Aşiyan (Kitap Oldu)

Levent-Efsun

Gülfem'in kapıyı çekmesiyle "Şimdi söyle." Dedi Levent yemeğini bırakıp kendini Efsun'a çevirerek.

Efsun derince soluklandı, suratı hala asıktı ve Levent'in yüzüne bakmadan konuşmaya başladı. 

"Kendimi tartışamayacak kadar tükenmiş hissediyorum."

Levent sinirle gülümserken "tükenmiş." Dedi vurgulayarak. "Tükenmiş hissediyorsun öyle mi? Ben mi tükettim seni Efsun?"

Efsun bir kaç saniye durduktan sonra Levent az öncekinin aksine daha düşük bir tonda "sencede fazla uzamadı mı bu konu?" Diye sordu. "Yani kıskandığım için hatalı mıyım bunu bile bilmiyorum ama.." dedi çaresizce ellerini iki yana açarak. "Böyle olsun istemedim."

Efsun kendini Levent'e çevirdi ve yüzüne bakarak "kırıldım." Dedi. "Levent ben seni gerçekten seviyorum. Bunu hissettiriyorum diye de düşünüyorum. Şu an bu durumda oluşumuzun sebebi de komik geliyor aslında ama.." dedi sahte kırgın bir tebessümle. "Ben sana gerçekten kırıldım ve bu sadece Yusuf ile ilgili bir mevzu değil."

"Anlamadım." Dedi Levent gözlerini kısıp şaşkın bir ifadeye bürünerek. "Ne demek bu?"

Efsun önüne gelen saçları eliyle geri attı ve sıkıntıyla soluklanarak "her şey çok birikti." Dedi. "Yani biz seninle başından beri çok büyük kavgalar etmiyoruz, bir sorun oluyor çok uzamadan hemen kapanıyor falan ama ben anladım ki bunlar ben de geçmiyor. Kalıyor. Ben içimden atamıyorum. Sorun yaşamayalım diye üstüne kapatıyorum ama birikti ve Yusuf olayı patlama noktası oldu."

"Biraz daha açık olur musun?" Dedi Levent ciddiyetle.

"Yani.." derken kafasını iki yana salladı Efsun tereddütle gözlerini kaçırarak. "Sanki sen bizim için bir şey yapmıyormuşsun gibi geliyor. Çabalamıyormuşsun gibi. Mesela.." dedi elini Levent'e doğru uzatarak "buluşmamak için sebepler buluyorsun. Bana mantıklı gelmesede sebeplerin, ben bunları anlayışla karşılıyorum. Ya da kahve mevzusu.." diye girdi konuya yüzüne bakarak. "O kahveyi içip içmemen problem değildi gerçekten ama iç isterdim. İsterdim yani Levent." Dedi yüzünü buruşturarak. "Benim için iç isterdim. Öyle bir an yaşamayalım isterdim. Bunu da anlayışla karşıladım ama yine de. Sana belli ettim mi, sorun çıkardım mı?" Diye sordu.

Bir kaç saniye bekleyince Efsun Levent olumsuz anlamda kafa salladı.

"Ben bunları hep seni sevdiğim için yaptım sana saygı duyduğum için. Hatta Yusuf olayını bile ben sana gelip direkt olarak söyledim. Aramızda gizli saklı olmasın diye. Sen bana geldin dedin ki yok sesin titredi, suratın asıldı, tepkilerin değişti. Bu tavrı gerçekten hak ettiğimi düşünmüyorum. Bu beni kırdı. Yine uzatmazdım belki ama dediğim gibi hepsi birikti ve ben yok sayamıyorum."

"ben.." dedi Levent şaşkınlıkla. "Ne diyeceğimi bilemiyorum. Evet tolere ettiğin şeyleri görebiliyorum. Bunun içinde teşekkür ederim." Derken Efsun başını öne eğip kırgın bir tebessümle parmaklarıyla oynamaya başladı. "Ama ben seni kıskandım o gün. Kaybetme korkusu bilemiyorum. Böyle seni bu duruma getireceğimi bilemedim. Gerçekten özür dilerim."

Elleri Efsun'un omzuna dokunduğunda Efsun için bu özür yeterli gelmemişti.

"Geçmişe baktığımda.." diye kafasını kaldırdığında tekrar yüz yüze geldiler. "Benim için yaptığın hiç bir şey göremiyorum. Yani o beğenmediğin Savaş bile Gülfem için bir sürü şey yaptı."

"Savaş ne alaka?" Diye sordu Levent bozulmuş bir halde.

"Şu alaka.." diye girdi söze baskılı bir sesle Efsun. Onun bozulduğunu anlayıp tekrar konuyu başka bir noktaya çekmemesi için tavrını oldukça net bir şekilde ortaya koydu. "Neredeyse aynı zamanlarda başladı ilişkilerimiz. Evet Savaş'ı sevmiyorum. Asla tarzım olmayan bir adam ama Gülfem için çabasını görmezden gelemiyorum. Bizim oldukça düz bir ilişkimiz var. Ben kırılıyorum bunları yok sayıyorum kapanıyor gidiyor. Sen de çabalamıyorsun. Görüyormuşsun şu an teşekkür edişinden bunu anladım. Çabamı görüyorsun ama beni mutlu etmek için bir şeyler yapmıyorsun. Sanki bu benim görevimmiş gibi davranıyorsun. Ya Savaş'a bakıyorum." Dedi tekrar gözleri ellerine kaydığında "kaba saba ama Gülfem'e aynı süreç içinde bir sürü sürpriz yaptı. Onu mutlu edecek şeyler için çabaladı. Bunlar için benden ve Tarıktan yardım bile aldı."