#24

7.7K 76 31
                                        

Justin, Stella'nın gitmesine izin veremezdi. Sert görünüşünün ardında aslında yumuşacık birisiydi. Sadece bunu hep saklamıştı. Ama eğer Stella gidecek olursa, işte o zaman kendini hiç affetmezdi.

Elini pantolonunun geniş cebine attı ve telefonunu çıkardı. Stella'nın numarasını tuşladı. Bir müddet telefon çaldı ancak Stella telefona yanıt vermedi. Justin iyiden iyiye meraklandı. Onun yaşadığı semte doğru yürümeye başladı. Geçen ki gibi bir örümceğe yakalanmaktan korkuyordu ancak Stella'nın gidecek olması fikri onun için daha dehşet vericiydi. O yüzden Stella'nın yaşadığı binanın önüne geldiğinde onu tekrar aradı. Bu sefer Stella açmamasına karşın Justin'e bir mesaj atma gereğinde bulunmuştu.

Stella : Yeni duştan çıktım. Müsait olduğumda döneceğim.

Justin başını kaldırıp gözleriyle Stella'nın odasını aradı. Gözleri perdesi kapatılmamış pencereyi bulduğunda, utançtan yüzü kızardı. İşte orada, Stella üstünü değiştiriyordu. Hemen Stella'ya net bir mesaj attı.

Justin : Perdeni çek.

Stella bir müddet daha oyalandı. Eline saç kurutma makinesini aldı ve saçını kurutmaya başladı. Saçları kurumuştu fakat hala elinde makineyle uğraşıyordu. Kısa bir müddet sonra Stella saç kurutma makinesiyle ve elindaki tarakla mini bir konser vermeye başladı. Justin pencereden içeriye olabildiğince dikkatli bakıyor ve gördükleri karşısında yüzüne güzel bir tebessüm koymaktan kendini alıkoyamıyordu. Büyük ihtimalle, Stella ile ilgili bu gördüklerinden sonra ömür boyu dalga geçebilirdi. Stella eline telefonunu aldı ve anında kafasını pencereye çevirdi. Justin'i gördüğü anda yataktan yere kapaklandı.

Utanmıştı, hem de çok. Justin anlamış olacak ki Stella'yı defalarca aradı. En sonunda Stella telefonu açtı.

" Merak etme, unuttum bile. Şimdi kapıyı aç. " Emir vermişti.

" Üzgünüm Justin, müsait değilim. " Stella sesi neredeyse duyulmayacak bir şekilde yanıtladı.

" Bence sen de açmak istiyorsun o kapıyı. Çünkü eğer açmazsan asla öğrenemezsin. "

" Neyi Justin? " Stella merakla konuştu.

" Buraya neden geldiğimi. "

İşte, bu Stella için o lanet kapıyı açmasına değer bir şeydi. Çünkü bilmeye ihtiyacı vardı. O da istiyordu. Buradan gitmek bir daha Justin'i görememekti. Onca senedir gizliden gizliye uğruna göz yaşı döktüğü kişiyi bırakmak istemiyordu. Onun da ihtiyacı vardı, sevmeye ve de sevilmeye...

" O herif, adını ağzıma almayacağım, gidiyor. " Justin gözleri yerde konuştu.

Stella gözlerini kırpıştırdı. Bunun olduğuna inanamıyordu. Hayır, Jackson'un gidiyor olmasına değil, Justin'in onun için uğraşmasına. Yıllardır fark etmediği Stella uğruna, Jackson ile kavga etmesine...

Stella kendini rüyada zannetti. Çünkü bu an gerçek olamazdı. Bu, bu kadar güzel olamazdı. Aklı almıyordu. Ama sonunda konuşmayı akıl etti,

" Justin, neden peki? Neden benim için böyle bir şey yaptın ki? Değmezdi bile. "

" Ne demek değmezdi. Sen nelere değer olduğunu bilmiyorsun. Sen çok farklısın Stella, ve bu büyüleyici. "

İşte o an zaman durdu diyebiliriz. Belki tüm dünya için geçerli değildi ama melekler şahit, sadece bu iki aşık genç için zaman durdu ve dudakları bu hasreti bitirdi.


Ehueheheh ben geldim. Öldü zannettiğiniz yazarınız yeni bölüm attı.

Bu bölümü yoğun istekleriniz ve bu kitabı 200k yaparak beni onurlandırdığınız için yazdım. Size minnettarım.

Yorumları buraya alayım.

👉 dieorjustin

Işte biricik ben. Takip edip diğer kitaplarıma da bakabilirsiniz. Dear diary için de 200K bekliyorum..

Yeni kitaplarda yayımladım. Destek olursanız çok sevinirim.

Sizleri seviyorum. :).

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 10, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Texting || Bieber ( +18 )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin