ѕωαℓℓα×2

373 26 15
                                    

Agnes'dan sevgilerle.

300 kelime falan yazıp bırakmıştım, yazmayı unutmuştum resmen. Lisa'nın bugün attığı videodan sonra resmen çarpıldım. Kızım yine mükemmeldi.

Oy ve yorum yapmayı unutmayın 💜

Içeriye girdiğimizde kulağıma dolan Kinda Crazy ile gülümsedim. Jeongguk, Taehyung'un kolunun altındayken bizden 2 adım önde yürüyordu. Jennie benim koluma girmişti, Jackson ise bizim hemen arkamızdaydı. Taehyung kafasını arkaya çevirdi.

"Emin ol herkesi çok seveceksin, zaten herkes seninle tanışmış gibi. Sık sık dışarda da buluşuyoruz zaten."

Yüksek müzikten dolayı hafifçe bağırarak konuştuğunda alayla güldüm.

"Bir daha görüşebileceğimizi sanmıyorum."

"Nasıl?"

"Boşver."

Taehyung, önüne döndüğünde Jeongguk tüm vücuduyla arkaya dönüp bana baktı.

"Rubby, ona ne diyoruz?"

"Rosè."

Jackson'un sesiyle arkamı dönüp hafifçe güldüm. O da bana aynı şekilde gülümsediğinde keyifle önüme döndüm.

"Bu herifle çocukluk arkadaşıyım, daha bana yeni ısındı amına koyayım. Bu kıza bu kadar çabuk alışacağına tahmin etmemiştim."

Taehyung'un sözleriyle hepimiz gülmeye başlarken sarışın kıvırcık saçlı bir çocuğun bu tarafa doğru el sakladığını gördüm.

"Bunun FX olma ihtimali kaç?"

"Woah, hemen anladı. Neyse hadi yanlarına gidelim!"

Kırmızı deri koltukta oturan kalabalık gruba baktım. Gerilmiştim. Kafamı çevirip etrafıma baktığımda oldukça geniş ve hoş bir yer olduğunu fark ettim.

Koltular renk renk ve deriydi, aralarında 5-6 metre boşluk vardı. Bu güzeldi çünkü konuştuğun şey diğer masaya gitmezdi. Üst kat ise aşağıdan bakıldığında görülüyordu. Orda da yine deri renk renk koltuklar vardı ama tek yada iki kişilikti. Işıklandırma mor-mavi arasında sürekli değişiyordu.

Yanlarına geldiğimizde siyah saçlı, kahküllü kız sigarasını bırakıp ayağa kalktı. Siyah minik bir etek, kırmızı bir büstiyer ve kırmızı deri ceket giyiyordu.

"Ben Joy, sense ch-"

"Rosé."

"Oh üzgünüm, Rosé. Tanıştığıma memnun oldum."

"Bende."

Herkesle tek tek tanıştığımda gülümsedim. Açıkçası hepsi çok cana yakındı.

"Parti daha başlamadı, asıl gecenin sonunda oluyor."

"Yani sabah!"

Jongin'nin söylediği şeyin hemen ardından Felix lafa girince hepimiz gülmeye başladık.

"Şey... Parti ne zaman başlayacak?"

"Lisa'lar geldiği zaman."

"Nasıl yani?"

"Görürsün güzelim."

Sürekli değişen ışık bir anda morda durduğunda arkada çalan Rare durmuştu. Felix elindeki daiquiri*'den bir yudum aldı.

"Işte parti başlıyor."

Mekanda yankılanan swalla melodisiyle nefesimin kesildiğini hissetim. Birisi bizim masanın diğeri karşı masanın yanından olmak üzere iki erkek takla atarak boş sahnenin ortasında durunca nefesimi tutarak heyecanla onu beklemeye başladım.

malamente, chaelisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin