Oğuz

32

"Nerede o?!"

"Kim nerede Alparslan?"

"Oğuz nerede?!"

"Odasında, uyuyor."

"Çabuk uyandır, çabuk!"

Seslerden zaten uyanmıştım, annem odaya girince ayağa kalktım.

"Neler oluyor? sabah sabah."

"Bilmiyorum ama baban baya sinirli, çabuk git öğren ne oldu?"

Sakince terliklerimi giyip yanına gittim.

"Alparslan reis sabah sabah bu sinir nedir?"

"Dalganın sırası değil Oğuz. Size kaç kez dedik yolda, halka açık alanda Demir ile çok samimi olmayın diye?"

"Olmuyoruz ki, aramızda boşluk bırakarak yürüyoruz."

"Bana hiç öyle gelmedi. Hatta ocağa hiç öyle gelmedi. Ocak karar çıkardı,bir daha ocağa girmeyeceksin. Ve... Ya buradan gidersiniz, ya da çocuklar... Ölür dediler. Size kaç kez ciddiyetini anlatmaya çalıştık, ergen aklınıza bu gelmedi dimi?!"

"Ne diyorsun baba sen? Yok öyle bir şey."

"Yok öyle bir şey? O yüzden Demir seni öperken görmüşler. Sabahtan beri Salih'le bu olay uzamasın diye uğraşıyoruz. Ama sağolun tüm mahalle öğrenmiş."

"Alparslan sakin ol, tamam taşınırız ne olucak?"

"Ne olucak? Daha hiçbir ocağa Oğuz alınamayacak. Demir'ler de taşınmak zorunda. Bu mahalleden taşınırsak gideceğimiz yer ablamın yanı olur ona göre."

"Beni oraya götüremezsin, görümce dırdırı çekemem."

"Sen kendini düşün! Bu çocuklar ayrılıcak, öyle de böyle de ayrılıcak. Lan dayanamadınız mı 2 sene? Üniversiteye geçin ne halt ederseniz ederdiniz!"

"Baba... Tamam. Halamın yanına beni yolla, kalın siz. Demir teyzesinin yanına gider. 1 sene uzak kalınca bitmiyor bazı şeyler."

"Olmuyor öyle? Ben oğlumu yollamam başka yere."

"Anne. Sorunun ciddiyetinin farkında mısın?"

"Annene diyene kadar sen farkında mısın? Öldürebilirler. Üniversitede ev tutucaz diyordunuz, orada da çıksa öldürürler. Sizi nasıl yollucaz?"

"Elbet çözümü vardır, böyle gitmez ya. Üniversitede ki ev işini erkene çekebiliriz."

"İki ergen, odalarını toplayamıyor. Bir de ev açılacak."

"Anne dur sen dur."

"Gitseniz bile ayrılmanız isteniyor. Aynı evde olursanız ayrılmadığınız ortaya çıkar."

"Zorunlu mu bu? Neden kafaya taktılar? Ben onların düne kadar oğluydum , ne oldu da mahalleli birden böyle oldu?"

"Oğuz. Yaşadığın ülkeye bak, iyi mi bakmalarını bekliyorsun?"

"Taşındık diyelim, neden ayrılık?"

"Bizim de burada kalmamız için. Salih'lerin de."

"Ayrıldık diyip gitmesek?"

"Mahallede olmamanız gerek."

"Saçmalığa bak, sevdiğim insanla bile olamıyorum. Sevdiğim, huzur bulduğum yerdeki insanlar buna da engel. Tamam, zamanı gelmişti zaten. Ülkü ocaklarına gitmem. Burada da oturmam ama sevdiğim adamla kalırım."

"Annecim nereye gidiceksiniz? Saçmalama."

"Halamın yanı dediniz, oraya taşınırız. Ya da başka bir semte."