"Bardayım dedim... Kız arkadaşlarımla konuşuyorum dedim." Göz yaşlarımı tekrar tutamadım. Hoseok elini sırtıma koydu, sıkıntıyla nefes aldı. "Of..."
Burnumu çektim. "Diğerleri nerede?" Hoseok geri çekildi. "Namjoon, Yoongi onlar sevgilileriyle konuşmaya gittiler, Taehyung ve Jin de şirkete gittiler."
Kafamla onu onayladım. Bana umutla gülümsedi. "Kafa dağıtmaya gidelim mi bir yerlere?"
Gülümsedim. "Aslında harika olur."
"Hazırlan gidelim." dedi ve ayağa kalktı. Ben de "Tamam," dedim.
••••
Üstümü giyindim ve salona gittim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hoseok daha gelmemişti. Onu beklerken L şeklindeki gri, büyük koltuğa oturdum.
Kısa bir süre sonra o da geldi. Merdivenlerde inerken bana gülümsedi. O da şuan benim mutlu olmam için uğraşıyor, her birini çok seviyorum.
"Hayret bugün rahat giyinmişsin." dedi umut dolu gülümsemesini bana sunarken. "Bugün giyinmekle hiç uğraşamayacağım." Kafasını salladı.
Kapıya yöneldik ve evden çıktık. Hoseok kendi arabasına ben de kendi Porsche'me bindim. Önde Hoseok arkada ben yola çıktık.
••••
Kısa bir süre sonra bara vardığımızda Hoseok'la içeri girdik. Bir anda tüm gözler bizi buldu. Buralara o kadar çok geliyoruz ki, bizi tanımayan olmaz bu mekanda.
Hoseok bir bar sandalyesine oturduğunda ben de onun yanındakine oturdum. Garsondan en ağır içkiyi sipariş etmeye kalktığımda Hoseok kolumu tuttu.
"Jimin, abartma. Sarhoş olma ihtimalin var. Olabilecekleri düşün."
"Ben sarhoş olmam, Hyung."
"Olabilirsin, bir abi sözü dinle."
"Of peki..." Normal bir içki söyledim ve garson gitti. O sırada koluma bir kız girince bakışlarımı ona çevirdim. Siyah, dar, kısa, parıldayan elbisesiyle gayet şık ve güzeldi.
"Selam Jimin," Başımla onaylamakla yetindim. Kız bana daha çok yaklaşınca yaptığım şeyi düşünüp onu hızla ittirdim. Yeon Beni sevmiyor olabilir, ama ben onu her şeyden çok seviyorum. Özellikle bu sürtüklerden daha çok.
"Aaa Jimin ne yapıyorsun?" Kız birden sinirle bana baktı. O sırada önüme gelen içkiyi kafama diktim. Bardağın dibi göründüğünde onu masaya bıraktım ve oradan hızla çıktım. Arkamdan Hoseok bağırıyordu ama şuan onu düşünmüyordum. Tek düşündüğüm Yeon'du. Her zaman o aklımda. Bir kere olsun aklımdan çıkmıyor ve beni sevmediği düşüncesi beni deli etmeye yetiyor.
Arabamı getirdiklerinde saygıyla eğildim ve arabaya bindim. Cebimden telefonumu çıkardım ve "beauty.pink" kişisine tıkladım.
