1.5

3.4K 182 68
                                    


Gözlerimi araladığımda vücudumda öyle bir ağrı vardı ki, göz kapaklarımı bile zor açmıştım. Ağrıdan dolayı kesik bir nefes aldığımda bazı sesler duymaya başladım. Kaşlarımı çattım ve nefessiz bir şekilde "Kapatın çenelerinizi." dedim. Gözlerimi araladığımda ışık önce beni çok rahatsız etti, ardından gözlerim alıştı. Etrafım netlik kazanmaya başladığında suratıma doğru eğilmiş üç tane koca kafa gördüm. Kris, Luhan ve Chanyeol. Üçü de merak ve endişeyle bana bakıyordu.

"Selay?" diye mırıldandı Luhan. "İyi misin canım?"

"Her yerim ağrıyor..." Elimi başıma götürüp şakaklarıma yasladım. Neler olmuştu öyle? Burası hastane odası olmalıydı. Neden hastanedeydim? Gözlerimi kırpıştırdım ve neden burada olduğumu hatırlamaya çalıştım. "Ben..." Üçü de beni şaşkınlıkla izlerken beynimde şimşekler çaktı. Ani bir hareketle doğrulmaya kalkıp elimi karnıma götürdüm. "BEBEĞİM! BEBEĞİM! BEBEĞİM İYİ Mİ? NE OLDU?"

Ani hareketimle Chanyeol hemen kollarımdan tutup beni zapt ederken Kris "Sakin ol Selay." dedi. Ben endişeyle debelenince yine "Sakin ol." dedi. Chanyeol doğrulmamam için beni yatağa geri ittirirken en sonunda sesini yükseltti ve "Sakin ol!" diye bağırdı.

"Kris, biraz nazik ol." Luhan ona dirsek attı. Bana döndü ve parmaklarını saçlarıma daldırıp yumuşak bir şekilde "Bebeğin iyi." dedi.

Gözlerimde yaşlarla "Cidden mi?" diye sordum. Chanyeol doğrulmayacağımdan emin olunca ellerini çekti. İki elimi de hemen karnıma götürüp bebeğimi kontrol ettim. Hafif şişkinliği hissedince kalbim biraz olsun rahatlamıştı ama gerçekten iyi miydi? Bana yalan söylüyor olabilirler miydi? "Yalan söylemiyorsunuz, değil mi?"

"Biz sana ne zaman yalan söyledik?" Chanyeol üzülmüş gibi yapınca burnumu çektim.

"Bilmiyorum...Ben..."

"Yah, minik hamile." Kris bana parmağını doğrulttu. "Bundan sonra sana üzülmeyi yasaklıyorum. Hele ki o herif yüzünden üzülmeyi katiyen yasaklıyorum. Onun yüzünden yeğenime az kalsın bir şey olacaktı."

"Ama olmadı." dedi Luhan benim dudaklarım titreyince gözlerimi silerken. Bir yandan da Kris'e onu dövecekmiş gibi bakıyordu. "Bu yüzden endişe etmeye gerek yok. Bebeğin iyi. Güven bize."

"Sadece bundan sonra kendine daha çok dikkat etmelisin. Aşırı hareketler, sinirlenmek, üzülmek gibi şeyler yasak." Chanyeol gülümsemeye çalıştı ama beceremedi. Aklıma Baekhyun'un söyledikleri gelince gelen ikinci bir sinir harbini zor defettim. Haklılardı, bebeğime kötülük etmemek için daha sakin olmam gerekiyordu.

Şükür ki bebeğim iyiydi... Ona bir şey olsa ben ne yapardım? Şükürler olsun ki iyiydi, benimleydi. Beni bırakmamıştı.

"Kısacası hayatından Baekhyun denen hıyarı şutluyoruz." Kris tek tek bize baktı. "Bana taşınıyorsun. Yeğenimiz doğana dek hayatını lüks içerisinde istediğin her şey gerçekleşirken geçiriyorsun."

"Ya da bana gelebilirsin Selay." dedi Luhan saçlarımı okşamaya devam ederken. "Yalnızım zaten. Seninle kalmak bana da iyi gelir."

Chanyeol'den teklif gelmeyince kafamı çevirip ona baktım. "Sende teklif etmeyecek misin?"

"Ben..." Şaşkınlıkla bana baktı. Elini ensesine götürüp ensesini sıvazladı.

"Artık onu düşünme. Onun duygularının zerre önemi yok. Ne düşünüyordum ki? Önemli olan arkadaşlık." Elimi kaldırdım. "Sen benim arkadaşımsın ve ben seni seviyorum."

Chanyeol gülümsedi ve havadaki elimi tuttu. "Sende benim arkadaşımsın ve bende seni seviyorum."

Kris bize gülümseyerek bakarken Luhan dudaklarını büktü. "Ben?"

a r z u | baekhyun  (✓)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin