İsmini (İsmimde) Yaşa

Bölüm 2 *Doktor*

Sabah telefonumun alarmı ile uyandım. Hemen kalktım ve banyoya ilerledim. Rutin işlerimi hallettikten sonra ikizlerimi uyandırmaya gittim.

"Miray, Giray ablacığım okul vakti."

İkisi de yataklarindan kalktıklarında Giray'a döndüm ve "Ablacığım okula gitmeden önce de senin kolunu doktora gösteririz."

Kahvaltı yaptıktan sonra evden çıktık . Okul ve hastane evimize yakındı bu yüzden yürüyerek gittik.

Hastaneye geldiğimizde danışmaya ortopedi doktorunun nerede olduğunu sordum . Tarif ettiği yere gelince kapıyı tıkladım ve girdik. Karşımda 23,24 yaşlarında genç bir doktor vardı. Bir yerlerden tanıdık geliyordu ama bir türlü hatirlayamiyordum .

Bizi görünce gülümsedi. "Buyrun, hosgeldiniz. Oturum söyle ."

Gösterdiği yere oturdugumda Miray ve Giray ayakta beklemeyi tercih ettiler.

"Şikayetiniz nedir ?"

Sorusu üzerine genç doktora döndüm

" Kardeşimin bileği incindi de onu gosterecektik." Dedim Giray'ı göstererek.

"Gel bakalım yakışıklı." Giray doktorun yanına gittiğinde bileğini uzattı .Genç doktor önce bileğini biraz oynattı . Bana döndü " Kardeşinizin bileği sadece incinmiş ,sargı ile saralım ama bileğini zorlamasın."dedi . İçim rahatlamıştı .

Giray' ın bileğini sardiktan sonra teşekkür edip çıkmak için arkamı döndüğümde doktor bana hanımefendi diye seslendiği için arkamı döndüm .

"Şey , bana simaniz çok tanıdık geliyor da önceden karşılaşmış olabilir miyiz?"

"Bilmiyorum doktor bey ama sizin simaniz da bana çok tanıdık geliyor."

Yaka kartına baktım
Güven Arslan.

Bu Hilal'in kuzeniydi.

"Siz Hilal Kayer'in kuzeni misiniz?"

"Evet, o zaman siz de kuzenimin en yakın arkadaşı Hayat olmalısınız ."

Hafifçe başımı salladım .

" Sana Hayat diyebilir miyim?"

"Tabi."

"Bak Hayat , yardıma ihtiyacın falan olduğunda beni arayabilirsin. Burada numaram yazıyor." Gösterdiği kartı aldım.

"Teşekkür ederim Güven bey."

Cümlem üzerine kasları hafiften catildi.

"Güven sadece Güven bey yok ." Dedi

Hafifçe gülümsedim ve izninle diyerek odadan çıktım. Çocuklar beni koridorda bekliyorlardı .

Bu neydi böyle . Kim olduğumu öğrenince hemen bir yardım etme hissi falan . Aman neyse canım nasıl olsa bir daha ihtiyacım olduğunu düşünmüyordum.

Düşünceli bir şekilde hastane koridorunda ilerlerken sert bir bedene carpmamla durdum. Carptigim beden arkası dönük bir erkek bedeniydi.

Önce başını sonra vücudunun tamamini bana çeviren erkek uzun boylu bayağı karizmatik yakışıklı genç bir doktordu. Doktor olduğunu üstündeki beyaz gömlekten anlamistim.

Yaka kartına baktım

Cihan Aras.

Bu süre zarfında karşımda hiç bir şey yapmadan bekliyordu.

Ben anın şokunu atlattigim gibi iki adım geriledim. O ise benim bu hareketine gülümsedi.

" Özür dilerim doktor bey biraz dalgindim sizi farketmedim."

" Önemli değil hanimefendi ." Dedi ve gülümsedi .

Biz de hemen hastaneden ciktik.

Önce çocukları okula bıraktım. Sonra da okuduğum liseye gittim. Burası iyi bir Anadolu lisesiydi.

Karşıdan bana koşarak gelen Hilal'i gormemle gülümsedim. Hilal benim en yaki arkadasim.

Bana sarılınca bende ona sarıldım.

" Hayat neredeydin? 5 dakika geciktin."

" Hilal canım sakin ol. Giray okulda kavga etmiş kolunu incitmis. Biz de doktora gittik. Ama tesadüf doktor senin kuzenin Güven cikti."

" Haaa ben sana söylemeyi unuttum. Güven abim bir ay önce sizin oradaki hasteneye geçti."

"Neyse canım hadi sınıfa gidelim."

Sınıfa doğru ilerlerken karşıdan gelen kişiyi gormemle vücudum kasıldı.

Bu okulda en gıcık olduğum kişi

Burak Kılınç .

Sürekli benimle (kötü bir şekilde) uğraşan bir insan.

Hilal durumu fark etmiş olacak ki elimi sıktı sakin ol dermiş gibi.

Hiç bir şey yok gibi ilerliyorduk ki Burak kolumu tutana kadar.

" Nereye Hayat?"

"Sınıfa."

"Hmmm peki benden izin aldin mi sınıfa girmek için ?"

Sabrım iyice taşıyordu.

" Senden izin almam gerektiğini düşünmüyorum."

Kolumu biraz daha sıktığında acıyla biraz eğildim.

"Benden izin alacaksın Hayat her konuda."
Kolumu sertçe bırakıp koridar da gözden kayboldu.

Sinirden deliriyorum sürekli bana böyle davraniyordu ve ben hiç bir şey yapamiyordum.

Hilal her ne kadar araya girmek istese de benim buna tepkili davranacağını bildiği için uzaktan bize bakiyordu . Yanıma geldi beni kolumdan tutup sınıfa götürdü.

Sorguya çekeceğini biliyordum .

Tam nefes alıp başlayacağı sirada hoca içeri girdiği için susmak zorunda kaldı.

Ama kafasını öyle bir salladi ki en kısa zaman da sorgudasin dermiş gibi .

Bugün yaşadığım olayları bir kenara bırakıp dersini dinlemeyi sevdiğim Türkçe hocama döndüm.