"Sana inanamıyorum!"
Cheol kafeyi yararak kardeşine ulaştı ve büyük bir yumruğu Hansol'un yüzüne patlattı.
Hansol'un sol yanı yere çarparken kendini toparlayabilmek için eliyle yerden destek aldı.
"Dinle önce hyung-"
İkinci bir yumruğa savunmasız yakalanmıştı.
"Abi! DUR"
Hee Na abisini tutarken daha fazla yumruk atmaması için, Cheol Hansol'un ayağına tekme attı.
"Sana güvenmiştim ben!"
Hansol yalpalanarak kalktı yerden. Kafedeki insanlar çıkmaya başlamıştı. Garsonlar da kavgayı bitirmek için her yanı sarmıştı.
"Özür dilerim hyung." dedi Hansol, ateş saçan gözlere bakarken. İçini bir burukluk, suçluluk sardı.
"Kes sesini!"
"Sen de yürü!" kardeşinin kolunu tuttu sımsıkı. "Aranızdaki her şey bitti."
"Ne?! ABİ"
"Sus."
Cheol, kız kardeşini sürükleyerek çıkardı kafeden. Hee Na hiçbir şey yapamadı.
Hansol ise yalnızca baktı.
Hayatının aşkının kollarından alınmasına hiçbir şey diyemedi.
♧
yaaaaaaaaaaaaa
Say the name! SEVENTEEN
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Secret | H.Vernon Chwe
Fanfiction"Abim bizi öğrenirse önce seni tavana asar sonra da beni diri diri gömer."