Oturup saatlerce ağlamana sebep olan şeyler, bir süre sonra sadece gözlerinin dolmasına sebep olabiliyor.
-Sokakta yanından geçen birinin parfümü.
Başkasının sesini ona benzetmek.
Onunla dinlediğiniz şarkılar. Beraber gittiğiniz yerler.
Hatta sadece adını duymak.-
Unuttum diyorsun artık etrafındakilere değil mi. Sen kimi kandırıyorsun. O kadar kolay mı unutmak.
Her ‘Unuttum.’ cümlesinin altında ‘Gel artık çok özledim.’ yatıyor aslında değil mi. Bütün gücünle bağırmak istiyorsun. Olmuyor ama işte. Sesin çıkmıyor.
O başka kollarda huzur bulmuşken sen onun mutluluğuyla yetinmeye çalışıyorsun. Elinden bu geliyor sadece.
Sonra farkında olmadan bir başka dünya yaratıyorsun kendine.
Hayallerini en kara kutulara saklamak zorunda kalmadığın. Her gece burnunu onun boynuna yaslayıp kokusuyla uykuya daldığın, her sabah onunla uyandığın bir dünya kuruyorsun kendine.
Ve onu başkasıyla gördüğün, duyduğun her saniye dünyan başına yıkılıyor.
Asla bıkmıyorsun değil mi. Hep yeniden, yorulmadan tekrar yaratıyorsun dünyanızı.
Ve hala döneceği günü bekliyorsun değil mi. Yapma. Yaralama kendini daha fazla.
Kendi ellerinle yık son kez o dünyayı.
Bu defa onu ne kadar özlediğin değil de ne kadar güçlü olduğunu haykır gerçek dünyaya.
Yapamıyorsun değil mi.
Özlüyorsun, çok özlüyorsun.
Biliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tanrıça'nın Günlüğü
ChickLitBen Selin Kayalar. Manisa'da oturuyorum. Hikayeler yazmayı seviyorum, daha çok beğendiğim sözleri buraya yazacağım. Alıntı da yapabilirim Burası benim 2. günlüğüm olacak. Umarım beğenirsiniz. Not ; Eğer benimle konuşmak isterseniz www.facebook.c...