EĞİTİM (Geleceğin Öğretmeni-Öğretmenin Geleceği)
Var olan ve ileride var olması mümkün olan neo-modern çağın oluşumunu temel eğitim sisteminin sağlayacağı yadsınamaz bir gerçektir. Eğitim toplumsal bir olgu niteliği taşıdığından ötürü bu olguyu şekillendiren unsurlar göz önünde bulundurulmalıdır. Eğitim psikolojisi, öğretmenler, okulun sistemi, okul içerisindeki yetkililer, gelişen toplumun psikolojik yaklaşımı vb. değişimi zorunlu kılan etkenler. Bu etkenler öğretmenlerin öğrencilerle ve eğitim stilinde de değişikliğe yol açacaktır.
Peki bu etkenler sistemin içerisinde rolleri olan kişileri ne ölçüde etkiler? Bu etkiyi yok etmek için ne yapmalıyız? Yeni bir öğretmen profili hangi koşullar çerçevesinde gelişmelidir? Bu tarz sorulara çözümleri öncelikle sistemin başrolleri, geleceğin kurucularına yani öğrencilere başvurarak işe başlamalıyız. Ders adı altında, zorunluluğu ve ezberci bir sisteme dayalı eğitimden ne ölçüde yararlanabiliyorlar, gelişimlerindeki etkisi nedir onları ele alarak başlamalıyız.
Öğrenciler ezberci eğitime ve zorunlu sınavlara tabi tutulmaktan ötürü bir nevi hedefe giden yolda sadece araçlardır. Yani normal şartlar altında yeni fikirler, düşünceler geliştirilirken bilgi araç iken eğitim sistemimizde bilginin kölesi haline gelmişlerdir. Yani bilginin kendisine emrettiği ve ulaşmasını istediği kadardır. Öğrenci verilen bilgiyle değil bulunan bilgiyle öğrenir. İnsan zaten olanı bilir. Sweet November'ın bir repliğindeki söz tam olarak bu duruma tekabül eder ' Bilmek akılla inanmak kalple yapılan bir iştir.' Bu sebeple öğrenciyi hazır bilgiyle değil var olacağına inanacağı ve bulacağı bir öğretimle yetiştirmeliyiz.
-Sempozyum sunum yazım arkadaşlar. Bunu biraz daha geliştireceğim elbette.-
YOU ARE READING
Birkaç Cümlede Hayatlar
RandomFilozofların cümlelerinden yola çıkarak yazdığım makalelerin toplandığı bir kitap bu. Farklılık olsun istiyorum.