~Yoonmin~ • Birbirine Karışan Sert Nefesler •

Sert nefesler alan biri...

İyi okumalar .

Sabah saat daha dokuz . Bu gün Cumartesi ve ben yine erken kalktım .

Sadece ben değil , beni sıkıca saran kolların sahibide erken kalkmış . 'Evet olacak bir- dur ne ?!?? Bana ne cürretle sarılırsın oç?!??!'

Sıkı sarılmış , beni sinir etmek için . Anlaşılan bir dirsek istiyorsun . "Sarılma bana mal !!" diye bağırdım ve sol dirseğimi hızlı bir şekilde boşluğuna attım . O canı yandığı için sarılmayı kesti ve diğer tarafa döndü . Taehyung anlaşılan uyanıktı ve " Ne oluyor burada ?!!? Hyung sen iyi misin ?" dedi telaşlı bir şekilde . "Evet , iyiyim ." dedim sakin bir şekilde . Fazla telaşlanmasın diye onu odadan çıkarmak için el hareketi ile git dedim .

Taehyung kahvaltıyı hazırlamış ve bizi çağırmıştı . Jimin odadan ilk çıktı . Sonra ben çıktım . İkimizde masaya oturmuş yemek
yiyorduk . Çok sessizdi , kimse
konuşmuyordu . Taehyung bu sessizlikten rahatsız olacak ki haftasonu yarı zamanlı iş bulmak için araştırdığı yerlerden birini bana söyledi " Yoongi , Kelebek Kafe diye bir kafe buldum . O kafede iki arkadaşım çalışıyor , fazla çalışan yok ama bizi alabilirlermiş . Sadece kahve yapabilen bir kişi ve garson olabilicek yarı zamanlı çalışan istiyorlar ." dedi . " Orada kahve yapabilen biri yoksa nasıl kafe açılabilir ?" dedim . " Aptal , her kafe kahve yapmak zorunda değil . Bazı kafeler var hiç kahve ve tatlı şeyler satılmıyor . Daha çok sağlıklı yiyecekler ve içecekler satılıyor . Örnek olarak limolata , portakal suyu gibi içecekler satılıyor ." dedi çok bilmiş bir şekilde . Jimin " Peki neden kahve yapabilen yarı zamanlı biri arıyorlar ?" dedi Taehyung'a gözünü dikerek . Taehyung gerçekten sevmemişti Jimin'i ama sakin kaldı ve " Son iki hafta çok müşteri gelmeye başlamış ve bir kişi el yapımı bir şekilde kahve yapmayı biliyormuş . Yani hiç makina kullanmıyormuş bu yüzden yarı zamanlı olsa bile el yapımı kahve yapanilen birini arıyorlar ve Yoongi kahve yapmayı biliyor . Bende kahve yapmak isterdim ama alerjim var bu yüzden garsonluk bana göre ." dedi gururlu bir şekilde . " Sende beni önerdim bunu için değil mi Taehyung ?" dedim . O "Evet." dedi .
"Yani onları geri çevirmemem için ve seni kıramıyacağımı bildiğin için beni önerdin ." dedim hafif sinirli bir şekilde . Evet anlamında kafa salladı . Şirin olmaya çalışıyordu . "Son olarak ise eminim beni görmek için bugün çağırmışlardır ya da haftaya çağırmışlardır ama , sen ısrar edip beni bugün görmeleri için ikna etmişsindir ve haberim olmadan oraya götüreceksindir . değil mi ?" dedim . Sıkıntılı bir şekilde kafa sallamış çünkü bunu iki kez yaptı ve işe yaramadığı için sıkıntıya girdi . " Bu sefer gideceğim ve kahve yapacağım . Beni sevmezlerse iş için yalvarma ." dedim . Gözlerini bana dikti ve gülümsedi .

Yemeklerimizi bitirdik ve tabaklarımızı kaldırmaya başladık . "İyi bir arkadaşa sahipsin ." dedi arkamdan gelen bir ses . Arkamı dönmeden " Evet , senin aksine o beni yalnız bırakmadı ." dedim . Yanıma geldiğinde sinirli bir şekilde iç çekti ve " Bu konuyu açmayı keser misin ?" dedi sert bir tonda . Biraz fazla sert söylediği için rahatsız olmuştum ve " Saçma sapan bana sinirlenme . Senin hatan sonuçta ." dedim . Kaşlarını çatarak bana baktı . "Tamam." dedi . "Güzel ." dedim . İşimizi bitirdikten sonra biraz orada durduk ve " Sizle beraber kafeye gelebilir miyim ?" diye sordu sakin bir şekilde . " Benim için sorun değil Taehyung'a sor ." dedim . Yanımdan hızlıca ayrıldı ve Taehyung'un yanına gitti . Biraz sonra beraber geldiler ve " Haydi gidiyoruz ." dedi Taehyung . Ayakkabılığa yöneldim ve bir spor ayakkabı aldım .

Hepimiz yurdun dışına çıkarken okul binasına girip öyle çıkmıştık . " Okulunuz çok güvenli galiba ." dedi alaycı bir şekilde Jimin . " Okul içinde sınıflarımız , öğretmenler ve müdürün odası , spor salonu , etkinlik odaları ve tuvaletler özel bir şekişde kitlenir ." dedi Taehyung . Jimin'in ağzından "pff" sesi çıktı ve başını öbür tarafa çevirdi .

"Orası biraz uzak değil mi Taehyung ?" dedim yumuşak bir tonda . " Merak etme oraya birinin arabası ile gideceğiz . Orada çalışan arkadaşlarım var demiştim ." dedi . Okul binasından çıktık ve okul bahçesini geçtik . Taehyung birini aradı "Hyung neredesin ? Niye geç geliyorsun ?" dedi şımarık bir şekilde .

Telefonu kapattığı an bir araba yaklaştı ve içinden bir adam eli ile gelin der gibi bir hareket yaptı sonra hepimiz bindik . "Selam gençler ben Seokjin sizden sadece bir yıl fazla yaşadım ." dedi (Kore'de liseler üç yıl diye biliyorum ) . Şakacı biri sanırım . Umarım amca şakaları yapmaz .

Taehyung " Hyung seni çok özledim . Uzun zamandır senle görüşmüyorduk ." dedi . Seokjin hyung cevap vermedi ve aynadan benim gözümün içine bakıyordu . " Taehyung , bu çocuk senim hep bana bahsettiğin arkadaşın mı ?" diye sordu yola bakarak . Taehyung onayladı kafa sallayarak .

Jimin biraz Seokjin hyunga baktı ve " Neden bu kadar ciddileştiniz bir an ?" dedi . Muhtemelen bana çok keskin baktığını görmüştü . Hyung " Anlattığı gibi o yüzden ufaklık ." dedi Jimin'e .

Kafenin önüne vardık . Taehyumg benim elimi sıkıca tutup kafeye dalmıştı . Seokjin hyung ve Jimin arkadan geldiler ve kafenin sahibi ile görüşmek için müşterilere yasak olan kapıdan geçtik .

Kafenin sahibi için özel bir oda vardı . Oraya Taehyung kapıyı çaldı ve girdik . Ardından Hyung ve Jimin' de girdi . Kadın gerçekten çok güzeldi . Konuşmaya başladı
" Merhaba Seokjin , anlaşılan Taehyung'u ve arkadaşlarını sen buraya getirdin . Yalnız Taehyung sadece bir arkadaş dedin ve sadece arkadaş dedin , sevgili demedin ." dedi ellerimiz gösterdi . Ellerimiz birbirine kenetlenmiş . Kadın şaka yapıyordu , ses tonundan belliydi . Ellerimizi bıraktık ve "Az önce elini tuttuğum arkadaşım Yoongi , diğer kişi öylesine geldi ." dedi . Jimin ona dik dik bakmıştı . "Evet , öylesine geldim şimdi müşteriler için olan bölüme geri gidiyorum ." dedi trip atar gibi . " Sonra gidersin belki garsun olarak seni işe alabilirim ." dedi kadın . Nefes aldı be " Ben Kim Bora ,buranın sahibi . Konuya hızlıca gireceğim , Şeker tenli çocuk benle gel ." dedi . Ben olduğumu fark ettim ve yanına gittim .

"Seokjin diğerlerini mutfağa götür birazdan geliceğiz ." dedi . Seokjin onları çıkardı . Ardından kapıyı kapattı ve Kim Bora bana dikkatli bir şekilde bakmaya başladı . " Min Yoongi değil mi ?" dedi . Başımı salladım .
" Çok güzel bir tene sahipsin ve narin görünüyorsun ." dedi . "Evet , kahveyi iyi yaparsan burada çalışacaksın yarı zamanlı olarak , haftada dört gün buraya geleceksin ve biz bu programı beraber yapacağız . Artı olarak özel bir durum örneğin ; hasta olursan , sınava bir gün kala çalışma ya da akraba ziyareti gibi sorunlar için haftada bir gün izin alabilirsin ." dedi tatlı bir şekilde . " Son olarak ..." ona gözlerimi dikkatlice diktim . " Taehyung sence nasıl biri ?" dedi . Biraz şaşırdım , çünkü o buraya sadece bir kere geldiğini söyledi . " Yanlış anlama tatlım , burada onun arkadaşları var ve onun hakkında konuşuyorlar son bir haftadır . Merak ettim senin gözünden nasıl diye ." dedi . Anlaşılır bir açıklamaydı ama benim gözümden nasıl göründüğünü niye soruyor , çok mu önemli ?

"Bayan Bora , Tae benim gözümde çok iyi biri ve sevecen biri . Eğer o olmasa burada mutlu bir şekilde yaşayamazdım . Onun sayesinde kötü günlerimi , yalnız günlerimi atlattım . O benim için çok değerli biri . Umarım onla uzun süre beraber kalabiliriz ." dedim gülümseyerek . Bayan Bora bana bakmayı kesip "Haydi mutfağa gidelim ." dedi . Onla beraber ofisinden çıkarken . Kapının önünde bir kişi duruyordu . Kaşları çatılmış ve sert nefesler alan biri .

Park Jimin...