·Why do you love me?·

24 2 59
                                    

Bu bxb kitabım 1k olmazsa oturur ağlarım üzmeyin beni okuyun :(

...

Ortama girdiğimizde etraf insanların gülüşmeleri müzik sesi ve sigara kokusu karşılamıştı bizi, Gizem'in neden ısrar ettiğini anlamıştım...

Çünkü erkek arkadaşı Berkay'ın doğum günüydü ve tabiki ünlü barların birinde kutlamak istemişti, gazetecilerin gözüme flaş patlatmasıyla araba farı görmüş tavşana dönmüştüm ve gözlerim açık renkli olduğundan ışığa karşı hassastı...

Toprak yanımda durup iyi olup olmadığımı soruyordu, böyle ortamlara alışık olmadığımı bildiği için beni yalnız bırakmak istememişti. Üstüne giydiği açık renkli gömlek ve siyah pantolonu ile aşırı yakışıklı gözüküyordu.

"Şu yanındaki piçi hiç sevmedim" Toprak viski şişelerinden birini devirirken bir yandan Berkay ve Gizem'e bakıyordu, "Gizem mutlu gözüküyor ama" dedim onun baktığı yere bakarak.

"Sikerim mutluluğunu herif piçin teki" içkisinden yudum alıp devam etti, "Babası da kaç kez hapse girdi şirketler arasında ekonomik kriz çıkarttılar" elimi yanağıma koyup alkolsüz kokteylimi yudumlamaya başladım.

O sırada bara giren tanıdık yüzle dudaklarımdan ufak bir 'oha' döküldü, Onur buradaydı yazdığı şeye sadece görüldü atmakla yetinmiştim istifimi bozmadan Toprak'a baktım.

"Sence şu an buradan gitsek Gizem bize kızar mı?" Toprak cebinden çıkarttığı sigara paketinden bir dal alıp yakarak sorumu yanıtladı, "Gidelim diyeceğim ama onu burada yalnız bırakamayız" sigaradan nefret ettiğimi bilirdi o yüzden benden uzak tuttu.

Onur beni fark ettiğinde göz göze gelmiştik, yanında sarışın sevgilisi ile konuşup içkisini yudumluyordu. Gözünü bir saniye bile benden ayırmadığı için ister istemez rahatsızlık duymuştum, "Mehmet abi buralardadır zaten nolur gidelim Toprak"

Sigarasından bir nefes çektiğinde elimi belime atıp dik dik ona baktım, "Toprak Bozdemir lütfen beni takar mısınız?" sigarasını söndürüp masanın üstünde durak küllüğe attı, daha sonra bana döndü. "Lavaboya gidip geleceğim sonra gideriz anlaştık mı?" kafamı olumlu anlamda salladığımda eliyle saçlarımı karıştırdı sonra yavaş adımlarla kalabalığa karışarak gitti.

"Selam ailesi zengin olup kendisi ezik olan çocuk" yanımda duyduğum sinir bozucu sesle bakışlarımı o yöne çevirdim, Onur yanımda elindeki viski bardağıyla duruyordu cevap vermeden etrafa bakınmaya başladım. "Ne bu ben kimseyle konuşmam 'diğerleri gibi değilim' tavırları kendini çok mu özel görüyorsun?"

"Neden buradasın" sert çıkan ses tonuma karşı Onur sırıttı, "Tanışmamız yarım kalmıştı o yüzden" oturduğum bar sandalyesine iki kolunu sabitleyip gözlerini yüzümün hizasına diktiğinde hızla onu ittirdim. "Gazetelere manşet olmak istemezsindir"

Dişlerini sıkıp bana baktığında devam ettim "Sizin gibilerin şanı şöhreti önemlidir sonuçta babanın bar köşelerinde bir erkekle flört eden bir oğlu olduğunu köşe yazısı olarak kaleme alan ucuz bir gazeteden öğrenmesi soyadınız için pek iyi olmaz sanırım"

İki dakika sonra Toprak yanımda belirdi "Bir sorun mu var?" kafamı olumsuzca salladım "Arkadaş biraz fazla sarhoş sanırım gel gidelim" Toprak kafasıyla onayladığında beraber bardan çıktık.

Sign of the times ·bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin