-vier-

103 15 9
                                    

Yazar:

Düğün günüydü. Jackson'ın günlerdir heyecanla beklediği, Mark'ın ise her şeyi mahvetmek için büyük uğraşlar verdiği o gün... Annesi Mark'a bembeyaz, özel tasarım bir takım seçmişti. Markların evlerinin geniş ve yemyeşil bahçesi düğün için hazırlanmıştı. Hala evin hizmetçileri bahçede koşturuyor, Mark ve Jackson'ın anneleri ise her şeyin hazır olmuş olmasına dikkat ediyorlardı. Mark ise bunları sadece odasının camından izliyordu. Derin bir nefes aldı ve arkasını dönüp siyah giysi dolabının üzerinde asılı olan beyaz takıma baktı. Özenle ütülenmiş ve hazırlanıp oraya konmuştu. Mark takıma şöyle bir baktı. Onu askıdan alıp üzerine tuttu ve yatağının karşısındaki boy aynasında kendine baktı. Göz devirdi ve takımı yere atıp küfrederek üzerine bastı. İstemiyordu, bir erkekle evlenmek istemiyordu. Onun evlenmek istediği kişi güzeller güzeli Chaeyoung'uydu. Gerizekalı tıfıl Jackson'ı istemiyordu. Takımın üzerinde biraz tepindikten sonra yatağına oturdu ve kollarını kavuşturdu. Tam o sırada annesi gelmiş ve yerdeki takımı görünce çığlığı basmıştı.
"Yien ne yapıyorsun! Onu ütületmek için ne kadar uğraştı Seojin biliyor musun?"
Mark ise onu takmamış ve öylece oturmaya devam etmişti. Annesi hizmetçilerden birini çağırmış ve takımı ona verip yeniden ütülemesini rica etmişti. Hizmetçi gidince annesi Mark'a döndü ve bir iç çekti. Mark dolan gözlerini saklamak için başını eğdiğinde annesi yanına oturdu ve oğlunu göğsüne çekip sarıldı
"Biliyorum Yien... Ama yapacak bir şey yok tatlım. Lütfen, şimdi biraz gülmeye çalış. Bugünü atlattıktan sonra her şey düzelecek emin ol"
Mark annesinin göğsüne yaslandığında gözyaşları çoktan kendilerini bırkamışlardı. Annesi ile bir süre daha öyle kaldılar. Daha sonra annesi kollarını Mark'ın bedeninden çekti ve ayağa kalkıp oğlunun saçlarına bir öpücük kondurdu. O sırada hizmetçi Mark'ın takımını getirmiş ve dolaba geri asmıştı. Annesi Mark'ın saçlarını ve ardından yüzünü okşadı. Oğlunun gözyaşlarını sildi ve tebessüm etti. Mark iç çekerek kalktı ve annesi odadan çıktığında üzerini değiştirmeye başladı. Beyaz takımını giydi ve yüzüne biraz makyaj yaptı. Yine camın kenarına gitti ve dışarıdaki konuklara baktı. Konulmuş sandalyelerin hepsi dolmuştu. Belli ki zamanı gelmişti... Mark yeniden gözlerinin dolduğunu fark edince kendini tuttu ve derin bir nefes aldı. Babası odaya gelince onun yanına gitti ve koluna girdi. Elinde çiçek yoktu çünkü gelin gibi olmak istememişti. Babasıyla beraber bahçeye çıktı. Onlar gelince bütün konuklar ayağa kalkmış ve alkışlamaya başlamışlardı. Mark başını kaldırdığında mihrapta duran Jackson'ı gördü. Üzerindeki siyah takımı ona tam oturmuştu. Kahverengi saçları özenle yapılmıştı, yüzündeki hafif makyajı da öyle. Derin bir nefes aldı ve babası yanından ayrılınca son kalan 3 4 adımı tek başına atarak mihraba, Jackson'ın karşısına geldi. Jackson gülümseyerek ona elindeki tuttuğu tek kırmızı gülü verdi. Mark kırmızı gülleri çok severdi ve Jackson'ın bunu bilmesine çok şaşırmıştı. Jackson hala gülümserken sessizce konuşmuştu
"Merhaba Mark Yien Wang."
Mark kaşlarını çatarak dişlerinin arasından tısladı
"S**ik çeneni kapat."

Yazar notu: Döndüm, sanırım :") Bu arada, medyadaki resim beni bitiriyor.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 21, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Are We Married Now?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin