Öğretmenin söylemesiyle Jungkook hemen itiraz etti "hocam ben bununla kalmam" dedi eliyle Hoseoku göstererek "hem ayağı kokuyor" diye devam etmişti. Jungkookun söylediğine diğerleri gülerken Hoseoku ise "benim ayağım kokmaz bir kere" diyip kendini savunmuştu Hoseokun söylediğiyle herkesin kahkahası artmış Bay Lee bile gülmüştü o sırada bir ses duyuldu "ş-şey ben Jungkookla kalabilirim" bunu diyen son sınıf öğrencisi Min Hee den başkası değildi. Okulun yatak prensesiydi bu kız birini gözüne kestirdiğinde amacına ulaşmadan bırakmazdı "ama hocam" diye araya girdi Jin kızın gerçek yüzünü bilen kişiler arasındaydı. "Bence Yoongi kalsın Jungkookla" diye bir öneride bulundu Jimin Yoongiye bakarak çünkü küçük beden aynı yerde yatma konusu açıldığından beri hiçbişey dememiş Min Heenin söylediğiyle yüzü asılmıştı Jiminde böyle bir öneri bulunmuştu
"Tamam" dedi Jungkook Min Heeye bakarak Yoongiyle yatmak istemiyordu çünkü o çocuk onun aklını karıştırıyordu. Yatacakları yerler belirlendiğinde herkes çadırına gitmişti kıyafetlerini değiştirmek için "sen giyin ben seni dışarıda bekliyorum" dedi Hoseok Yoonginin saçlarını karıştırarak. Yoongi için üzülüyordu farketmişti Jungkooka olan bakışlarını "tamam hyung" dedi Yoongi ne kadar uğraşsada kırık çıkan sesiyle daha sonra Hoseok dışarı çıktığında Yoongi bavulunu açtı normalde etek giymeyi sevsede kamp için en uygun olan şeyleri giydi
Bence gayet uygundu kıvırcık saçlarını düzelttiginde hazır olduğuna karar verip herzaman suratına yerleştirdiği sahte gülümsemesini açığa çıkardı. Çadırdan dışarı çıktığında Hoseoka seslendi ve kamp ateşinin etrafına çember kurmuş oturan topluluğun yanına gitti Jinin yanına oturup kafasını kucağına koymuştu Jin ise kendisine sırnaşan kedinin saçlarını okşamaya başladı "hyung" dedi kısık sesiyle uykusu gelmişti "efendim" dedi Jin küçüğün mutsuz olduğu belliydi bu Jini üzmüştü çünkü küçüğü kardeşi gibi seviyordu Yoongi ise gözlerini açık tutmakta zorlanıyordu "ben aşık oldum hyung" dedi kendini uykuya bırakmadan önce.
Jin küçüğün dediğiyle gözlerini kocaman açtı farketmişti ama Yoonginin söylemesini beklemiyordu Jungkook erkeklerden hoşlanmıyordu bunu en iyi o biliyordu ve şimdiden üzülmüştü küçüğe "Namjoon Yoongi uyudu Taehyunga söyleyelim çadıra götürsün" Namjoon gözleriyle Taehyungu aradı Yoonginin çadırının orada görünce ona seslendi "efendim hyung" dedi sıkıntılı bir şekilde "Yoongi uyudu hava soğuk istersen çadırına götür" dedi Namjoon "götüremem hyung birkaç kişi çadırın yanında sigara içmiş sigarayı söndürmeyi unutup atmışlar yere çadırın bir kısmı yanmış hocaya söyledik çadır için tek kişi kalan iki kişi varmış Yoongi tanımadığı insanların yanında yatmaz ne yapacağımı bilmiyorum" sinirle söylenmişti Taehyung Jin ise ikisini dinliyordu bir fikri vardı ve söylemek için konuşmalarının bitmesini bekliyordu bitince hemen konuşmaya başladı " tek seçeneğimiz var oda Jungkookla kalması" diyip karşısındaki çocuğa baktı onay bekler gibi Jungkook ise bir uyuyan çocuğa birde Jine bakmıştı evet demekten başka çaresi olmayan çocuk tamam diye mırıldanmıştı "ay al bu çocuğuda ayağım ağırdı haraket edememekten" sahte bir sinirle söylenmiş ve Jungkooka bakmıştı Jungkookta oflayıp küçük çocuğu hic zorlanmadan kucağına aldı cidden bi cocuk hicbirsey yemiyormuydu bir kızdan bile zayıftı "ben seninle ne yapacağım" demişti çadıra yaklaşırken o sırada onları gören Min Hee kaşlarını çatmış bir şekilde onlara bakıyordu "Min Hee hocaya git o sana anlatır" dedi Jungkook dırdır çekemezdi şimdi zaten yorulmuştu.
Çadırın diğer tarafına kıvrıldı"