Adı Nehir, 17 yaşında fakir bir ailenin tek çocuğu
Nehir çok zorluklara göğüs gerdi.
Babası, çalışmadığı için Nehir'e harçlık veremiyordu, bu yüzden de aç kalıyor, üstüne bir şey alamıyor ve eve yürüyerek gidip geliyordu.
Evi de çok uzaktı. Her gün 4 km yürümek zorunda kalıyordu.
Nehir lise sonda ve hayali doktor olmak.
Nehir'i kimse desteklemiyor üstüne çevresindekiler Nehir'in annesine bu kız okumaz kocaya verin gitsin bari masrafi olmaz diye ısrar ediyor, ama Nehir ve annesi duymazdan geliyor umursamıyor onların dediklerini.
Nehir çok çalışkan ve azimli bir kızdı.
Bir de Nehir'in arkadaşı onur var tabi
Onur iyi gelirli ailenin en küçük çocuğu.
Nehir tatilde eve ekmek getirebilmek için temizliğe gidiyordu.
İlk başlarda Nehir çok mutluydu,
Para kazanıyordu..
Nehir'i bir gün arkadaşı merdiven silerken gördü ve dalga geçercesine bakıp, kahkaha attı,
Nehir çok üzülmüştü.
Göz yaşları ağır geldi ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.
Temizliği bitirdikten sonra parasını alıp eve doğru koyuldu.
Nehir çok üzülmüştü göz yaşlarını tutamıyordu.
O kahkaha kulaklarında yankılanıyor bir türlü gitmek bilmiyordu.
Evin önüne geldi ve içeriye girmeden göz yaşlarını sildi.Arkadaşlarının evini bilmediği için habersiz arkadaşlarının evine gitme ve onların Nehir'i görme ihtimali vardı. Nehir gitmek istemiyor her gece ağlıyordu
Annesi bu duruma dayanamıyor ve
Ve nedenini soruyor Nehir'e
Nehir diyemiyordu..
Denilemezdi..
Annesi ısrar ediyordu söylemesi için ama Nehir demiyordu, diyemiyordu.
Nehir'in çevresi baskıcıydı.
Babası, amcası, halası, dayısı, teyzesi.
Neredeyse çevresindeki herkes..
Nehir mezuniyetinde bile istediği gibi giyinemeyecekti.
Parası olmadığı için değil, çünkü Nehir çalıştığı tüm parayı mezuniyette elbise almak için biriktirmişti.
Nehir hayalindeki elbiseyi dilinden düşürmüyordu.
Kağıtlara hayalindeki elbisenin resmini çiziyordu.
Nehir bir gün annesine de anlattı hayalindeki elbiseyi.
-Annecim bak bu nasıl?
Kırmızı, balık model, yerde süzülen up uzuun kuyruğu olsa. Nasıl olurum, yakışırmı?
Nehir'in annesi göz yaşlarına boğuldu ve çok güzel olursun prensesim diyerek göz yaşlarını saklamaya çalıştı.
Okulun bitmesine çok az kalmıştı.
Nehir ve Onur çok yakınlardı.
Beraber gezerler yedikleri içtikleri ayrı gitmezdi.
Nehir bir gün okul sonrası harçlığı kalmadığı için yine temizliğe gitti
Ve bu sefer Onur gördü.
Nehir saklıyordu herkesten, korkuyordu dalga geçerler, uzaklaşırlar diye.
En çok korktuğu da Onur'un görüp ondan uzaklaşması.
Onur ödevini yapmak için kuzeninden yardım almaya kuzenin evine gitti.
Nehir de Onur'un kuzenin evini temizliyordu.
Onur Nehir'i gördü ve hiç bir şey demeden oradan uzaklaştı.
Nehir Onur'un geldiğini görmemişti.
Onur iyi değildi, oturup bir kenara düşündü, "Nehir niye söylemedi ki bana?"
Ertesi gün oldu Onur okula geldiklerinde bir yandan Nehir'le konuşmak isterken bir yandan da
Konuşmak istemiyordu.
Okulun kapanmasına 5 gün kalmıştı, ve Nehir'in, mezuniyeti hayal ettikçe heyecanı artıyordu.
"Rüya gibi olacak..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ghost Pain
ChickLitVe bazen öyle acır ki kalbin hissedemessin, o acının da ne demek olduğunu yaşamadan bilemessin..