Yeraltı Dövüşleri

1. Bölüm: Geçmişimin Yamaları

- Evet, Jackson yine kazandı. Bu gidişle şampiyon olma yolunda ilerliyor !

Yıl 1998:

Babam'ın işlerinden dolayı evimize haciz gelmişti. Ve ben sadece yedi yaşındaydım. Babam:
-Hayır, yapmayın lütfen acıyın hiç paramız kalmadı.
-Baba neden evimizden atılıyoruz, bu adamlar kim ?
Hacze gelen adamlar görmeden bir eşya almaya çalıştım; ama başarısız oldum. Adam:
-Hemen git burdan, seni küçük hırsız!
-Oğluma hırsız demeye hakkın yok !
O gün annemin nerede olduğunu bilmiyordum.Babam bitik haldeydi.Ben mi? Ben hala annemi arıyorudum.Çaresizce...

1 Yıl Sonra

Babam çok öksürüyordu,ateşi çıkıyordu.Annemi çok özlüyordum,çok yalnızdım.Arkadaşlarım sokaklarda eğleniyordu.Ben ise çaresizce düşünüyordum.Acaba babama ne olacaktı ?Başına neler gelecekti?Yalnız mı kalacaktım? Bu soruların cevabını şimdilik bilmiyordum.Birden bir adam geldi yanımıza,Babam'a selam verdi.
-Selam,hey dostum ne yapıyorsunuz burada?
-Babam çok hasta bayım ,yardım edermisiniz?
-Bana bir kadını anımsatıyorsun küçük.Ve ekledi:
-Seni sevdim babana yardım edeceğim;fakat benimle çalışacaksın ne istersem ne dersem yapacaksın tamam mı?
-Çok teşekkür ederim bayım,teklifinizi kabul ediyorum. Ve babamı hastaneye götürdük.Kemoterapiye başladılar;ama babam tedaviye yanıt vermedi.Öldü! Yalnız kalmıştım sorularımın cevabını almıştım.Adam:
-Hey benim küçük dostum gel buraya,sakin ol! Senin bu öfkeni atabilecek bir yer biliyorum,gel benimle.

İşte o an başlamıştı dövüş hayatım.Çok çalışıyordum,bazı günler kendimi kaybediyordum.Ve annemin yüzünü bile unutmuştum.Kaçtığını söylemişti babam ben de umudumu kesmiştim,unuttum bile hatırlamıyorum yüzünü.Ama babamı çok özlüyordum.Babam benim mühendis olamamı isterdi ama ben dövüşçü olmuştum.Koç:
-Hadi Jackson ! daha hızlı vuruşlar istiyorum.Artık çocuk değilsin. Hadi şimdi sana dediklerimi yap !

9 Yıl Sonra;

Eğitmen,tempoyu arttırdı ve bu arada body'e başlamıştım ve kollarım gerçekten ağrıyordu.Bu sene hep dövüşlere katılıp bir sürü birincilikler ve madalyalar kazanmıştım. Bugün en önemsediğim maç vardı,finaldeydim ve çok heyecanlıydım. Benim adım duyulduğunda hazırdım ve ringe gittim ellerimi kaldırıp selam verdim seyircilere.Rakibimde geldi.Üzerlerimizi çıkardık dövüşmeye hazırdım.Spiker:
-Evet,baylar ve bayanlar iki güçlü rakip karşınızda.New York'un iki gözdesi geleceğin Mike Tysonları.Onlar çok güçlü.Jackson 65 kilo 1.70 boylarında ve yaşı da çok genç 17.(Güler)Mike 65 kilo 1.80 boylarında ve yaşı 18.Bayağı çekişmeli bir maç olacak gibi,olacaklar sizi yanıltmasın.

Ve maç başladı,içim içime sığmıyordu.Dövüş zili çaldı.Mike'ı tanımasamda benim gibi onunda korktuğunu anlayabiliyordum ve çok heyecanlıydı.Ne yapacağı kestiriliyordu.Nasıl finale gelebilmiş şaşılmamalıydı.Spiker:
-Jacksondan harika bir yumruk, ayağına vurarak yere düşürdü,ayağını yakaladı.Ķıracak mı yoksa bırakacak mı?Vee kırdı.Beklemek istemedi ve bitirici hamleyi yerine getirdi.Jackson,''Amerika Amatörler Ligi "nin şampiyonu oldu.

İşte olmuştu,kazanmıştım ve şampiyon olmuştum.Hayallerimin peşinden gitmiştim.Soyunma odasına seviçle gittim.Ardımdan iki siyah takım elbiseli adam geldi.Birinin gözükahverengi,yüzü gergindi.Diğerinin yüzü çiziklerle doluydu.Adam sert sert bana baktı.
-Bizimle geliyorsun,dedi.
-Hemde hemen,diye ekledi diğeri.
-Nereye geleceğim,beni nereye götüreceksiniz? diye çıkıştım.
-Seni Patron'a götüreceğiz,seninle konuşmak istiyor.
-Ya gelmezsem ne olacak ?
Adamlar silah gösterdi.Korkmamıştım ama yine de gittim.Arabaya binip ilerledik.Ara sokaklardan geçiyorduk.Bilmediğim muhitlerden geçiyorduk.Bu da benim canımı sıkıyordu.
-Bu yasal değil biliyorsunuz değil mi? Bunu Koç'a anlatmalıyım.Koçumun haberi var mı?
-Biliyor,zaten o istedi bize katılmanı.Ayrıntıları Patron sana anlatacaktır.

Patron kimdi?Koç neden benim bu adamlara katılmamı istesin ki?Araba durdu.Adam kapımı açtı.Bir diskoya gelmiştim .Adamlar beni yukarı çıkardı.Duvarları deri kaplı bir salonda yürümeye başladık.Kahverengimsi bir kapıdan geçirdiler.Karşımda orta yaşlı,siyah şapkalı,siyah gözlüklüydüvede siyah kabanı vardı.Anlam veremediğimse adam siyahiydi,iyice kara adam olmuştu.İçimden gülmek geldi ama istifimi bozmadım.Kabanının iç cebinden altın renkli bir çakmak ve puro paketi çıkardı ve banada uzattı.Nazikçe kabul etmedim.Patron:
-Çok iyi dövüşçü olduğunu duydum.
-İltifatınız için teşekkürler.Ama beni niye buraya getirdiler?
Patron bana küstah küstah bakıyordu.Sanki kötü bir şey yapmışım gibi.Adam:
-Patron'la bu şekilde konuşamassın.Birtek o soru sorar ,o zaman konuşursun ,dedi.
Araya Patron girdi:
-Lafımı kesme!diye sertçe uyardı.
-Özür dilerim Patron.
Sonra bana döndü:
-Bu dediklerim senin içinde geçerli!Şimdi asıl konuya gelelim.Benim için dövüşmeni istiyorum.
Neden bu adam için dövüşecektim ki? Tanımam etmem.
-Neden daha iyisi yok mu ?
-Olsa seni çağırtmazdım.
-Tamam o halde peşimi bırakmayacaksın değil mi ?
-Asla bırakmam!
-Evet,ne dövüşü bu?Kuralları ne?
-Yeraltı Dövüşleri...Ölümüne bir dövüştür,kaybeden diye birşey yoktur,ölen vardır.Ve senin ölmemeni sağlayacağım.Paraya para demeyeceksin.

Adamın lafında para geçti.Çocukken ihtiyacımız olan şey.
-Ölebilirim de?
-Evet,iki günün var karar için yani 8 Eylül'e kadar.Teklifimi düşün derim,dedi.Ve elini şıklattı kapı açıldı.Adam beni çekiştirdi.Ayağa kalkıp onu takip ettim.Elime yüklü miktarda para verdi.Arabaya götürdüler.Adam şöföre:
-Jackson'u evine bırak,dedi.
Hızla yol almaya başladık.Evime vardığımda düşüncelere kapılmıştım.Hemen Koç'u aradım:
-Alo,Koç neredesin?
-Spor salonundayım, ne oldu şampiyon?
-Hemen oraya geliyorum.Bekle beni.

Bu saatte otobüs bulunmadığ için taksi çağırdım ve salona gittim.Koç elinde purosu ,masasında oturuyordu.
-Patron kim Koç?Onunla ne alakan var?
Neden Koç benim ölmemi istesin ki? Beni sever .Artık bir güvencem o,babamı kurtarmaya çalışan adam getirmişti.Ona verdiğim sözü tuttum.Koç'a da güvendim acaba beni sevmiyor muydu?
-Sakin ol Jackson.Dur da sana anlatayım tamam mı?
-Tamam!
Koç anlatmaya başladı.Patron ona bu salonu açtırtmış.Düzenli maaş bağlamış,sırf güçlü dövüşçüler bulabilsin diye .Ben de o yüzden seçilmişim ve beni çok zengin yapacakmış.Düşünceli halde eve geri döndüm .Şimdiyse düşünceli değilde meraklıydım.Yatağıma uzandığımda "Acaba neredeydi bu ismi geçen Yeraltı Dövüşleri,yaşayabilecek miydim ? Kurtulabilecek miydim?"Bu sorularla kendimi bunalttım ve dışarı çıktım.Biraz hava aldıktan sonra evime gidip yattım.Mışıl mışıl uyumuştum.Her şey çok çabuk gelişmisti.Bir anda karanlık işlere bulaşmıştım ve bu da canımı yakıyordu.

Sabah çok sessiz derken kapıya"patpat"diye vuruluyordu.Şaşırmıştım.Neredeyse hiç kapım çalınmazdı.Ama bugün çalmıştı.Hayretler içinde kapıyı açtım.
-Buyrun?
Gelen Patron'un adamıydı
-Jackson anneni hatırlıyor musun?Sence şu an nerede?Ne yapıyor?Hiç düşündün mü?

Bu adam kendini ne sanıyordu.Benim özel hayatımı nereden biliyordu?
-Patron yerini ve ne yaptığını çok iyi biliyor sen de merak edersen "Yeraltı Dövüşleri"ne katılmani istiyor.
-Tamam düşüneceğim.Saat 17:00'da cevabımı söylerim,dedim.