1.

615 40 139
                                    

Mesaj sesiyle daldığım hayallerden uyandım. Şuan okulun bahçesinde oturuyordum. Yalnızlığımın içinde...

Öğle arasında olduğumuz için çoğu kişi kantinde yada kütüphanedeydi. Dolayısla bahçe sakindi. Şükür ki okulumuzda öğle aralarında telefon alabiliyoruz.

Genelde annem ve babam dışında pek mesaj almam. Bu nedenle yine annem mesaj atmış olmalıydı. Ama bu mesaj başka birinden di... Bilinmeyen bir numara.

?: Çok üzgün görünüyorsun.

Bu da neydi böyle?

Hazal: bak kimsin bilmiyorum ama senden tek bir şey istiyorum beni rahat bırakır mısın?

?: Abinin ölümünden sonra hep böyle üzgünsün. Mutlu olduğunu görmeden rahat bırakamam.

Hazal: gülmemi mi istiyorsun?

?: Evet, herşeyden daha çok.

Hazal: tamam şuan beni görüyorsun dimi?

?: Evet

Hazal: dikkatli bak şimdi

Ağzımı 32 diş gösterecek şekilde güldüm.

Hazal: oldu mu güldüm?

?: Ah, hayır ben içtenlikle gülmeni istiyorum.

Hazal: bak. Lütfen beni yanlız bırak!

?, Yazıyor...

"?" Kişisi engellendi.

3 yıl önce abimi kaybetmiştim. herşeyimi, tek dostumu, tek destekçimi... Mesela abim Atakan, benim yapmak istemediğim şeyleri yaptırmazdı. Annem ekmek al der. Ufak bir somurtmamla abim "ben alırım!" Diye öne çıkardı. Birisi bana en ufak bir şey söylese kavga çıkarırdı. Hiç kavga etmezdik. Hep beraber dayanışma içinde olurduk. Abime bir kız yaklaşsa ben önüne çıkardım. Benim önüme erkek çıksa abim önüme geçerdi. hiç kıyamazdık birbirimize.

Aklıma o acı an geldi;

"Hazal hadi kızım bana bi süt alıver." Annemin sesiyle yataktan kalkıp neşeyle mutfağa gittim.

"Tamam anne. Tam yağlı mı?"

"Yok kızım yarım yağ-"

Abim mutfağa koşarak gelmişti.

"Anne ben giderim. Ver parayı sen"

"Ya abii ben gitmek istiyorum ama"

"Abim o zaman bende geliyim. Yanlız gitme Hazal'ım."

"Oluur"

"Tamam koş hazırlan"

Koşarak odama çıkmıştım. Üzerime güzel şeyler giyip aşağıya koştum.

"Abiiiş ben hazırım"

"Tamam abicim hadi gidelim"

Zaten market evimizin önündeydi ama aralarında bir tane işlek bir cadde vardı.

Yolun yarısında parayı unuttuğumu farketmiştim.

"Abi"

"Efendim Hazal?"

"Ben parayı unutmuşum bi koşu alıp geliyim bekle sen burda"

"Sen burda bekle ben alıyım"

"Peki tamam ben bekliyorum."

"Tamam"

Abim yoldan geçerken ortada durdu bana tam öpücük atıyordu ki;

"Abi dikkat et!!"

"Haz-"

"Abi!"

Abime araba çarpmıştı. Koşarak caddeye geçtim. Ağlıyordum, kucağımdaki abimle birlikte.

"Abi nolur kalk. Hadi abi kalk nolur. Bak ben burdayım hadi kalk"

Kalkmıyordu. Kafasından gelen kanla birlikte bağırmaya başladım.

"Ambulans çağırın!"

Annem koşarak yanımıza gelirken göz yaşlarımı durduramıyordum. Ambulans geldi ve abimi aldılar benden... Biricik atakanımı.

Aklıma gelen anıdan sonra göz yaşlarımı sildim. Onu öyle çok özlemiştim ki. Onun odasına benden başka kimse giremiyordu. Annem bile. Annem ve babamın ayrılığından sonra evimizin direği abimdi. Oda gidince biz annemle yanlız kalmıştık.

Öğle arasının bittiğini gösteren zil çaldığında sınıfa girmiştim. Ders en nefret ettiğim dersti. Tarih. O derste hep uyuyordum.

Yine en arka sıraya oturdum. Sınıfta herkesin yanında bir kişi oturuyodu, ben dışında...

Tarih hocasının gelmesiyle herkes ayağa kalktı. Hoca derse geçip bişeyler geveliyordu. Tabi ben dinlemeyip pencereden dışarıya bakıyordum. Sonra görüş alanıma siyah kapüşonlu hırka giyen bir genç girdi. O... O abimdi öyleydi evet. Oydu. BU ABİM. hemen hocadan tuvalete gitmek için izin alıp dışarı çıktım.

Yağmurun yağmasına aldırmadan çocuğun peşine takıldım. Koşturarak onu durdurdum.

"A-abi!"

"Şey sanırım birine benzettiniz."

Hayal kırıklığıyla yere çöktüm.

"İyi misiniz?"

"Şey evet afedersiniz"

"Sorun yok."

Ağlamaya başlamıştım. Onu özlüyordum. Hemde herşeyden daha çok. Telefonumla annemi aradım. İşte olmalıydı.

"K-kızım?"

"Anne ben eve gidiyorum."

"Kızım noldu?"

"Anne sonra anlatırım."

"Tamam peki."

Telefonu kapatıp eve doğru yürümeye başlamıştım. Eve doğru çılgınca koşuyordum. Sokaktakilerin bana bakmalarına aldırmayıp eve girdim. Üstümdekilere bakmadan odama girdim. Koştura koştura dolabımı açıp içindeki kilitli kutumu çıkardım. Kilidini açıp içindeki anahtarı aldım. Abimin odasına girip hergün giydiği kazaklarını kokladım. Sonra ağlayarak yastığıyla fotoğrafına sarıldım. Ah abi ah. Sen gittin. Hani söz vermiştin? Beni bırakmicaktın. Hep yanımda olucaktın. Destek çıkacaktın bana?

Evet arkadaşlar yeni kitabımla karşınızdayım. Diğer kitaplarıma göre bu biraz daha ciddi bi kitap. Umarım beğenirsiniz.

Ağlayalım mı?| TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin