Heyecan, korku, endişe; hepsi bir araya gelmiş, bana savaş açmış gibiydiler. Duygular içimdeki boşluğu doldurmuş, kalbim ağzımda atıyordu. Kim yeni okula başlayacağı gün böyle hisseder ki?
Yatakta gözlerimi tavana dikmiştim; annemin okul saatini haber vermesini bekliyordum. Tamam kabul ediyorum, kendim uyanamıyorum. Annem bile bu durumdan şikayetçiydi. Yavaşça sğıma dönüp, bu sefer gözlerimi saate diktim. 06:00. İşte zamanı.
''Uyanık mısın Azra?'' Annemin sesi odada ki sessizliği doldururken, sadece gözlerimi göründüğü kadar çektiğim yorganımı biraz indirdim. uykulu yeşil gözleriyle kapıda duran annemi gördüm. Yorganı biraz daha indirip, gözlerimi kırparak uyanık olduğumu belirttim.
Küçük, baştan aşağı beyaz ve kırmızının hakim olduğu odama göz gezdirdim. Yeni aldığım okul formalarına gözlerimi devirdim.
Şu anda ne kadar üşengeç biri olduğumu bir kez daha fark ettim.
Birden kalkıp odamdan çıktım. Evin içini bir tur döndükten sonra yaptığım şeyin saçmalığını anlayıp odama geri döndüm. Bordo-beyaz okul formasını giyindikten sonra saçlarımı açıp omuzlarımdan belime dökülmesine izin verdim. Hafif olan çantama baktım. Onu yerden almak için bile halim yoktu şu an.
"Azra?" annemin bana seslenişinden kahvaltının hazır olduğunu anladım. "Efendim?" diye seslendikten sonra hızla mutfağa ilerledim. İyide ben okula giderken kahvaltı yapmam ki.
"Babanı uyandır" annem gülümseyerek bana döndü.
"Seni okula bırakacakmış." Şu okulun ilk günün verdiği önemi anlamıyorum. Ölüme gitmiyordum. Okula gidiyordum.
"Tamam abim evde mi?" Birde benden 4 yaş büyük bir abi belası vardı başımda. Belamızın adı da Mustafa'ydı. Abim benimle ne çok iyi anlaşırdı ne de çok kötü. Aslında berbattı. Bende kendisinden pek hoşlanmazdım. Evlatlık!
"Abin evde değil." Annemin uykusuzluktan hafif şişmiş gözleri benimde uykumu getirmişti. Yavaş adımlarla annemin odasına girdim.Babam çoktan kalmıştı bile gülümseyerek odadan çıktım. Annem bizim kahvaltı yapmamızı beklemiş sonrada biz evden çıkmadan uyumaya gitmişti.
Babamla evden çıkarken okul heyecanı daha da artıyordu. Bir kişiyi bile tanımıyordum.
Okula girdiğimizde arabadan hızla indim. Kendimi bir an önce sınıfa atmak istiyordum. Okula girdiğimde banklarda kendi hallerinde oturmuş öğrencilere baktım. 1. 2. ve 3. sınıflar. 4. sınıfların kimler olduğunu tahmin etmek zor değildi. 1. sınıflara nazaran daha uzun boylu, daha kalıplılardı. Okul kapısını gözüme kestirdiğimde hızlı adımlarla oraya ilerledim.
Sınıfıma!
Koridorda yürüdüğümde öğrencilerin bana baktığını gördüm. Yeni öğrenci olduğumu farketmişlerdi. İyice çekinmiştim. Uzun, oldukça geniş bir koridordu. Bir çok sınıf vardı. Ama benim aradığım 11/A sınıfıydı. Şansa bak. Koridorun sonundaydı.
Kapıya geldiğimde kolumdaki acıyla arkamı dönmem bir oldu. Ah hadi ama bu okulda yeni öğrenciler için saçma bir kuralı olmamalıydı.
Karşımdaki çocuğun yüzündeki alaycı gülümseme ve etraftakilerin alaylı bakışları bize çevrilmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON AŞK
RomanceAzra, okula ilk geldiğinde hayatında neler değişeceğinden habersizdi. Güzel, masum bir kız, Baran gibi biriyle nasıl başa çıkabilirdi? Aşk, onun için ilkti. İlk defa birinin ellerini tutuyordu. İlk defa seviyordu birini. ''Eğer bir aşk hikayesinde...