Silahın sesi kulaklarımı doldururken aklımdan binlerce şey geçiyordu. Hayatım baştan sona kadar gözlerimin önünden geçmişti. O adamın hayır ben bunu yapamam demesi beni bu hayal dünyasından çıkarmıştı. Canan ablanın dayandığı kapının üst tarafında bir kurşun izi vardı.
Ve adam silahını yere attı; çok üzgünüm, dedi.
Çok pişman olduğu gözünden belliydi. Ben Canan ablanın onu affetmeyeceğini düşünüyordum.Bunun sadece böyle bitmeyeceğini biliyordum. Ekipten birini öldürmeye teşebbüs etmişti. Elini kolunu sallayarak eve gidebileceğini zannetmiyordum.
Yerdeki silahı alan Rüzgar abi; burada ne oluyor lan o silah sesi neydi, dedi.
Canan ablanın dayandığı kapıda kafasının yanındaki kurşun izini görünce ne olduğunu anladı.
Adam;'' ö-özür dilerim çok özü- ''bir silah sesi daha duyuldu. Adamın kafasının içinden geçen mermi çıkarmıştı bu sesi. Hepimiz geri çekildik üzerimize kan sıçramıştı ve diğer çocuklar çok korkmuştu. Ama ben korkmadım sadece üstümdeki kan beni iğrendiriyordu.
Rüzgar abi koşarak Canan ablanın yanına gitti ''bir şeyin var mı güzelim o manyak dans ne yaptı ''dedi.
Canan abla; sakin ol bir şeyim yok, dedi.
Ama Rüzgar abi onu dinlemedi; Kendine çok dikkat et aşkım daha yeni abimi kaybettim seni kaybetmeye hiç niyetim yok.
Canan abla güldü; sen de kendine dikkat et dedi.
İçimden Canan ablamın nasıl bu kadar cesur ve korkusuz olduğunu düşünmeye başladım. Az önce yaşadığı olay onun hayatında hiç bir şey değiştirmemişti. Sanki böyle şeylere alışmıştı.Bir gün ben de böyle olacağım. O gün gelinceye kadar da çalışacağım. Beni bu hayallerden sıyırıp alan Ateş'in omzuma dokunup gelsene bi demesi oldu. Onunla birlikte gittim evin arka bahçesinde 100 lerce kağıt vardı. Kağıdın üstünde siz aptallara bir not bırakayım hepiniz öleceksiniz. Yakında ne demeye çalıştığımı anlayacaksınız :) yazıyordu kağıdın 1 ini alıp Rüzgar abiye götürdüm.
Kağıda baktı ve' hmm' dedi.
Ben; bunu kim göndermiş olabilir ki hem bizim burada olduğumuzu nereden biliyorlar, dedim.
Rüzgar abinin tek cevabı bilmiyorum, oldu.
' Bunu kimin yaptığı hakkında tek bir fikrin bile yok mu'
'Yok' dedi. Çaresizce bakıyordu.
Canan abla artık tamamen kendine gelmişti gelip kapıda baktı ve Rüzgar abiye bakıp; bunu kimin göndermiş olabileceğini ikimiz de biliyoruz, dedi .
Rüzgar abi de;' evet sanırım biliyoruz' diye cevap verdi .
Temizlikçiler yerdeki cesedi alıp bir torbaya koydular. Yerleri de iz kalmasın diye ağır bir ilaçla yıkadılar. Canan abla bizim ekibe bakıp 'haydi çocuklar sizinle bir yere gideceğiz 'dedi. Biz de arkasından yürümeye başladık. Bahçede onlarca araba vardı. Siyah ve son model bir limuzine bindik içi gerçekten çok harikaydı. Canan abla ve Rüzgar abi önde oturuyordu biz de arkada.
Yaklaşık 30 dk sonra bir silah dükkanının önündeydik. Canan abla bizi içeriye soktu. İçeride bir zenci adam vardı.
Canan abla yanına gidip, ''selam Cosh nasıl gidiyor'' dedi.
Adamın çok garip bir konuşması vardı .Değişik bir aksan kullanıyordu.
Adama bunlar bizim yeni elemanlar, dedi. ''Onlara silah almaya geldik''.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafya Günlükleri
ActionHayattan soğumuş bir çocuk Genç ve güzel bir kadın Genç ve yakışıklı bir adam ................................................... Bu kitabı bir aşk kitabı diye aldıysanız geri bırakabilirsiniz. Çünkü bu kitap bu zamana kadar çok acı çekmiş bir çocu...