Jongin: Nasılsın?
Oh Sehun: Seni sormalı, en son arkadaşına -altını çiziyorum- hediye alacaktın? Bulabildin mi bir şeyler?
Jongin: Ah, ona uygun bir şey bulabildim mi emin değilim
Jongin: Biraz özel olsun istiyorum
Oh Sehun: Özel mi? Neyin özeli acaba bu?
Jongin: Sen kıskançlık mı yapıyorsun??
Oh Sehun: Hadi ama kıskanmam normal değil mi? Erkek yine altını çiziyorum arkadaşına hediye alıyorsun ve erkeklerden hoşlanıyorsun.
Jongin: Ikisi farklı şeyler
Jongin: Ayrıca böyle yaparak beni utandırıyorsun, lütfen yapma
Jongin: Bir de şey, aldığım şeyin fotoğrafını atsam beğenir mi beğenmez mi diye bakar mısın?
Jongin:
Jongin: Nasıl? Beğenir mi sence?Oh Sehun: Ben olsam beğenirdim. Onun için düşünüyorsun ne alacağını sabahtan beri. Dışarı çıktın o kadar yer gezdin.
Jongin: Umarım dediğin gibi olur...
Jongin: Peki, sen nasılsın nasıl geçti günün?
Oh Sehun: Hiçbir şey yapmadım desem yeridir, tatil olunca sadece oturup kitap okuyorum.
Jongin: Genelde ben de
Jongin: Bu arada sen bana hiç fotoğrafını atmadın
Jongin: Arkadaşlarını da anlatmadın.
Jongin: Baekhyun Hyung'a soğuk insanları sevmediğimi söylemiştim
Oh Sehun: Jongin, Baekhyun Hyung'ın sana fotoğrafımı attığını biliyorum.
Jongin: Ondan bahsetmiyorum
Jongin: Anlıktan bahsediyorum.
Oh Sehun: Çok arkadaşım yok. Baekhyun Hyung var, biliyorsun. Onun arkadaşları ile arkadaşım genelde.
Oh Sehun: Bir de Junmyeon Hyung var.
Jongin: Aslında, benim de fazla arkadaşım var sayılmaz
Jongin: Biraz utangaç biriyim, sanırım
Jongin: Imm, Sehun şey
Oh Sehun: Hmm?
Jongin: Tenin, yani teninin rengi...
Jongin: Uff, güzelsin işte
Oh Sehun: *ses kaydı*
(Güldüğü bir ses kaydı)Oh Sehun: Jongin-ah, senin ten rengin asıl güzel olan. Güneş'in verdiği en güzel hediyesin sen.
Jongin: Sehun...
Jongin: Utandırma beni, lütfen
Jongin: Şey bu arada
Jongin: Ben sana da bir şey aldım...
Oh Sehun: Öyle mi?
Jongin: O ses kaydı da teşekkürü gibi oldu :)
Jongin: Eveeet~~, umarım beğenirsin
Jongin: İlk buluşmamızda getireceğim
Oh Sehun: Güzel, sanırım benim de bir şey almam gerekiyor.
Jongin: Hayır hayır
Jongin: Hiç gerek yok
Jongin: Sehun?
Oh Sehun: Efendim?
Jongin: Şey, benim uyumam lazım
Oh Sehun: Bu saatte mi? Minik bir ayıcıksın gerçekten Jongin-ah.
Jongin: Yorgunum sadece ㅋㅋㅋ
Oh Sehun: Neden yoruldun?
Jongin: Hediye aradım
Jongin: Arkadaşımınki kolaydı ama
Jongin: Sen ne seversin bilemedim
Oh Sehun: Jongin-ah.
Jongin: Ama tanıdıkça öyle biri olmadığın anlaşılıyor.
Oh Sehun: Teşekkür ederim. Dışarıdan öyle gözükmeyi seviyorum.
Jongin: Ben olsam ben de severdim
Jongin: Çekici ㅋㅋㅋ
Oh Sehun: Jongin-ah, beni güldürmeye devam ediyorsun. İlk gün hiç böyle değildin sen. Sanırım sen de benim gibisin ya da sarhoşsun ama 2. seçeneği elemek istiyorum.
Jongin: Ah, hayır içmedim
Jongin: Sadece yakın davranman hoşuna gitti
Jongin: Şu an dediklerim utanç verici geldi gözüme...
Jongin: Çok utandım...
Oh Sehun: Yanımda utandığın zamanları da görmek isterim.
Jongin: Sehun
Jongin: Utandırma artık
Jongin: Artık gerçekten uyumam lazım
Jongin: İyi geceler Sehun~~
Oh Sehun: İyi geceler Jongin-ah. Rüyanda güzel şeyler gör.
<><><><><><><><><><><><><><><><>
Ficin okunması bayağı artmış, bu fici niye okuyorsunuz anlamıyorum ama teşekkür ederim. Konusu hoşuma gidiyor, buna yazmak beni rahatlatıyor da
ŞİMDİ OKUDUĞUN
you got me feeling like a psycho ¦sekai¦
FanfictionSehun uzun zamandır boş kalmaktan sıkılmışken arkadaşı ona flört seçenekleri sunar.