【2】

46 4 0
                                    

medya: Jennie

/Vampire--2. Bölüm/

"Çığlık"



JENNİE

Rose'yi ararken olduğumuz yeri kaybetmiştik.  Burası neredeyse 10 katlı. Biz de baya üst katlara çıkmıştık. Jisoo Unnie bir odaya girdiğinde Lisa ve Ben de başka bir odaya yöneldik. "Rosie!" diye bağırdım. Karşımızdaki kapının kolunu indirdim. Rose orada korkmuş bir şekilde karşısına bakıyordu. Lisa ve beni görünce yanımıza koştu, arkamıza saklandı. "O-Oradaydı! Kan...Kanımı..." diyerek boşluğu gösterdi. Daha sonra ağlamaya başladı. "Sakin ol Pasta. Sen ne gördün orada?" dedi Lisa. "V-V-V..." Kelimesini bitiremiyordu. Ağlaması daha da şiddetlendi. Onu sakinleştirmeye çalışıyorduk, ne gördüğünü soruyorduk ancak cevaplayamıyordu.

En sonunda biraz sakinleştiğinde bize döndü. "Jisoo Unnie nerede?" Lisa'yla birbirimze baktık. Gerçekten o nereye gitmişti? Başka bir odaya gitmişti ama hangisine? "B-Bilmiyoruz..." dedi Lisa. O sırada gelen çığlık hepimizi korkuya boğmuştu. O Jisoo Unnie'nin sesi miydi? Hayır hayır... Ya oysa? "Jisoo..." Hızla odanın kapısından çıktım. Sesin geldiği yönü takip ediyordum. Rose tekrar ağlamaya başlamıştı, Lisa onu sakinleştirmeye çalışıyordu bu yüzden benim gittiğimi fark etmemişlerdi. "Jisoo Unnie!"  Odaya girdim. Jisoo Unnie bir gençle konuşuyordu, uzun boylu, yakışıklı birisiydi. Peki Jisoo Unnie neden çığlık atmıştı? "Unnie?" Yanına yavaşça gittim. 

"Aa Jenduk neredesiniz siz ya? Bak bu Namjoon." dedi ve bana sarıldı. "Unnie Rose'yi bulduk. Ağlıyordu. Sanırım bir şey olmuş ama konuşamıyor." Arkadaki Namjoon ensesini kaşıdı. "Unnie bu kim? Daha demin sen çığlık atmadın mı?" dedim. Nedense bu Namjoon bana itici gelmişti. Her ne kadar dış görünüşü iyi olsa da bir şeyler saklıyor gibiydi. "Evet. Birden karşıma Namjoon çıkınca korktum o yüzden."

"İyi Unnie hadi gidelim."

"Sen gidedur. Namjoon bana bir şey gösterecekmiş." dedi. Derin bir iç çektim. Umarım başına bir şey gelmez. Kafamla onaylayıp odadan çıktım. Lisa ve Rose hangi odadaydı? Karşıma ilk gelen odaya girdim. Burası değil. Çıkacağım sırada kapı sertçe kapandı. Arkamı döndüm. Yatağın üzerinde oturmuş bir genç vardı. "Selam güzelim." dedi ve ayağa kalktı. "Bana bak bir daha güzelim dersen..!" Yanıma geldi ve eliyle ağzımı kapadı. "Sus!"  Elini ısırdım. Tepkisi için yüzüne baktığımda mimiklerinde oynama yoktu ve elini daha da sıkılaştırdı. "Tomom borok bono." Konuşmaya çalışıyordum ancak dediğimi ben bile anlamıyordum. Gülümsedi ve elini çekti. "Burada ne işin var? Benim odamda!" Burası onun odası mı? Tapınak da? "İnsanlar tapınak da yaşıyor muydu ya?"  dedim ve güldüm. "İnsan mı?" 

"Evet insan. Sen insansın hani, burası bir tapınak." dedim alay edercesine. "Evet ben bir insanım." dedi tek kaşını kaldırmış gülerken. "Ben seni rahatsız ettim. Çıkayım." 

"Hayır!" Göz devirdim. Umrumda değil. Kapıya uzandım. Kilitliydi. "Bana bak aç şu kapıyı yoksa..!" Sözümü bölen şey bana daha da yaklaşmasıydı. "Yoksa?" dedi ve güldü. "Yoksa seni gebertirim!" Gülerek yatağın üzerine oturdu. "Deneme bile." 

"Ne istiyorsun? Ne tür bir sapıksın sen?" dedim. "Ben..." O sırada gözleri arkamdaydı. Birden gülmeye başladı. Gülmekten yatağa düştü. "Ne gülüyorsun be?" Gülmeye devam ediyordu ve bu beni aşırı sinirlendirdi. Ben normalde de sinirli birisiyim. Şuan bunu gebertmek istiyorum! Arkamı döndüm, kimse yoktu. Sadece yerde bir yarasa vardı. (Korona kapma Jennie kkk) "Buna mı gülüyorsun sersem!" diyerek yarasanın yanına eğildim. Bir kanadı kırılmış gibiydi, uçamıyordu. Ben hayvanları çok severim. Eskiden hayvanat bahçesinde çalışmıştım, her tür hayvanı severim. Yılan, örümcek... "Sana ne oldu küçük şey?" dedim ve elime aldım. "Ama sen çok tatlısın!" 

"Sakın onu öpme!" dedi o gıcık. "Sanane!" dedim ve yarasayı öptüm. Birden yarasa büyüdü ve bir insan boyutuna geldi. Şuanda da o insanın dudağını öpüyordum. Gerçi o insan mıydı? Değildi. Çünkü o vampirdi... Onu itmeye çalıştığımda çok güçlüydü. Çünkü o vampirdi aptal Jennie! Bir elini boynuma koyup bastırdığında arkadaki gıcık öksürdü. İlk defa beni kurtardı bu öküz! "Öhöm öhöm Jungkook!" dedi ve o genç beni bıraktı. "Efendim Hyung." 

"Gidin ne yapacaksanız başka odada yapın! Odamı kirletemem." dedi gıcık. "Sanki çok temiz." diyerek mırıldandım ve göz devirdim. "Senden temiz!" dedi ve yanıma geldi. "Senin ismin ne öküz?" 

"İsmim Taehyung bayan! Ayrıca öküz ne be?" dedi ve Jungkook denen çocuk "Neyse ben gideyim." diyerek kıkırdadı, çıktı.  "Sensin işte öküz!" Bir elini omzuma koydu. "Öküz değilim ben..." 

"Öküzsün!" diye bağırdım. "Değilim!" 

"Öküzsün!" 

"Sana değilim dedim aptal kız!" dedi ve kükredi. Evet, bildiğimiz kükredi. "Bana bak! Bana bir daha aptal deme!"

"Öylesin ama."

"Sende öküzsün ama!" dedim ve yapmacık bir şekilde güldüm. "Değilim!"

"Neysin o zaman?"

"Vampirim."


Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


En büyük aşklar kavgayla başlar (hikaye için geçerli

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

En büyük aşklar kavgayla başlar (hikaye için geçerli. Zaten shipper değilim ;))

Merhaba! Bu benim bu hesaptaki ilk hikayem. Beğendiyseniz vote atmayı, takip etmeyi, yorum yapmayı unutmayın.

VAMPIRE ( BTS X BLACKPINK)Where stories live. Discover now