bölüm 2

312 0 0
                                    

Ela büyük bir iç geçirmeyle yastığa başını gömdü aklına dün gece olanlar geliyordu nasıl ona böyle bir acı yaşatırdı ki? hala aklı almıyordu buluştuklarında seni seviyorum seni asla bırakmıcam diyen adam gece gözünü kırpmadan ayrılalım demişti.

çaresizdi kendini sokağa atılmış kedi yavrusu gibi hissediyordu yalnızlığın soğukluğu işlemişti bedenine üşüyordu tüm gücünü toplayıp yatağının yanındaki komidinin üzerinde duran aynayı alıp ağlamaktan akmış rimellerine dağılmış saçlarına şiş gözlerine baktı onu bu hale getiren onu hiç haketmeyen sevgisini haketmeyen insanmıydı?

zilin çalmasıyla yatağından sonunda çıkabildi pofuduk terlikleriyle hırkasını giyip kapıya doğru yöneldi kapıyı açar açmaz beyninden kaynar sular döküldü kalp atışı hızlandı gelen oydu duygularını belli etmek istemiyordu soğukkanlı olmak zorundaydı.

Ela- hala ne yüzle gelebiliyorsun ?

Emre- dinlemen lazım lütfen

Ela- dinlencek ne kaldı emre?

Emre- bak seni üzdüm biliyorum  ama en azından dost olarak ayrılalım

Ela- ne dostluğundan bahsediyorsun sen ya? bırak dost olmayı düşmanım bile değilsin artık. şimdi git 

Emre- peki ela hoşçakal...

kapıya yaslanarak hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı bayılana kadar içmek istiyordu sonrada bu şehri terketmek.. nereye baksa ondan anılar vardı serenayı arayıp yalnız kalmak istediğini söyledi ılık bir duş onu rahatlatacaktı duşun ardından çalışma masasına oturup birşeyler yazmaya başladı;

'' Bazen aradığınızı bulmak, onu anında kaybetmeyle sonuçlanabilir. Günün birinde o çok sevdiğiniz ve uğruna kendinizden geçtiğiniz sizi terkeder ve gerçek yalnızlık ozaman başlar. Hem o yoktur hemde onun gidişiyle götürdükleri.. dilinizde tek bir sitem kalır aşk sen hariç herşeyi herkesi kaybetmeye değerdi derdim; ama ben bu aşkta en çok seni kaybettim.''

2 ADAM 1 KADINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin