonra o da karşıma geçti ve oturdu. Yemeğini yemeye başladı. O kadar aceleyle yiyordu ki sanki bir anda tüm yemek tükenecekti ve o da midesinde depoluyordu.
''Neden o kadar hızlı yiyorsun?''
''Emre ile buluşacağım. Beraber bir kaç mağaza gezeceğiz. Onun spor ayakkabısı yırtılmış.''
Onun söyledikleri karşısında başımı salladım. Açıkçası, biraz üzülmüştüm. Çünkü evde yalnız olmak beni üzüyordu. Bilmiyorum, evde bir ses olmasa rahat edemiyordum. Yine de belli etmedim.
Yemeğini bitirdi ve direkt ayakkabısını giydi. Evden çıktı. O kapı kapatma sesi ile beraber huzursuzluğum yine içime gelmişti. Yalnız kalmamak için Mira'ya mesaj attım.
''Bizim eve gelebilir misin?''
Hemen cevap yazmıştı.
''Beni bekle, hemen geliyorum.''
Yüzümde bir tebessüm oluşmuştu. İçimden, ''Keşke Arda da burada olsaydı.'' dedim. Çünkü, biz üçümüz çocukluk arkadaşıydık. Hiç ayrılmazdık. Mira, Arda ve ben. Fakat, biraz dağılmıştık. Mira ile eskisi kadar görüşemiyorduk.
O sırada kapı çaldı. Koşa koşa kapıya gittim ve açtım. Karşımda sarı ve kısa saçlı, yeşil gözlü bir kız duruyordu.
"Kimsiniz?"
"Aa Ezgi. Daha demin sen kendin çağırmıştın ya beni."
"Mira, sen misin? Çok değişmişsin de tanıyamadım."
Kıkırdadı ve içeri girdi. Kapıyı kapattım ve salona oturduk. Tam o sırada kapı yeniden çaldı. Açmaya gittiğimde karşımda Arda vardı. Çok çabuk gelmişti.
''Aaa! Mira da mı buradaydı? Beni nasıl dışlarsın? Beni beni, Arda'nı!''
''Arda sen tamamen yanlış yerdesin! Aşk-ı Memnu film çekimlerinde değiliz.''
Mira arkadan kahkaha atarken Arda içeri girdi ve Mira'nın yanına oturdu. Ben de Mira'nın diğer yanına oturdum ve çenesini durduramadığım Arda yine konuşmaya başladı.
''Mira! Ne kadar değişmişsin.''
''Ben değişim severim havuç kafa!''
Arda, turuncu saçlı biriydi. Aynı Ron Weasley gibiydi. Tatlı, her zaman aç ve espritüel!
Yaklaşık 2 saat sonra Mira gitti. Arda, yavaş yavaş odasına gidiyordu. Allah'ım ya, bu eylemi yaparken bile üşengeçti.
"Arda sana inanamıyorum. Her türlü üşengeç olmayı nasıl başarıyorsun? Hani biraz taktik ver de biz de uygulayalım.''
Arda gülme krizine girmeye başlamıştı bile. Ay! Bir başladı mı susmaz ki!
''Taktiğim yok Ezgi Hanım! Belki de vardır ama bu bir sır.''
Gözlerimden yaş gele gele odama çıktım. Yatağıma oturdum ve telefonumdan bir şarkı açtım.
Bu şarkı, beni her defasında duygulandırıyordu. Nedenini bilmiyorum. Belki de, sadece öyle hissediyordum.
O sırada kapım bir tekme ile açıldı. Hafif itme bile değil tekme yani tekme! Arda ile birbirimize bakmaya başladık. Ben şok içinde ona bakıyordum o da bana bakıyordu.
''Kır Arda kapıyı kır!''
''Sen salonda değil miydin ya? Ne ara geldin odana?''
''Bir, biraz önce geldim. İki, amacın neydi? Üç, kapıda çatlak oluşmuş!''
''Bir, amacım kalemlerini çalmaktı ama sanırım bu amacım sonsuza kadar gerçekleşmeyecek. İki, ben güçlü bir erkeğimdir.''
O sırada ağlasam mı sinirden Arda'ya mı patlasam yoksa gülsem mi bilemez hâldeydim. Arda, eliyle yüzünü örtüp çıkmıştı. O çıktığı an kapıya koşup Arda Bey'in bir tekme ile oluşturduğu çatlağı inceledim. Aferin Arda! Evdeki her şey senin, kır hepsini!
YOU ARE READING
Başımın Belası
Teen FictionEzgi ve Arda aynı evde yaşayan iki kankadır. Arda, espritüel bir kişiliğe sahiptir fakat bu durum bazen Ezgi'yi çileden çıkartır.