Anneme benzerliği ile küçükken sık sık aklımı karıştıran...İçim sıkıldığında bir telefon uzağımda olan ve onu yer yer hala kendi kızlarından bile kıskandığım annemin dünyalar tatlısı yarısı... Songül Ekinci'ye ithafen...
Kafam koltuğa yaslıydı, sağ elim dizimin üstünde direksiyonda ritim tutuyordum. Bekliyordum, sıkılmaya başlamamıştım.Arabadaki küllük dolmuştu.Cenk'i taksiyle eve göndermiştim, ne yapacağımı anlamıştı ama günün birinde bunun bugün ki olay gibi başına dert olacağını anlamıştı.Bugün sonuçlarını görmüştük.
Beş olmasına on dakikadan fazla vardı gerçi Eva'nın tam vaktinde çıkacağı da belli değildi ama buradaydım işte. Toplu taşıma kartı ve baroya ait kimliği bendeydi, kaybolduğunu fark ettiğine emindim. Nerede kaybettiğini bildiğine de neredeyse emindim. Çoğunlukla dikkatli biri gibi duruyordu.
Telefonum çalmaya başladığında sonunda istediğim ismi ekranda görünce rahatladım. Cevapladım.
"Alo minik kuş, şükürler olsun senden haber bekliyordum."dediğimde karşımda kahverengi çekik gözleri canlandı. İçleri güler, size de bulaşırdı.
"Eren'le ancak ayrıldık. Annemin yazlığındaydık, biraz susmaya ihtiyacımız vardı. Albümlere baktık, eskileri andık."dediğinde cümlelerinden çıkan sonuç şuydu; Eren bitik haldeydi...
"Ayrıldık dedin, sen neredesin? Eren nerede?"
"Ben eve geri dönüyorum , aldığımız kararları uygulamaya. Eren hala yazlıkta , gitmeden önce vedalaşmak için buluşacağız. Senin yanına gelecekmiş, öyle olsun. " biraz kararsız gibi konuşmuştu.
Aldıkları kararlar mı?
"Ne kararı, abuk subuk bir şey yapmayacaksınız değil mi? Kalbim kaldırmaz, ciddiyim."dediğimde güldü. "Hayır saçma bir şey değil, bende evden ayrılıyorum. Babama bu durumu açıklamaya gidiyorum" dediğinde araba çakmağına ısınsın diye bastım.
"Nereye taşınacaksın, sende atla gel." Olumsuz bir ses çıkardığında göz devirdim. "Oldu hepimiz sırtından geçinelim, başka?"
"Saçmalama Yasemin sen bana yük olmazsın, ciddiyim atla gel. "
"Hayır dedim ya... Belki tatile ama hastane olayları var biliyorsun. Asistanlığını yaptığım doktor oldukça yararlı biri öylece bırakıp gelemem, üzgünüm."dediğinde sigaramı yakmıştım. "Peki öyle olsun, peki cidden nereye taşınacaksın?"dediğimde derin bir nefes aldı. "Eren'in buradaki dairesine, zaten senin yanına gelecekmiş...Boş boş duracağına ben taşınayım diyorum, sonrası düşünülür zamanla."
" Mantıklı, peki Ünal amcaya ne diyeceksin?"dediğimde sustu. Biraz düşündü çünkü sanırım o da tam olarak cümlelerini toparlamamıştı. " Eren'in çok sinirli olduğunu ve bu konuda haklı olduğunu bu yüzden onun yanında olacağımı-" dediğinde lafını böldüm.
"Olmaz olmaz bunlar olmaz. Şuna ne dersin;' Babacığım Eren şu an çok kırgın, biraz onun yanında olup ona destek olmalıyım. Bunu seni terk ediyorum gibi algılama, Eren tek başına kalırsa ani kararlar almaya devam eder ve her şey daha kötü hale gelir. Gün geldiğinde seni anlayacağını umuyorum.'demeye ne dersin?"sesimi incelterek tıpkı Yasemin'in konuşması gibi bazı harflere bastıra bastıra konuşarak.
Taklidini yaptığımı duyunca şen bir kahkaha savurdu. "Çok ayrı bir kafasın Efdal, bize diyorsun ama sende de bir sıkıntı var. İnkar etme..."dediğinde yaptığı şeyi fark ederek attığı lafa karşılık vermedim. "Konuyu değiştirme minik kuş, dediklerimi yap ki çözüme gidelim . Tamam mı" dediğimde sigaramdan yeni bir nefes çektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÜVEYDA
Teen FictionBir gece de planladığım geleceğim, bir başka gece sonlanacaktı. Ya zafer dolu bir gülümsemeyle geçmişi silip önüme bakacaktım ya da annem ve kız kardeşim tanıdıklarını düşündükleri ama neredeyse tanımadıkları soğuk bedenimin gömülü olduğu mezarımın...