"Daha iyi misin?"Rose,saatlerdir ağlayan Jennie'nin odasının kapısını aralarken kurduğu cümleye geri cevap alamayınca içeri girdi.
Jennie ağlamayı kesmiş,şiş gözleriyle duvarı izliyordu.
Rose yavaş adımlarla yanına gelip ellerini tuttu ablasının.
"Üzme artık kendini Unnie,bu utanılacak bir şey değil.Senin sevgin ne kadar saf ne kadar temizse bunu hor gören insanların kalpleri de bir o kadar kirli,emin ol."
Jennie,bakışlarını kız kardeşine çevirdiğinde halâ bir tepki vermiyordu.
"Sevmek kötü bir şey değil,hatta bu dünyada ki en güzel şey biliyor musun?"
Yavaşca kafasını salladı Jennie.Sonra dudaklarını araladı.
"Elbette rosie,elbette çok güzel bir şey." Gözleri dolmaya başlayınca içinden 'lütfen ağlamayayım kardeşimin yanında'diye geçirdi.İstemsiz sesi titriyordu.
"A-ama bir yerden sonra çok acıtıyor."
Anlayışla kafasını salladı Rose.Devam etmesi için bekledi,derin derin nefesler alıyordu ablası.Ağlamamak için kendini kastığını farkettiğinde ellerini tutup konuşmaya başladı.
"Kendini sıkma unnie,ağla ve rahatla.Ve lütfen her şeyi anlat bana,canını sıkan her ne varsa."
Jennie duyduğu cümleler ile kendini daha fazla tutamayıp göz yaşlarını serbest bıraktı.
Dişlediği dudaklarından metalik kan kokusunu alabiliyordu.Ağladı...ağladı ve ağladı.Arada canını sıkan olaylarıda anlatmayı ihmal etmiyordu."Sonra bir gün klüp seçmelerinde yan yana olduğumuzu fark ettim.Tam dibimde duruyordu. Kokusu...kokusu o kadar güzeldi ki yüzümü boynuna gömüp tek oksijen ihtiyacımı orası karşılayabilirmiş gibi içime çekmek istedim.O an heyecandan ellerim titredi.Selam Jisoo dedim çekingen bir tavırla,yüzüme baktı sonra yakınlıktan dolayı 2-3 adım geri gitti.Cevap bile vermedi,sevgilisinin kollarına,onu hiç mi hiç sevmeyen adamın kollarına gitti..."
"Bir gün cesaretimi topladım.Söyleyecektim sevdiğimi sınıfa girdiğimde lgbt hakkında konuşuyorlardı.Jisoo onların iğrenç olduklarını söyledi.O an midem bulandı..."
Jennie'nin sesi artık çok fazla titriyordu.Hıçkırıkları ile.
"Sana yemin ederim...b-başım döndü o an.Kalbimi biri avuçlarının içine almış da sıkıyormuş gibi hissettim.Zaten birdaha da cesaret edemedim."
Rose bir yandan Jennie'nin sırtını sıvazlıyor bir yandan da saçlarını okşuyordu.
"Yapamadım,vazgeçemedim.O böyle güzel gülerken,onu gördüğüm an kalbim yerinden fırlayacak gibi çarparken,onu yüzünün her bir yerinden öpme isteği vücudumu ele geçirirken vazgeçemedim.Çünkü onu seviyorum...onu gerçekten çok seviyorum Rosie."
Başını salladı küçük olan.
"Ondan vazgeçemiyorum çünkü onu halâ gülüşünden öpmek isteyecek kadar çok seviyorum..."
Jennie ağlamaktan yorgun düşüp gözlerini kapattı. Kardeşinin kolları arasında mayışmıştı. Daha fazla zorlamadan kendini uykunun kollarına bıraktı.
Rose ablasını rahat bir pozisyona getirip üzerini örttü anlına da küçük bir öpücük kondurdu.Sonra sessizce kulağına doğru fısıldadı.
"Sevgilerin en güzelini hak ediyorsun güzelim..."
Odadan çıkıp kapıyı kapattı.
Hemen telefonunu eline alıp Lisa'ya mesaj attı.@redrosie:
Jennie çok kötüydü
Kendimi berbat hissediyorum lisaÇok geçmeden mesaj gelmişti.
@lalisaa:
Şuan nasıl peki ?@redrosie:
Sakinleşti ve uyuyor.
Siz ne yapıyorsunuz?@lalisaa:
Rose
Jisoo,Jennie ile konuşmak istiyor.@redrosie:
Ne?
Ne konuşacakmış kiiii@lalisaa:
Bilmiyorum çok ciddi görünüyor.
Şuan bana bakıyor
Beni öldürecek gibi bakıyor
Korkytorpm
Korkjyom
Korkuyorum@redrosie:
Ya kıyamam korkma sen abakshmsziknshxbsj@lalisaa:
Sende bana yürüyon he (:
AgzowgzmebxkhemxkebdhnsSelam beybiler.Bir günde 2 bölüm attım alırım bir oy bir yorum artık.♡♡♡♡
Bu bölümü chaelisaoye 'ya ithaf ediyorum afwoxhwmzjwnshwmzabsmsbdeukegeisknwksbehw

ŞİMDİ OKUDUĞUN
kick it, chaelisa √
Fanfiction❥ texting- tamamlandı redrosie : Sikeyim böyle işi. Seninle ilgilendiğimi daha nasıl belli edebirim aptal! - g×g texting [10.02.20-16.05.20]