HAYALİ SAHNE 1

2.2K 112 24
                                    

''Azer yine gelmedi.Nerede bu çocuk?''

Fadik camdan dışarı bakarken telaşla konuşmaya başlamıştı.

''Merak etme Fadik teyze iyidir. Bak kendini üzüyorsun sonra rahatsızlanıyorsun. Gidip biraz dinlen lütfen saat kaç oldu''

''İyi diyorsun da güzel kızım ben bu merakla nasıl uyurum''

''İlacını iç uyursun. Hadi bakalım odaya.Bak Azer geldiğinde rahatsızlandığını söylerim yoksa.Üzme beni hadi''

Fadik karşısında ki güzel kızın bu tatlı tehtidine gülerek boyun eğmişti.

''Şuraları toplayıp öyle yatayım o zaman ''

''Bir kaç tane bardak zaten ben hallerim hadi sen dinlen''

''Tamam kızım hadi iyi geceler''

Karaca bardakları tepsiye doldurup mutfağa geçmişti.Oraları toparlarken anahtar sesi duydu.Biri kapıyı zorluyordu. Parmaklarının üstünde kapıya doğru ilerledi.Sessiz olmaya özen gösteriyordu. Delikten baktığında bu kişinin Azer olduğunu gördü ve hemen kapıyı açtı. Kapıyı açar açmaz Azer karacanın üstüne yığıldı. Karaca düşmemek için tüm gücüyle Azeri tuttu ve duvardan güç aldı. Duvar ve Azer arasında sıkışıp kalmıştı..

''Off leş gibi içki kokuyorsun.''

'' Oo Karaca hanım siz hala burada mısınız'' kelimeler Azer'in sarhoş ağzından zar zor çıkıyordu.

''Neredesin sen kaç gündür? Fadik teyze öldü meraktan.''

''Sadece o mu?'' buğulu gözlerle bakıyordu Azer Karaca'ya. Bu kadar yakınken bu güzellik karşısında etkilenmemek gerçekten çok zordu. Karaca duraksadı,gözlerini kaçırarak;

''Yılmaz da merak etti.''

Azer istediği cevabı alamadığı için sinirlenmişti.Birden bire Karaca'nın onu tutan ellerinden kurtuldu.

''İyi. Geldim işte rahatlar artık herkes.''

Sendeleyerek odasına doğru yol aldı. Karaca düşmesinden endişe ederek arkasından gitti. Hiç bir sorun yaşamadan merdivenden çıktı Azer. Odasının önünde tam düşecekken Karaca tuttu.

''Bırak ben kendim giderim.'' dedi.Sesini yükseltmişti. O sırada karaca sağ eliyle ağzını kapatıp sol eliyle de düşmemesini sağlıyordu.

''Şşş sessiz ol herkesi uyandıracaksın geç içeri'' zorla tuttuğu adamı içeri doğru sürüklemeye başlamıştı.İçeri girdiklerinde Karaca boşta olan eliyle kapıyı kapattı.

''Dur! Bırak beni''

Azer'in hafif itmesiyle sendeleyen Karaca tekrar adamın önüne gelmişti. Azer büyülenmiş gibi karşısında ki güzel kadına bakıyordu.Üzerinde siyah yüksek bel pantolon ve ateş kırmızısı,dolgun göğüslerini belli eden,bir kolu düşmüş, omuzunu cüretkar bir şekilde sergileyen bluzu vardı.Saçları dolgun hafif dalgalı sol tarafına yatmıştı. Zarif kolyesi köprücük kemiklerini ortaya çıkarmakta oldukça başarılıydı.Bu küçük kadın Azer'in aklını başından alıyordu.

''Karaca!'' sesi boğuk çıkmıştı.

Adımlarını karşısında ki kadına doğru atmaya başlamış,Karaca ise ona eşlik edermişçesine geriye doğru adım atmaya başlamıştı. Azer Karaca'ya o kadar derin ve büyülenmiş bir şekilde bakıyordu ki Karaca nefes almakta zorlanmaya başlamıştı. Adım atmaları Karaca'nın duvara çarpmasıyla son buldu.Azer'in sağ elini uzatıp önce Karaca'nın gözüne gelen saçlarını itmesi sonrasında yanağına indirmesiyle Karaca gözlerini kapatarak tüm benliğiyle teslim olmuştu.Azer bu sefer sol elini diğer yanağıyla buluşturduğunda artık ikisi de nefes nefese kalmıştı.

AzKar Kısa HikayeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin