SAVAŞ SANATININ YAPISI VE İÇERİĞİ

2K 11 0
                                    

SAVAŞ SANATININ YAPISI VE İÇERİĞİ 

Tao öğretilerinin felsefi ve siyasal etkisi altındaki Sun Tzu'nun Savaş Sanatı, Tao klasiği Tao-te Ching adındaki eserle bir başka açıdan da paralellik gösterir. Her iki eserde de önerilen deyişler destan kahramanlarını andıran bir bilgenin ağzından söylenmektedir. Kitaplarda bir bilge bizlere seslenerek kendi öğretilerinin yerine geti- rilmesi halinde başarının, aksi taktirde ise başarısızlığın mutlak olduğunu söylemekte ve önerilerini tartışma kabul etmez bir üslup ile iletmektedir Taocuların bir kısmı Tao-te Ching'in yazarı tarafından yaratılmayıp, daha çok eski deyişlerin derlenmesi ve bir araya getirilmesi şeklinde hazırlandığını ileri sürmüştür Aynı düşünce Savaş Sanatı için de öne sürülebilir. Sonuç olarak her iki eserin de benzer kaynaklardan esinlendiği fikri bugün bilim adamlarınca yaygın olarak kabul edilmek- tedir. Savaş Sanatı'nın birinci bölümü Planlama'nın öne- mini vurgulamaya ayrılmıştır. I Ching'de de belirtildiği üzere, "Liderler herhangi bir şeyi yapmadan önce mutlaka planını hazırlar," ve "Liderler sorunları inceleyerek önlemini alırlar." Savaş manevraları konusunda Savaş Sanatı her harekattan önce mutlaka göz önüne alınılması gereken beş faktörden önemle bahseder: Uyum, hava, arazi, askeri li- derlik ve disiplin faktörleri. Bu bağlamda "Uyum" faktörü, sivil liderlikle daha doğ- RUSU siyasal lider ile halk arasındaki iş birliği konusuna eği- lir. Gerek Tao, gerekse Konfüçyüs'e göre dürüst bir hükü- met Tao'nun "Uyum Yolu"na bağlı olmalıdır. Bu konuda sa- vaşçı Sun Tzu, Uyumdan "halkın liderle aynı hedefe yö- neltilmesi" düşüncesi olarak söz etmektedir. Hava faktörü, yani savaş için uygun mevsimin seçimi hem orduyu oluşturan askerler hem de askeri destekleyen halkla ilgilenir. Buradaki ana konu halkın üretim gücünün doğru kullanımının sağlanmasıdır. Bu da savaş için doğru mevsimin seçilerek hem üretimin hem de savaş alanında ilerleyen ordunun mevsim faktörlerinden en az zararla çık- masını sağlamaya verilen önemi gösterir. Arazi Faktörü'ne gelince savaş esnasında geçilmesi gereken arazinin uzunluğu, arazideki engebeler, boyutlar ve güvenlik gibi faktörler mutlaka önceden öngörülerek, planlanmalıdır. Burada, yöreyi iyi tanıyan kılavuzların kul- lanımı en önemli unsur olarak ortaya çıkmaktadır. I Ching'de de "Avın kılavuzsuz takibi çalılıklarda bi- ter,"denilerek bu husus bir kere daha vurgulanmıştır. Askeri Liderlik hakkındaki Savaş Sanatı kriterleri yine hem geleneksel Taoizm hem de Konfüçyanizm'ce de kabul gören ana değerlerdendir. Bu kriterler, zeka, güvenilir olma, insana önem verme, cesaret ve kararlılıktır. Budist bilgelere göre, "zekasız insancıllık, sahip olunan tarlanın sürülmemesine benzer. Cesaretsiz zeka, filizlerin ekili ol- duğu arazideki yabani otların temizlenmemesidir. İnsanı ihmal eden cesaret ise olgunlaşmış ürünü biçmesini bil- memektir." Diğer iki değer olan güvenilir olmak ve kararlılık bir li- dere emrindekilerin sadakatini ve itaatini kazandıran olgu- lardır. Sözkonusu kriterlerden beşincisi olan disiplin, örgüt- sel dayanışma ile verimlilik konuları ile ilgilenir. Disiplin faktörü, kullandığı ana mekanizma olan ceza ve ödül sis- temi ile, askeri liderlerde mutlaka aranılan temel nitelikler- den güvenilirlik ve kararlılık ilkeleri ile doğrudan bağlantılı- dır. Savaşçılar tarafından adil ve dengeli olarak kabul edile- rek benimsenecek bir ödül ve ceza sisteminin kurulmasına büyük önem verilir. Yine "Eyaletler Savaşı" sırasında bitmek bilmeyen sa- vaşlara çözüm arayan düşünürlerin oluşturduğu Yasallık Okulu da kişisel feodal yönetim sisteminin yerine akılcı ör- gütlenme ile hukukun önemini vurgulamıştır. Bu bölümün ardından Savaş Sanatı aldatmacanın önemini ortaya koyar: "Askeri harekat aldatmacayı içerir. Gücünüz varken kendinizi güçsüz gösterin. Etkiliyken etki- siz durun." Tao-te Ching'de de yazıldığı gibi, "En büyük ustalık zayıf ve beceriksiz gözükmektedir. "Savaşta mak- simum verimliliğin ve zaferin yegane ilacı olan sürpriz fak- törü karşı taraf hakkında tam bilgiye sahip olurken bilinmez olmaya bağlıdır; bu nedenle sır tutma ve düşmanı yanlış yönlendirme becerileri ana sanatlardandır. Genel olarak dişe-diş savaş akıllı savaşçı için ancak son çaredir. Sun Tzu'ya göre akıllı savaşçı her durum için hazırlıklı olmalı, ancak gerçekten zorunlu olmadıkça güçlü ve zorlu bir düşmanla karşı karşıya gelmekten kaçınmalı- dır. Sun Tzu, düşmana doğrudan saldırarak üstün gelmeye çalışmaktan çok, geri çekilme yöntemleriyle düşmanın ka- natları arasındaki dengeyi bozmaya, düşmanın maneviyatı ile oynayarak düşmanın öfkesini, kızgınlığını kendisine karşı kullanmaya önem verir. Burada özet olarak büyük usta, Savaş Sanatı'nın üç büyük kriterini gözlerimizin önüne serer: Sosyal, psikolojik ve fiziksel faktörler. Savaş Sanatı'nın ikinci bölümü genel olarak savaşın ülke ve halk üzerindeki etkilerine ayrılmıştır. Bu bölümdeki ana tema savaş esnasında süratin ve etkinliğin en önemli silah olduğu prensibidir. Özellikle uzak ülkelerdeki savaşla- rın uzun sürmesinin ülke kaynakları üzerindeki olumsuz et- kisi vurgulanarak bu tür uzun savaşlardan kaçınılması dersi öğretilir. Kaynakların, enerjinin tutumlu kullanılmasına bü- yük önem verilmiştir. Savaşın ülke ve halkın üzerindeki maliyetini azaltmak amacıyla Sun Tzu özkaynak kullanımı yerine daha çok akın edilen ülke kaynaklarının Kullanılma- sını, ele geçirilecek düşman esirlerinden maksimum oranda yararlanılmasını salık verir. Üçüncü bölümde, konu savaşta strateji'dir. Burada da en büyük önem yine tasarrufa verilmiştir. Ana amaç, düşmana doğrudan doğruya saldırarak düşmanı yok etmeye çalışmak yerine düşmanı ve düşman kaynaklarını savaş aldatmacaları kullanarak olabildiğince az zayiatla ele geçi- rerek, düşman kaynaklarından maksimum yararın sağlan- masıdır. Burada hedef özkaynakların tasarrufunda olduğu gibi düşman kaynaklarının da olabildiğince zarar görmeden ele geçirilmesi prensibidir. Bu konuda Sun Tzu Usta bizlere ünlü doktrini, "En iyi zafer savaşmadan kazanılan zafer- dir."deyişini öğretir Sun Tzu bu bölümde bizlere taktikler de gösterir. İlk olarak, ana amaç savaşmadan kazanmak olduğu için Sun Tzu, en iyi yöntemin düşmanın planlarını baştan bozmak olduğunu, bu yapılamazsa düşmanı izole ederek zorda bı- rakmak gerektiğini öğretir. Usta bu konuda da zaman faktö- rünün önemine dikkat çeker,ancak süratin mutlaka aceleci- likten ayrılması gerektiğinin ve hazırlıkların hakkı verilerek yapılması gerektiğinin de altını çizer. Kazanılacak zaferin kesin zafer olması gerektiğini vurgulayarak ancak bu du- rumda işgal kuvveti kullanma gibi bir masraf kapısından uzakta kalınabileceğini söyler. Bölüm düşmanın gücü ile orantılı harekat stratejileri ile devam eaer. Temel prensip yine aynıdır: Güçlü düş- manla doğrudan savaştan olabildiğince uzak dur. Bu ko- nuda I Ching'de de benzer şekilde,"Üstesinden gelineme- yecek koşullara direnmek kötü kader getirir." denilmiştir. Aynı meyanda, strateji her ne kadar büyük oranda haber almaya bağlıysa da, savaş alanında karşılaşılabilecek de- ğişik konumlara karşı uyum göstermek gerekir. Yine I Ching'de bu hususun önemi,"geçilmezle karşılaştığında değiş, sen değiştiğinde geçilmez geçilir olur." deyişiyle be- lirtilmiştir. Sun Tzu Usta, usta savaşçının ancak zaferi kesin o- larak kazanacağını gördüğünde savaşacağı, düşüncesin- den sonra bize zaferi garanti edecek beş yöntemden söz eder.Sun Tzu'ya göre zaferi kazanacak savaşçı ne zaman savaşacağını, ne zaman savaştan kaçınacağını bilen sa-vaşçıdır.Usta komutan ne zaman az, ne zaman büyük kuv- vetle saldıracağını bilir, emrindeki asker ve subaylar fikir birliğine sahiptir, beklenmedik koşullara hazırdır, komutan- ları siyasal otoritenin güdümünde değildir. Bu son husus oldukça hassastır. Askeri liderliğe çok büyük ahlaki ve entellektüel sorumluluk yükler. Savaşlar hemen hemen hiçbir zaman askerler tarafından başlatıl- maz, savaşı başlatan genellikle sivil hükümetlerdir. Sun Tzu işte böyle bir durumda elindeki askeri güçleri tanıma- yan, değerlendiremeyen bir siyasal yönetimin askeri yöne- time müdahale etmesinin, "askeri dengeleri bozarak zafere engel olduğu,"gerçeğini anlatır. Bu konuda da ana mesele bilgidedir. Sivil yönetimin savaş alanındaki orduya müdahale etmemesi gerektiği dü- şüncesi zafere giden yoldaki en önemli silah olarak kabul edilen, elde edilecek bilginin en kısa zaman biriminde de- ğerlendirilmesi gerekliliğinden kaynaklanır. Hangi tarafın kazanacağını belirleyen bu beş yöntemi değerlendiren Sun Tzu bizlere, "Kendinizi ve karşınızdakini iyi tanıyorsanız si- zin için tehlike yoktur, kendinizi iyi bilmenize rağmen karşı- nızdakini yeterince tanımıyorsanız yine de kazanma şansı- nız vardır, ancak ne kendinizi ne de karşınızdaki bilmiyor- sanız o zaman her savaşta tehlike ile karşı karşıyasınız demektir."der. Savaş Sanatı'nın dördüncü bölümü savaş stratejisinin en önemli unsurlarından biri olan taktik konusuna ayrılmış- tır. Yine Taoist bir yaklaşımla Sun Tzu burada zaferin anahtarının değişik koşullara uyumda ve anlaşılmaz ol- makta olduğunu öğretir Sun Tzu yorumcularından Du Mu bu hususu, "şekilsiz bir varlık anlaşılamaz, oysa belirli bir konumda olanı anlamak kolaydır. Anlaşılamayan kazanır- ken, anlaşılır olan kaybedecektir." sözleriyle belirtir. Anlaşılmaz olmayı pasif kalmaktan ayırmak gerekir. Anlaşılmazlık geri çekilmek ya da saklanmak değildir. Bu- rada önemli olan başkalarının göremediklerini görmek, düşmana kendini göstermemeyi becermektir. Burada yön-tem yine aldatmacalardadır. Fırsatları düşmandan önce gö- rerek, hızlı hareket etmek, özellikle bilinir düşmana karşı büyük avantaj doğurur. Bu düşünceyi takiben Sun Tzu, kesin zaferin yolunun ne zaman hareket edileceği ya da hareketsiz kalınacağının iyi bilinmesinde olduğunu bir daha vurgular. "Kendinizi yenilmez yapın," der,"Ve düşmanınıza yalnızca zayıf ol- duğu anda yüklenin. Unutmayın ki, iyi savaşçılar yenilmele- rinin olanaksız olduğu yerlerde konuşlanırlar." Sun Tzu bu bölümde ordu içi örgütlenmenin, disiplin ve ahlakın bir daha önemini vurgular. Savaş Sanatı'nın beşinci bölümünün konusu Enerji'dir. Enerji'den kastedilen savaş alanında Güç, ya da Moment'in kullanımıdır. Burada vurgulanan Moment, hare- ket halindeki ordunun dinamizmini simgelemektedir. Sun Tzu, bize örgütlenme becerisi ile koordinasyonun öneminin yanı sıra geleneksel savaş yöntemlerinin ve gerilla savaşı- nın bir arada kullanımından bahseder. Savaşta manevra değişikliği ve sürprizin altını çizerek sonsuz sayıda taktik değişikliğin kullanılması gerektiğini, düşmanın psikolojik koşullarını etkileyerek düşmanı kolayca vurulabileceği ko- numa getirmenin yararlarını öne çıkarır. Sun Tzu'nun "Enerji" konusundaki öğretilerinin ana teması örgüt içi dayanışma ve birlikteliktir. Bu sayede bi- reysel yeteneklere bağlı olma zorunluluğu yerine örgütün yani ordunun tümünün oluşturacağı "Güç"ün momenti öne çıkacaktır. "İyi komutanlar savaş alanında bireylerden değil ordunun momentinden sonuç ararlar." Tzu'nun birlikten kaynaklanan güce ve bu gücün iç çekişmeleri sona erdirerek birliktelik sağlamasına verdiği bu özel önem kendisini ve eserini bugün dövüş sanatı tüm dünyaca bilinen Japonların eski çağlardaki tarihi bireysel savaşçıları olan Samuray'lardan ayıran en büyük özelliktir. Sun Tzu'nun Savaş Sanatı'nın gerek modem Asya'da ge- rekse tüm dünyada bu kadar yararlı bulunmasındaki temel neden, birliktelik içindeki "Moment'e verdiği önemdedir. Kitabın altıncı bölümü,"Boşluk ve Doluluk" kavramla- rını öne çıkaran Gücün Kullanımı konusuna ayrılmıştır. Bu kavramlar yüzyıllardır Taoist savaş yönteminin temellerini oluşturmaktadır. Ana fikir düşmanın enerjisini tüketirken kendi enerjini koruma becerisidir. Bu beceri bize, düşmanın zayıf düştüğü anda saldırma kapasitesi vererek bizi yenil- mez yapar. Bu taktiklerin en basitlerinden biri bugün yalnız savaşta değil bugünün hem sosyal hem de iş manevrala- rında yaygın olarak kullanılmaktadır. "İyi savaşçılar düş- manının ayağına gitmezler, düşmanın kendi ayaklarına gelmesini sağlarlar." Kendi enerjini korurken düşmanının enerjisini tü- ketme becerisi bilinmez olmanın bir diğer fonksiyonudur. Sun Tzu'nun sözleriyle, "Bir ordunun yapısının kuruluşun- daki mükemmellik ordunun yapısız olması ile tamamlanır. O zaman kimse karşınıza bir strateji ile çıkamaz." Sun Tzu ayrıca düşmanlarımızın kendi güçlerini belirli bir yapıya ge- tirmesine düşmanı teşvik etmemizi , düşman güçlerinin ya- pısını ve düşman reaksiyonlarını belirli aralarla sürekli test etmemizi, ancak kendi güçlerimizin gerçek durumunu düş- mandan saklamamızı öğütler. Bu belirli bir düzende olmayış ve akışkanlık yalnızca bir savunma ve sürpriz aracı olmayıp, potansiyel enerjiyi elde tutmanın dinamik bir aracıdır. Sun Tzu Usta başarılı bir orduyu akan suya benzetir, bilindiği gibi suyun da belirli bir şekli olmamasına karşın Tao-te Ching'de de belirtildiği üzere su, zayıf sanılan yapısının tam tersine karşısına çı- kan her engeli aşmasını, aşındırmasını, yıpratmasını bilir. Sun Tzu'nun şu sözlerine kulak verelim:" Askeri bir birliğin belli bir kalıbı olamaz. Suyun da belli bir kalıbı yoktur. Za- feri kazanma yeteneği düşmana göre değişim göstermek ve koşullara adaptasyondan geçer. Buna deha denir." Savaş Sanatı'nın yedinci bölümü silahlı çatışma ile il- gili olup ordunun savaş alanındaki düzeni ile savaş manev- raları hakkında Sun Tzu'nun görüşlerini özetler. Haberalma ve ön hazırlığın önemini anlatarak konuya giren Sun Tzu, "Hesabını yaptıktan sonra harekete geç. Uzağı ve yakını ilk gören kazanır; silahlı savaşın kuralı budur." der. Aynı konu hakkında I Ching'e baktığımızda da benzer şekilde,"Hazır ol. O zaman şans yanındadır." der. Her zamanki karakteristik özelliği olan minimalist / te- melci görüşünü Sun Tzu şu sözlerle bir kere daha tekrarlar: "Düşmanın enerjisini tüketin, düşman komutanlarının yüre- ğini kopartın." Doluluk ve boşluk prensiplerinden maksi- mum yararlanma yöntemini de, "İstekli düşmandan uzakta dur; sendeleyen ve kaçana saldır," sözleriyle vurgular. Es- rarengiz kalma becerisine sahip olacak savaşçı için Dolu- luk ve Boşluk prensibine yönelik dört ustalığın varlığını an- latır: Enerji Ustalığı, Yürek Ustalığı, Güç Ustalığı ve Uyumluluk Ustalığı. Savaş Sanatı'nın sekizinci bölümü savaş ustalığının köşe taşlarından biri olan Taktik Değiştirme ya da Uyum- luluk konusuna ayrılmıştır. Sun Tzu Usta bu konuda, "ko- mutanlar karşılarına çıkan koşullara uyum sağlayarak avantaj yaratma yeteneğine sahip değillerse, bulundukları arazinin yapısını ezbere bilseler bile bundan yararlanama- yacaklardır." demektedir. Bu hususta I Ching'de, "anlayışı- nın çok ötesine çabala, bu uğurdaki çaban seni felakete götürecektir." diyerek komutanların içinde bulundukları ko- şullara uyum sağlamak yerine kendi önyargılarının peşine düşmelerinin kendilerine felaketten başka kader getirmeye- ceğini ifade etmektedir. Taktik değiştirme konusu doğal olarak Savaş Sa- natı'nın bir diğer önemli niteliği olan hazır olmaya bağlıdır. Sun Tzu Usta bu konuyu, "askeri operasyonlarda kural, düşmanın üzerimize gelmeyeceğini ummaktan çok, gelen düşmanı karşılamaya hazırlıklı olmak; düşmanın saldırma- yacağını düşünmekten çok, düşmanın saldıramayacağı konumda bulunmaktır." Tao'cu I Ching'de de bu konu ile il- gili olarak, "yapınızı sağlamlaştırmadan üzerinize aşırı sal- dırı alacak olursanız, gücünüzü tüketirsiniz." diyerek karşı-

Savaş Sanatı-Sun TzuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin