7 || Sorry, i'm like this.

16.3K 733 346
                                    

Jikook öpüşmeden ölmek istemiyorum.

***

Ellerim kontrolsüzce titremeye başlamışken acısını hissettiğim ama tam olarak ne olduğunu bilmediğim karnım da olup biten neyse göremediğim için beni daha da  korkutuyordu. Her ne olursa olsun, gururuma yediremiyordum işte. Elimin tersiyle tişörtümü tutan elleri ittirdim ve gitmekte olduğum "hastane"ye doğru ilerlemeye devam ettim. Tamam gururluyum falan ama biraz dinlensem iyi olacaktı. ve başka nereye gidebilirim ki?

"Jimin."

"Sakın gelme Jungkook, sakın."

Hırsla soluyuşu kulaklarımda yankılandı. Yine de gelmiyordu işte..

Bir kaç adım atmamıştım ki önümdeki gölge beni durdurmaya yetmişti. Ama bir dakika, Jungkook arkamdaysa.. Kafamı yavaşça kaldırmamla karşımda gördüğüm kişiyle şansıma lanetler dilemekle meşguldüm.

Jun..

Saygı değer, bir zamanlar batışlarda olduğum uyuşturucu taşıyıcılığı yaptığım ve malları aldığım adam. Şimdi ne mi istiyordu? Bir kaç gün öncesini hatırlayalım.

Flashback.

"Jimin, bir görev daha getirdim sana bebeğim." gözüm Jun'un arkasındaki evin haraketliliğine takılırken bir ara yeni komşularımızı ziyaret etmeyi aklımın bir köşesine yazıp karşımdaki iğrenç herife döndüm.

"Hani sondu Jun, yeter artık sal beni. O kadar tehdit ettin sustum yardım ettim ama daha fazla olmaz Jun, bokunu çıkardınız." aniden boğazıma sarılan ellerle nefesim kesilirken, kemiklerimi acıtan duvara yaslandığım için mi üzüleyim götü sağlama aldığım için mi bilemedim. Ellerimi tek eliyle tutup duvara sabitlerken sinirle haraket etmeye çalıştım ama o iğrenç vücudunu vücuduma dayayarak haraket alanımı kısıtlıyordu. karşımda ki piçin gerçek yüzünü görmeyi beklemezken bu haraketleri benim sırıtmama neden olmuştu.

"Bana bak küçük sürtük, bu yaptıklarını baban öğrense ne olur sanıyorsun! Ya canın abin Jaehyun? Nasıl da yıkılır öğrendikleriyle değil mi? Şimdi ayağını denk al ve dediğimi yap."

Flashback end.

Orospu çocuğu tam zamanında gelmişti "her zamanki gibi."

"Jimin?" iğrenç çatallı sesi duyduğumda gözlerine olabildiğince kendinden emin bir duruş sergilemeye çalıştım. "Ne istiyorsun yine pezevenk!"

Başlıyoruz.

Bileğimi saran parmaklar.. duvara çarpan sırt.. bir dakika. hassiktir, midem harekete geçti. Önümdeki adam, gidip gitmediğini bile bilmediğim Jungkook sayesinde yere yapıştırılsa da midemin kasılması devam ediyordu. Birden öksürük krizine girmiş ve etrafa kan sıçramıştı. Korkuyla gözlerim kararıken elimin tersini dudaklarıma götürmüştüm.

Kan?

Korkuyla aniden göz pınarlarım bu anı bekliyormuşcasına bütün sularını akıtmaya başlamıştı. Sesim çıktığı kadar yüksek sesle -duyabildiğine emin bile değildim- inledim. "Kook!"

-Junkook'dan-

Aptal inadım ve yediremediğim gururum sağolsun yine çocuğu üzmüştüm. Yani sanırım?.. Koluma yapışan Lizzy her ne kadar kadın olsa da gözüm karardığı ve ani kararlar aldığımı varsayarsak hızla kolumu silkeleyerek koltuğa yapışmasını sağladım. Başını hızla bana çeviren kadına durumdan hoşnut olmadığımı belli eden gözlerle baktığımda konuştu. "Kookie?.."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 16, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Yes Baby! | | Ji'kookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin