Otagara inince sanki herşey başka olacagını biliyorum kalabalık insan toplulukları yanımdan bir bir geciyordu onlarda haklıydı hep bir koşuşturma çünkü istanbulda yaşam hep zordu ben elime valizimi alıp yavaş yavaş düşüncelerle yürümeye başladım aklımda sonsuz sorularla daha 3 gün önce gelmiştim son operasyondan şimdi ise burdaydım sanki kimsesiz yanlız tek başıma hayataki tek dayanagım da sevgisini fazla belli etmeyen babam dı adı çok güzeldi MEHMET sanki her harfi içimi titreten biriydi o yürüyünce sanki dagla yürürdü o konuşunca ise herkezin sesi kesilirsi babamdı hayranıydım saygımın en zirvesiydi benim sanki varoluş sebebim di insan helede bir erkek bir erkeyi bu kadar seve bilirmiydi ben kanımın her hücresinde onu çok seviyordum ama babamın yanında hic konuşamazdım uzaktan sevmeyi öretmişti bana bil o öğretti zaten uzaktan sevmenin ne oldugunu örendim babam dı yıkılmaz dagım benim geçilmez kalp hasretim sevgim saygım edebim di benim yavaş yavaş yürürken bir taksinin önüne geldim valizimi de alıp araca bindim gidiyordum artık baba ocagına evime huzur bulmaya ama bula bilecek miydim aceba 45 dakikada eve geldim istanbul işte güzelim şehir tırafiyi başka evin önüne gelince annemlere büyük bir süpriz olacak tı hemde ne süpriz onlara mı yoksa bana mı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HASRETİM HUZURA
Short StorySelam arkadaşlar bu gerçek bir okadar da olan bir hikaya hasret vede umutsuzlugun oldugu bir daşlangıc. insanların yalanları üstüne kurulu bir hikaye ama acısı nedense hep bana dokunuyor içimi yakıyor ölecek gibi olup hep dirilmek için bir sebep ar...