VAMPİRİN GÜNLÜĞÜ

İLK KARŞILAŞMA

ADRIENİN AĞZINDAN
Susuzluktan ölmek üzereydim. Mecburen şehre inmek zorundaydım. İnsanları artık İki ayaklı kan bankası olarak gördüğümden beri şehre inmeyi kesmiştim. Şehre indim hızlı adımlarla ilerliyordum. Bi vampir koskoca şehirde kimseye belli etmeden karnını nasıl doyururdu. Önüme ilk gelen marketten birine girdim.Bu koku bile bana huzur veriyordu. Kan kokusu... Sakince eşyalara bakmaya başladım ben yeni bitme vampir değilim kendimi kontrol edebiliyorum. Tavuk reyonunda durdum. Acaba içinde kan var mıdır? O sırada aklıma bir şey geldi bir sürü ikramlık malzeme aldım ve kan bankasına gittim. Kadın bana tuhaf gözlerle bakıyordu. " Gelme sebebiniz nedir" gülümsedim " Sadece geçen gün sayenizde kardeşim kurtuldu teşekkür için bir şeyler getirdim lütfen yeyin " kadın poşeti aldı " Ne demek görevimiz " onlar poşetle ilgilenirken hızla arkadan geçip içeri girdim uzun zamandır insan kanı içmemiştim bir kaç paket kan aldıktan sonra hemen kaçtım 2 dakika sürmüştü tekrar eve dönmem o kadar hızlı olduğum halde. Karnımı doyurduktan sonra evime geldim ve yukarıdan gelen ayak sesini duydum. Ya yukarıda kurt varsa... Herşeyi göze alarak yukarı yavaş yavaş çıktım. Bu bi insandı onun burada ne işi vardı. Arkasında durdum
" Buraya neden geldin"
" Şey sanırım kayboldum bu gece burda kalabilir miyim ben kötü biri değilim"
Onu korumam gerekiyordu bu insanın zarar görmesini istemezdim dışarıda çok aç vampir vardı onu bı kutu meyve suyu gibi içeceklerine emindim
" Peki kal ama bütün camları kilitlemeliyim "
Gülümsedi
" Sana yardım edicem"
" Hayır sakın cam..."
Camın önündeydi ve içeri bir vampirin girmesi bir oldu
" Ah tatlım karnını doyuruyorsun ve bizi çağırmıyor musun"
" O besin değil tamam mı ona zarar vermenize izin veremem onu koruyorum"
" Hadi ama kimse yemeğini korumaz onu bizimle de paylaşmalısın"

MARINETTENİN AĞZINDAN

Çevrem vampirlerle çevriliydi korkum beş kat daha arttı içimden sürekli şimdi ne yapmam gerekiyor diye sayıklıyordum