/Vampire--3. Bölüm/
JİSOO
Namjoon'u takip ettim. Nereye götüreceğini bilmiyordum, ama güzel bir yere götüreceğini söyledi. Nereye olduğunu sorunca sürpriz dedi. Peşinden gittim. "Namjoon, nereye gidiyoruz?" Soruma cevap vermeden ilerlemeye devam etti. Neden tanımadığım birine bu kadar güveniyorum? Hem kızlar nerede? Onlar bensiz bir şey yapamazlar ve şuan ben ne yapıyorum? Namjoob ilerlemeye devam ederken arkamı döndüm ve geldiğimiz yere yürüdüm.
Kapıları teker teker açıp bakarken, rastgele bir kapıyı açmamla üzerime birinin düşmedi bir oldu. O kişiye baktığında Jennie'ydi. Ağlamıştı, belliydi. Kahverengi, uzun,ipeksi saçları güzel yüzünü kapatıyordu ama baygındı. Jennie baygındı! Hızla ayağa kalktım ve Jennie'nin çıktığı odaya girdim. Durduk yere mi bayıldı bu kız? Yoksa birisi ona bir şey mi yaptı?
Odaya girdiğimde bir tane genç yatakta yatıyordu. Kesin o Jen'e bir şey yapmıştı! Onu elimden kimse alamaz! "Bana bak!" Bağırmamla genç bakışlarını bana çevirdi. "Baktım."
Bir adım attım. Parmağımı sallayarak konuşmaya devam ettim. "Bu kıza ne yaptın?" Jennie'yi gösterdim. Genç bana ilk başta şaşırmış bir şekilde baktı. Daha sonra dudaklarını araladı. "O kim? Nolmuş o kıza?" Ayağa kalktı ve Jennie'nin yanına gitti. Onun yanına eğildi elini yanağına koydu.
Bende çığrındım. "Ona yaklaşma!" Genç ayağa kalktı. "Uups, pardon." İğrenç bir şekilde sırıtmasına karşın kaşlarımı çattım. "Ne yaptın ona?" Sinirle nefes alıp veriyordum. Arkadaştan öte kardeş gibi gördüğüm kişilere birisi bir şey yaparsa hassas noktamı buluyordu. "Ben küçük hanıma bir şey yapmadım. Burası benim evim, benim odam. Bu kız benim odama girince üzerimde bornoz vardı. O da korkuyla bağırdı ve kafasını duvara çarptı."
"Ve sen Jennie bu haldeyken uyuyorsun öyle mi?" Şuan şu karşımda pişmiş kelle gibi sırıtan çocuğu dövmek istiyorum. "Ne yapsaydım? Yanıma mı yatırsaydım? Ben yanıma yatırırdım. Benim için hava hoş ama arkadaşın uyanınca bundan hoşlanacağını sanmıyorum."
"Sapık mısın sen ya?"
"Hmm... Bilmem, belki. Arkadaşının ismi Jennie mi? Güzel isim."
"Sana ne be? Şimdi şu kızı taşımama yardım et!" Jennie'ye baktı, bakarken sanki bir şey düşünüyormuş gibi gülümsedi. "Tabii yardım ederim. Sonuçta insanlık ölmedi ya." Bu piçe hiç güvenmiyorum ama kendim de taşıyamam Jennie'yi. Jennie'nin yanına eğildi, onu kucağına aldı. Hala sırıtmaya devam ediyordu. Bir iş var ama neyse. "Nereye götüreceğim onu?"
"Giriş katına götür. Umarım yolu biliyorsundur."
Göz devirdi. "Tabii biliyorum kızım. Benim evim dedim burası."
JENNİE
Gözlerimi açtığımda şu öküz adamın kucağındaydım. Gözlerimi açtığımı fark etti. "Günaydın güzelim." Uyku sersemi bir şekilde ona baktım. "Günaydın." Yanda Jisoo yürüyordu ve bizi duymamıştı. Daha sonra kalçamda hissettiğim ellerle gözlerim yuvalarından çıkacaktı. Gittikçe elini sıkıyordu. Bunu öküzden başka yapacak yok! "Ya sapık mısın? Bırak!" Jisoo'nun yardım isteyişimi duymasını umarken Jisoo beni duymuyordu, başka taraflara bakıyordu. "Ama hani ben öküzdüm? Ne ara sapık oldum Jen?"
YOU ARE READING
VAMPIRE ( BTS X BLACKPINK)
VampireDört genç kız karşılarındaki yedi vampire korkuyla bakıyordu. Onların amaçları oysaki sadece araştırma yapmaktı. Onlar da diğer kızlar gibi meraklarına yenik düşüp buralara gelmişlerdi. Ama onlar farklıydı, onlar vampirlerin kalbine girmişti. Hem de...