Bölüm 3: Kendi Evreninden Çıktın!

10 2 1
                                    


Lyra gözlerinden ateş saçarak ekranın tam karşısına geldi.

"Ne saçmalıyorsun sen! Ne demek Kara Deliğe girdi?!"

Scorpius sessiz kalırken Perseus hızlıca Andromeda'ya baktı ve Lyra'yı dışarı çıkarmasını işaret etti.

"Ha! Niye konuşmuyorsun acaba? Suçlu olduğun için olabilir mi?!"

Andromeda Lyra'nın kolundan tuttu ama Lyra hızlı bir hareketle savurdu kolunu.

"Bırak Andro! Görmüyorsun düpedüz kandırıyor bizi!" Sonra tekrar gözlerini ekrana çevirdi.

"Sen karşından aptal mı var sanıyorsun?!" dedi kelimelerin üstüne basa basa. "Orion hiçbir zaman tedbir almadan hareket etmez!"

Lyra artık bağırıyordu Profesör ikinci kez Andromeda'ya bakınca Andromeda bu sefer daha sıkı tuttu Lyra'nın kolunu.

Halbuki o da şoktaydı sadece Perseus'un dediğini yapıyordu ama o da hala inanamıyordu. Hele Scorpius'a hiç inanmıyordu!

Bu sefer Lyra'nın kaçmasına fırsat vermeden onu dışarıya doğru yönlendirmeye başladı.

"Ya bırak! Bırak diyorum." Perseus'a döndü bu sefer ateş saçan gözleri. "Size söyledim asıl onunla göndermekti risk olan! Duyuyor musun beni Profesör onun kaybolmasının sebebi sensin! Duydun mu?! Bana kardeşimi getireceksin!" Lyra odadan çıkmadan en son bunları söyleyebilmişti.

"Scorpius! Olduğun konumdan ayrılma ve bizden haber bekle."

Profesör Perseus bağlantıyı kesip Aries'e baktı. Derin bir nefes alarak olanları anlamlandırmaya çalıştı ve sadece Orion'a bir şey olmamasını umdu.

Andromeda hala üzerindeki şoku atamamışken birde Lyra'yı sakinleştirmeye çalışması ona fazla gelmiş olmalıydı ki bir anda durdu.

"Yeter Lyra!" Lyra ağlayarak ona bakıyordu.

Bir an sonra pes edercesine dizlerinin üzerine çöktü "Ben.. Ben onu bırakmamalıydım. Ben onu bırakmamalıydım."

Andromeda hızlıca onun yanına yere oturdu. Kendi bile inanmıyordu fakat sadece güçlü olması gerektiğinin farkındaydı.

Güven vermek istercesine Lyra'nın omuzlarını tutup kendisine çevirdi. Bu kızıl saçlı beyaz tenli kıza bir şeyler söylemeliydi ona üzülmek yakışmıyordu. "Lyra bu Orion.. Tanımıyormuş gibi konuşma. O... Pes etmez! Hem bilmiyoruz ne olduğunu. Korkma Lyra! Orion pes etmez!" Etmemeli.. diye geçirdi içinden. İnanmak istiyordu ve tabi bir de Scorpius'u öldürmek...

"Lyra gözlerinde umut kırıntılarıyla ona döndü. "Pes etmez değil mi? O beni yalnız bırakmaz."

"Bırakmaz" dedi Andromeda buruk bir gülümsemeyle ve Lyra'yı kendine çekerek sıkıca sarıldı.

Işık.. Hissettiği ilk şey ya da gözlerini rahatsız eden ilk şey ışık olmuştu.

Yavaşça gözlerini araladı Orion. Yattığı rahatsız yerin üzerinde doğruldu ve etrafına bakındı.

Bir oda içerisindeydi. Dar ve boğucu odada durdu ve neler olduğunu düşünmeye başladı.

Sistem.. İp.. Scorpius.. Kara Delik! Hatırlıyordu Scorpius ipi bırakmıştı! O.. Kendisini ölüme terk etmişti!

Peki ya burası neresi diye düşündü Orion. Kalkıp kapıdan dışarı çıktı. Büyük ve boş arazide etrafına bakındı. Çıktığı eve benzeyen kutu evden başka hiçbir şey yoktu etrafında.

Tam o sırada duyduğu ses ile arkasına döndü. Karşısında ona doğru gelen bir kadın olduğunu gördü. Seçebildiği kadarıyla kumral, uzun boylu, zarif ve.. güzel hatta çok güzel bir kadın ona doğru geliyordu. Bir an için öldüğünü ve Cennete geldiğini düşündü.

"Uyanmışsın!" dedi kadın. Ama Orion tepkisizce kadına bakıyordu.

Kadın bir an tereddüt etse de tekrar konuştu. "Konuşmayacak mısın?"

Orion düşündü ne diyebilirdi ki.. ve sonunda aklına gelen en saçma şeyi sordu.

"Öldüm mü?"

Kadın hafifçe kıkırdadı. "Hayır tabi ki." Dedi ve güven vermek istercesine kocaman gülümsedi.

"Gel içeri geçelim. Ah! Bu arada unuttum benim adım Serpens."

Orion kilitlenmişcesine ağzından bir şey çıkmıyordu yapacak başka bir şey olmadığından çıktığı odaya geri girdi. Serpens'te arkasında odaya girip kapıyı kapadı ve zarifçe karşısındaki koltuğa oturdu.

"Farkındayım şu an neler olduğunu öğrenmek istiyorsun. Ama önce adını öğrenmem gerekiyor.

Orion söyleyip söylememek arasında gitse de sonunda sessizce "Orion" dedi

"Ah! Orion.. Avcı Orion.." Orion adıyla ilgili çok efsane okumuştu bunlardan biride Avcı olmasıydı.

Ama şu an konunun bu olmadığını idrak edip sözü aldı. "Bak! Benim ölmüş olmam gerekiyordu zira bir Kara Delikten geçtim!"

"Ama ölmedin, bak yaşıyorsun." dedi Serpens sakince.

"Neredeyim peki başka bir galaksiye falan mı geçtim ya da hala güneş sisteminde miyim?"

Serpens gergince gülümsedi ve ayağı kalktı.

"Onun gibi bir şey ama tam olarak öyle değil."

Orion karşısında ki kadına anlamsızca baktı. Serpens'in açıklamaları ona hiç yardımcı olmuyordu.

Orion'da dayanamayıp ayağa kalktı. "Bak ne demek istediğini anlamıyorum. Neredeyim ben? Açık konuş! Burası neresi?" Orion artık gerilmeye başlamıştı.

Serpens konuşmaya nasıl başlayacağını bilmiyordu ama en sonunda kafasında söyleyecekleri toparladı ve Orion'un tam gözlerinin içine bakarak konuşmaya başladı.

"Orion! Sen kendi gezegeninden, kendi güneş sisteminden veya kendi galaksinden çıkmadın! Sen.. Kendi evreninden çıktın!"

Paralel EvrenWhere stories live. Discover now