Uzun bir aradan sonra tekrar merhaba jdşöjfç o çok değerli iki yorum yapan okuyucuma teşekkürlerimi iletiyorum. Sizi beklettiğim için çok özür dilerim ama cidden yazasım gelmiyordu. Kurgu yoktu ortada. Ve sanırım yavaş yavaş toparlıyorum. İnşallah ortaya güzel birşey çıkar. Yanlışlarım varsa affedin. İyi okumalar.
2.BÖLÜM
Çağan, Boğaç ve Tunç yanımıza geldiler. Merhabalaşıp karşımıza bir bank çektiler ve oturdular. Çağan ters ters bana bakıyordu. Bu çocuğu anlamıyordum. Dün yaptıkları, bugünkü bakışları benden hoşlandığını gösteriyordu. Ama hadi canım. Kim bu kadar kısa sürede birinden hoşlanır ki?
Onu umursamayıp muhabbete odaklandım. Ama muhabbet yoktu ortada. Biraz neşe katmanın vakti gelmişte geçiyor.
''Çocuklar bu benim ikizim Alperen. Alperen bunlar da Tunç, Boğaç ve Çağan'' dedim gülümseyerek.
Alperen tek kaşını kaldırmış onları izliyordu. Üçü de aynı anda
''İkizin mi?'' diye sordular şaşkınlıkla.
''Ne şanslı değil mi? Herkesin manken bir ikizi olmuyor'' dedi Umay sırıtarak.
Alperen kafasına vurup ''Bir daha manken dersen o saçlarını tek tek kopartıp kendime bileklik yaparım'' dedi Umay'a. Ben onların bu haline kıkırdadım. Boğaç kaşlarını çatmış Umay'a bakıyordu. Şanslı sürtük seni. Yakın zamanda Boğaç'la konuşup bunları sevgili yapmam lazım.
Bu arada kardeşim de benim gibi bileklik delisidir.
Umay ''Dene bakalım. Bende şu sizin sitede oturan hoşlandığın kıza senin sevgilin olduğunu seninde onun hakkında iddiaya girdiğini söylerim'' dedi sırıtarak.
''Elimden kaza çıkacak Umay''
Alperen'e tek kolumu sarıp yanağını öptüm.
''Sakinleş Eren'' diye fısıldadım kulağına. Kaslarının gevşediğini hissetmiştim. Gülümseyip diğerlerine baktım. Bizi izliyorlardı. Çağan'la göz göze geldiğimizde gülümseyip kafamı çevirdim.
Daha sonra ise Alperen en can alıcı soruyu sordu.
''Ee çocuklar hangi takımlısınız? Fenerbahçe'li olanınız var mı? Her türlü anlaşırım onunla'' dedi sırıtarak.
''Ben öyleyim'' dedi Çağan.
''Ama pek anlaşabileceğimizi sanmıyorum''
Son fısıltısını tam karşısında oturduğum ve kulaklarım çok iyi duyduğu için sadece ben işitmiştim. Ne demekti ki bu şimdi? Ona sormam gerek. Hem de en kısa sürede.
Ona sorar gözlerle baktığımda duyduğumu anladı. Şaşkınlıkla gözleri irileşirken kafasını yere eğdi. Neden utanmıştı ki?
Alperen Boğaç ve Tunç ile muhabbete girmişti. Umay onları dinliyordu. Çağan ve bende birbirimizi izliyorduk.
Bu durumdan sıkılıp ayağa kalktım.
''Çağan bir gelir misin?'' diye sordum ona bakarak.
''Tamam'' deyip ayağa kalktı.
''Ne oldu Alara?'' dedi Alperen kolumu tutup.
''Bir arkadaşım hakkında birşey sormam gerekiyor. Siz devam edin. Geliriz birazdan'' dedim ve önden yürümeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜLÜŞÜNDEN ÖPMEK
Teen FictionNescafe içerken yağmuru izlerdim. Bununda en rahatlatıcı şey olduğunu düşünürdüm. Onun gülüşünü izleyene kadar. Onun gülüşü her şeyden güzeldi. Gökkuşağındaki yedi renk uyumu kadar güzel. Yağmur yağdıktan sonra ki toprak kokusu kadar ferah. En öneml...