2.0

147 14 5
                                    

Ben cidden çok az bölüm atıyorum. Özür dilerim. Öğretmenim JJK'u yazdım. Ben artık kısa yazcam ama fazla yb atcam. Olur mu?(kısa dediğim 800 kelime falan)

-Jungkook-Yeon-

beauty.pink: Jungkook!!

jjk.kookie: Efendim bebeğim? Kötü bir şey mi oldu?

beauty.pink: Senin bir arkadaşın vardı Jimin! Hatırlıyor musun?

jjk.kookie: Elbette. Noldu?

beauty.pink: Evinin yerini biliyor musun?

jjk.kookie: Geçenlerde öğrenmiştim.

beauty.pink: Beni al. Jimin'in evine gitmeliyiz. Nedenini sorma çabuk ol!

jjk.kookie: Uups tamam. Geliyorum 10 dakikaya.

(Burası yazı olacak)

Jungkook'un mesajına görüldü atıp çıkmıştı uygulamadan genç kız. Jimin'e karşı bir şey hissediyor mu bilmiyordu. Jungkook onunla çok ilgilenmemeye başlamıştı.

Titreyen parmaklarının arasından telefon yere düşmüş, ekranı parçalanmıştı. Telefonun ekranını düşünecek hâlde değildi. Tek düşüncesi, Park Jimin'di.

Onu hiç görmemesine rağmen bu kadar sevdiren şey de neydi böyle?

Yüzünü görmemişti, konuşmamıştı karşılıklı... Sadece bir uygulama bunu nasıl becermişti?

Jimin aklından çıkamazken bir yandan da Jungkook vardı. Onunla sevgiliyken Jimin'i düşünmesi elbette kötü bir davranış olurdu. Ya Jungkook'dan ayrılacaktı, ya da Jungkook'la sevgili olmaya devam edecekti.

Beyni bir şeyi derken kalbi başka şey diyordu. O arada kalmışken duygularını dinledi ve bir şeyi seçti.

~

Üzerini değiştirmemişti. Altında eşofman, üstünde siyah Kazak vardı, saçlarını tepeden toplamıştı. Jimin'i ilk göreceği anı böyle yaşamak istemezdi elbette. Ama hayat buydu. İstediğinin tersini veren işte.

Jungkook'un kornasıyla terliklerini ayağına giymiş, merdivenden koşmaya başlamıştı. Oturduğu apartmanın 4. Katında yaşıyordu. Her attığı adımda çıkan patırtı komşuları rahatsız edeceğini biliyordu. Ama umrunda değildi.

Jungkook'un arabasına binmiş, kemerini takmadan bağırmıştı. "Hızlı ol!" Jungkook da hızla arabayı çalıştırmıştı.

Yeon aynı zamanda sinirli gibiydi Jungkook'un gözünden. Nolmuş olabilir, diye geçirdi genç adam.

"Bebeğim,"

"Ne?"

"Noldu sana?"

"Anlatamam. Hadi hızlı ol!" Jungkook arabayı durdurmuştu. Yeon'a sinirle döndü. "Bana ne olduğunu söyle!"

"Arabayı sür seni aptal!"

"Ne olduğunu bilmediğim sürece asla."

"Gerçekleri mi öğrenmek istiyorsunuz Jungkook?"

Jungkook hızla başını sallayıp net cevabını kıza verdi. "Evet."

"Ayrılalım. Ben başkasını seviyorum. Ayrılalım."

Jungkook ne diyeceğini bilemeden genç kızın üzüntü, sinir, merak dolu gözlerine bakıyordu. Yeon Jungkook'dan bir cevap bekliyordu.

Genç kız Jungkook'un üzüleceğini tahmin ediyordu.

Jungkook gülümserken bakışlarını kızdan aldı. "Hah, elbette. Özgürsün."

Kız anlık şoka girmiş, ne diyeceğini bilememişti. "Beni hiç mi sevmedin?"

Jungkook tekrar kesin cevabını verdi. "Hiç."

Yeon bir anlık donmuş kalmıştı. Jungkook ne kadar şerefsiz birisi diye düşündü. (enddleslove)

Ardından aklına gelen Jimin'le Jungkook'un gözlerine tekrar baktı. "Bana son bir iyilik yapıp Jimin'in evine bırak. Sonra hayatımdan siktir git."

"Peki bebeğim." Yeon içinden Jungkook'a söverken lüks bir villanın önünde durdular.

Genç kız tam arabadan inerken, Jungkook ona "Yeon,"  dedi. Kız ona döndü.

Jungkook ağzında gevelediğini çıkardı. Piç smile atarak, "Ben seni aldatıyordum biliyor musun? İlk başlarda Yeji'yle, sonra Hana'yla."

Yeon, "Harika. Şimdi siktir ol git." Jungkook gaza basıp gitmişti. Yeon hayal kırıklığına uğramıştı. Gerçekten onu sevmemiş mi yani? Ona neden böyle davranmıştı peki? Amacı neydi?

Göz yaşlarını tutmuş kapıya doğru girmişti. Kapı sonuna kadar açıktı, merakla içeriye girdi.

Biraz ilerledikten sonra salonda durmuştu. Koltukta yatan birisi vardı. Yanına gitti. "Ş-Şey Merhaba Jimin Bey burada mı?"

Genç adam gözlerini açtı ve ona baktı. Baştan aşağı kızı süzdükten sonra, "Arkanızda." demişti, Yeon heyecanla arkasını dönmüştü ancak döner dönmez burnunun ucundaki duvarla karşılaşmıştı.

Genç adam güldü. "Pardon şimdi arkanızda." Yeon tekrar arkasını dönmüştü, sırtı duvara değmişti. Döner dönmez sağı ve solundaki kollar onu sıkıştırmıştı.

Kolların sahibi de daha demin ki gençti. Ciddi anlamda yakışıklıydı yeni fark etmişti.

Zar zor konuştu iki gencin nefesleri birbirine değerken. "J-Jimin?"

"Efendim Yeon." Yeon bir anda Jimin'in boynuna sarılmıştı. Jimin ellerini beline doladıktan sonra Yeon geri çekilmiş, "Aptal beni korkutt-" lafını kesen şey dudağına değen o yumuşak dudaklardı.

BÖLÜM SONU

bu bölüm de az texting oldu ama olsun :*

Vote vermeyi, takip etmeyi ve yorum yapmayı unutmayın! Sizi sevirum 💜

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 05, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Lier |TEXTİNG| •JİMİN•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin