Alçı çıkış günü
Çook heyecanlıydım çünkü bu ağır kalın ve kaşındırıcı şeyden kurtuluyordum. 11 buçukta tüm aile kalktı ve kahvaltı etmeden yola düştük. Çünkü doktorların yemek molası 12-1 arasıydı ve 1 saat bekleyemezdim. Değneği le hastaneye yürürken kapıda bir kadın ateşimizi ölçtü ve dezenfektan verdi.
Polikliniğe girdiğimizde doktorum Uz. Dr. Hüseyin Günay beni karşıladı. Adam çok sevecendi. Daha sonra bir kağıt yazdı ve acilde alçıyı çıkardı bir abla. Amerikan (Sentetik) alçı olduğu için doladığı alçıları söktü. Sökerken parmağımı acımıştı ama sesimi çıkarmadım. Sonra biraz bekledik ve doktorun odasına tekrar girdik. Ayağımı bir kontrol ettikten sonra tekrar filme gerek olmadığını ve eve gidebileceğimi söyledi. 1 ay onu koruyup kollamalıydım. Daha sonra Migros'a girdik. Saat 1 falan olmuştu.
Az birşey alışveriş yaptıktan sonra midem bulanmaya ve gözlerim kararmaya başladı. Yere oturmak istesemde annem beni zorla ayakta tutmaya çalışıyordu. Sonra bayılmışım. Bilincim yerine gelmişti ama ölü gibi hissediyordum. Sararmış ve yere yatmıştım. Popomun altına minder koymuşlar ve başımın altına karton koymuşlardı. Az da olsa insanların toplandığını ama fazla yaklaşmadıklarını görüyordum. E haliyle korona. İlk baş koronayım diye şüphelenmişler. Başımda doktor diğer yanımda annem bacaklarımı tutan ise babamdı. Çok az görebiliyodum ama o da bulanıktı. Tansiyonum ve şekerimi ölmüşler. Tansiyonumu ikide bir ölçüyolardı. Annem başımda bana lolipop veriyordu. Şekerim de fazla oynamamıştı ama yinede biraz düşmüştü. Bir yandan müdahale ediliyor ve soruları cevaplıyor, bir yandan arkadan gelen adamın ambulans çağıran sesini duyuyordum. Gözlerimi açtım ve karşımdaki Medine doktora bakmaya başladım. Ağzında maske vardı doğal olarak.
Sonra tuzlu ayran ve kraker verdiler. Ofis koltuğuna otutturtular ve bana hatırladığım zor birşeyi söylememi istediler. Tc gibi. Söyledim ve doktor abla adımı, kaça gittiğimi ve kaç yaşında olduğumu sordu. Hepsini hatırlamıştım yani büyük bir sıkıntı yoktu. Sonra ambulanstaki ilkyardımcılar geldi ama doktor abla onlara gerek olmadığını söyledi. Son kez tansiyonuma baktı ve parmağıma birşey kıstırdı. Bu da bir çeşit tansiyon ölçme şekliymiş. Neyse biraz oturduktan sonra tekerlekli sandalyeye oturttular. Yürümemem gerekiyordu zaten de ayağım acıyordu.
Arabaya bindim ve babannemlerde gittim. Yemek yedim ve anneannemlere gittim. Orda teyzemin doğum gününü kutladık ve ayağıma sabunlu suyla masaj yapıp ovaladık.
=======================================
Vote ve yorum atmayı unutmayın.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇOCUKLUKTAN BU YANA - Ara Verildi -
Teen FictionBu hikayede 7. sınıf hayatımı anlatıcam. Buyurun - >