Sabah suyun kaldırma kuvveti ile kalktım. Ultra zeki Efe kırmızı suratın fikriymiş, tabi bunun üzerine 1 saat Efe ile kavga ettim
hâlâ küsüz. Vee telefonum çalıyor. Hiiii annem 7 kere aramış ben bittim. Hızlıca telefonu açtım."Efendim annemcim."
"Bu telefon neden açılmıyor?"
"Duymamışım annem."
"Sen niye Yusuf'un yanında değilsin?"
"Tartıştık biz azcık."
"Ben ona kızdım yavrum. Sen şimdi git Yusuf'da kal,başkasında kalma."
"Anne sanki yabancıdayım,Berkcanlardayım."
"Olsun bu devirde kimseye güven olmaz, git kardeşinde kal. Hatta git ablanda kal."
"Yok yok ben Yusuf'a giderim. Ablamlar saat dokuzda tavuk gibi erkenden uyuyorlar, sıkılıyorum."
"O zaman bugün git annecim."
"Tamam anne. Babamlara selam söyle, öptüüüm!"
"Annem dediki ben Yusuf'da kalcakmışım. Cezanızı sonra vereyim, bugün cezayı Yusuf'a vericem." dedim çayları yenilerken. "O zaman kahvaltı edip çıkalım." dedi gıcık Efe kırmızı surat.
Kahvaltımızı ettik şimdi yoldayız. Bekle beni Yusuf! Araba durur durmaz hızlıca indim ve kapıyı sertçe çalmaya başladım. Bir süre sonra kapıyı Mehtap açtı. "Yusuf nerde?" diye sordum sinirle. "Odasında aşk acısı çekiyor." nE?! Anlamsızca Mehtap'ın yüzüne baktığımda 'içeri geç' dedi.
Koşarak üst kata çıktım. Yusuf'un odasına bodoslama daldım. Yatağa yüz üstü yatmıştı, ben içeri dalınca "Çık dışarı her kimsen!" dedi sertçe. "Bende mi çıkayım?" dediğimde kalkıp şaşkınca yüzüme baktı. "Seni affetmezdim ama aşk acısı çekiyorsun kıyamadım. Amaaa bu seni tam olarak affettiğim anlamına gelmez." Hızlıca yanıma geldi ve sıkıca sarıldı.
"Ben özür dilerim Zeyno'm." dedi sarılırken. "Tamaam onu boşver şimdi. Ne oldu anlat bakalım." dedim kollarımı çekip. "Kavga ettik." "Lan kavga ettiğinizi anladım, niyesini soruyorum." dedim sitem edercesine. "Biriyle, bir erkekle, mesajlaşıyordu. Mesajlaşması sorun değil ama,bayaaa samimi konuşmalardı. Bende sinirlendim, işte öyle tartıştık." dedi dertli gardaşım.
"Oyy benim dertli gardaşım, boşveer. Sana kız mı yok? Herkes peşinde." dedim yanaklarını mıncırarak. "Ya Zeynep bi dur." dedi ellerimi itip. " O zamaaan bu gün seni mutlu edelim. Hadi gel aşağıya inelim." dedim elini tutup çekiştirerek. "Yaa boşver ben hiç inmiyim aşağıya." dediğinde ensesine yapıştırdım bir tane. Çekiştirerek zorlada olsa aşağıya indirdim.
Aşağıya indiğimizde Yusuf direkt koltuğa attı kendini. Bende yanına oturdum. "Yusuf Bey ne oldu da aşağıya indiniz?" dedi Mehtap. "Uğraşma benle Mehtap!" dedi sinirle Yusuf. "Eee ne yapıyoruz bugün? Dedi Berkcan. Koşarak yanına gittim ve kafamı göğsüne koydum,kollarımı sıkıca beline sardım. Berkcan 'da ellerini sıkıca belime sardı! "Berkcaaaan, götür beni bu aşk acılı ortamdan! " dedim Yusuf'a gönderme yaparak. Yusuf ters bir bakış atıp önüne döndü.
" Tamam güzelim götürücem seni bu aşk acılı ortamdan!" dedi Berkcan aşk acılı ortama baskı yaparak. Yusuf sinirle yastığı bize fırlattı. "Gençler bugün evde kalalım lütfen. Hiç çıkma modun da değilim." dedi gıcık Efe kırmızı surat. Efe öyle diyince herkes onun fikrine katıldı. Veee sonuç evdeyiz! Püüff!"Berkcan bahçeye çıkalım mı?" dedim fısıltıyla kulağına. Ben öyle diyince belimi bıraktı ve dışarıya doğru ilerledi bende peşinden gittim. Minderlere ulaştığımızda Berkcan'nın yanına oturdum ve kafamı omzuna koydum. "Zeynep." "Efendim Berkcan?" "Hayatında biri var mı?" dedi zorla. Ne oluyor be? "Hayır" dedim. "Uzun zamandır söylemek istiyordum ama bir türlü cesaret edemedim biliyorum sen beni kardeşin olarak görüyorsun. Ama ben seni seviyorum ve bu sevgi karşılıksız da olsa ben seni sevmeye devam edeceğim." dediğinde Berkcan bende ipler koptu. Dondum kaldım. "Senden bir cevap beklemiyorum Zeynep. Ne diyeceğini bilmediğini biliyorum. Zorlama kendini."
Valla bu sefer yazmamamın sebebi yoktu. Hayat çok dolu geçti zaman ayırmak istemedim. Eskisi kadar hevesli olmadığımı fark ettim. Ve hevesimi bir nebzede olsa toplayıp geldim. Fakat daha büyük bir sorun var bu sene sınav senem ve çalışmam lazım, ama fırsat buldukça yazıcam. Sonuçta 24 saatin 24'ünde de çalışmıyorum. Sizden çok özür dilerim, sorumsuz davrandım, okur kaybettim ama olsun. Kaldığımız yerden devam.
Bir ihtimalken bile güzelsin!
- Turgut Uyar-