[Düzenleniyor]
Jeon Jungwoo'nun oğlu Jeon Jungkook, hiçbir şeyden haberi olmayan masum çocuğun biriydi ki,onu dünyanın en berbat adamı sananlar vardı bunlardan biride Kim Taehyung'tu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Elimin altında güzel durmuyor mu sence de?
Jjungkook ORDJIBU GELİYSN GLUM.. BEKLE SNE!?
yazıyor....
Taelien nasıl zevk alıyorum Bir bilsen
Jjungkook kişisi çevrimdışı
____
Jungkook
Ayağıma ayakkabımı giyip evden hızla çıkmıştım. Sinirden gözümü döndürmüştü. Okulda yaptıkları yetmiyor gibi bide burada hayatımı mahfetmeye gelmişti. Taehyung'un attığı konuma bakıp hızla ilerlemiştim bide kardeşimle tehdit ediyordu sikerim parasını sanki borç benimdi. Ama ne olursa olsun Hoseok hyung'a çok kızmıştım özür dilediği halde sinirim geçmiyordu. Birine çarpmamla kafamı baktığım yoldan kaldırıp sinirle özür dilemiştim.
Oda özür dileyip gitmişti. Aldığım konuma geldiğimi gördüğümde sırıtmıştım. Kapı numarasına bakıp zili çalmıştım. Kapıyı açan kimse olmayınca telefonumdan tekrar bakmıştım doğru yermi diye fakat doğru yerdi ee bu niye açmıyordu kapıyı elimi yumruk yapıp kapıya vuracakken kapı açılmıştı.
"Kardeşim nerde lan piç!? "
Sinirle konuşurken o çok sakindi ellerimi boynuna yapıştırıp sıkmıştım. Yüzü kızarmış ama hala gülüyordu bipolar herif
"kardeşim nerde!?"
Boğazına elimi daha çok bastırırken gözleriyle durmamı işret etmiş ve eliyle bırakmamı işaret etmişti. Elimi gevşetip bırakmıştım ki ellerimdeki soğuk metalle yutkunmuştum.
"Ne yaptığını sanıyorsun sen!?"
Yutkunuşumla bakmış ve sırıtmıştım..
"Ne yapıyormuşum ben?"
Gözlerim yerinden fırlarken o hala bana bakıyodu sinirle elimdeki metali duvara vurup olduğumuz pozisyonla daha da etrafı ateş basmasıyla konuşmuştum.
"Ne o bana mı halleniyorsun bebeğim? Ama ilk önce uslu olmalısın"
Sinirle ellerimi ellerinden çekerken aletine tekme atıp kollarımın arasına başını almıştım. Kollarıma arasında sıkışan kafasıyla nefes alma çabalarına girerken yakınlığımızdan dolayı nefesimi tutmuştum. Bu denklem, bu düzen böyleydi. O bana bir nefes kadar yakınken aramızda oluşan buzdan duvar ve nefret gözlerinimizi saklamazken turunduğumuz tek şey birbirimizi parçalamak ve hırpalamaktı.
"Kardeşine dokunmadım sadece senin okulda son yaptığın yüzüne senden intikam almak istedim. Bara uğramıştım bir iki işim vardı barda babamla oranın müdürü bir konu üzerine tartışıyodu bende merak ettim yanlarına gittim j-hope diye biri deyince salak kankam olduğunu duydum sonra j-hope'a sordum jungkookla hala arkadaşmısın diye oda evet deyince plan yaptım jiminle konuşurken soobini jimin'gile gönderdim ve senden böylelikle intikam aldım."
Duyduklarımla ağıızım o şeklini alırken arkadaşlarıma içimden bilmem kaç tane küfür etmiştim. Tae'nın anlattıklarıyla şoka girerken kendime zor gelmiş ve konuşmuştum.
"Pekala o fotoğraf"
Burunca gülümseyip saçlarını düzenlerken gözlerimin içine bakarken aramızda santimler vardı hala kollarımın arasındaydı tek fark o belini tutarken ben nefessizlikten isyan etmek istiyordum.
"tabikide fake"
Deyişiyle sinirle omzuna yumruk vuruşumla belini sıkıp kendine çekmişti.
"GERİZEKALI! MAL! EVDE MERAKTAN ÖLDÜM SOOBİN'E BİŞEY OLUR DİYE!HERYERDE YANA YANA ARADIM BİLİYOR MUSUN!! NEFRET EDİYORUM SENDEN HEP BÖYLE YAPIYOSUN GÖTÜNE SOKTUĞUM"
Sırıtması kahkahaya dönmesiyle kaşlarımı çatıp dudaklarımı ısırmıştım. Kollarımın arasında hala çıkmazken deli gibi kahkaha atıyordu.
"Aç lan şunu! AÇARMISIN ŞUNU?"
Darmadağın hissediyordum. Aldığım nefesimi zorlukla dudaklarına verirken ciddileşip kafasını hayır anlamında sağlamıştı
"Biliyomusun şu aldığın nefesi o gün o kalçalarına sokmak istiyordum. Yaptıklarınıhala Unuttuğumu sanıyorsan yanılıyorsun."
Gözlerimi sonuna kadar açarken yatak olayından bahsediyordu.
"Birdaha benim gözüme görükme adını bile duymayayım!? Yoksa bu durumdan daha beter yaparım seni!"
Deyip kollarımın arasından çıkmıştı. Ben neye uğradığımı şaşırmıştım. Anahtarı fırlatıcasına sehpanın üzerine çalıp kapıyı sertçe çarpıp gitmişti. Gitmeden önceki dediklerini ise asla unutamıyordum. "Altımda inleyerek adımı zikretmeni tüm okul duyacak bunu biliyorsun. Fakat en çokta ben duyacağım güzelim." gidişinin ardından sehpadaki anahtarı alıp kelepçeyi açmıştım ardından evden çıkıp kapıyı kapatmıştım. Elimi cebime atıp telefonu elime aldığımda mesaj kutumda bi kaç kişi hariç jimininki gözüme çarpmıştı. Ekrana tıklayıp mesaja görüldü atmıştım. Çünkü herkese sinirliydim. Özelliklede kendime çok sinirliydim. Onunla neden her aynı ortama geldiğimde kasılıp kollarım bedeninde ellerim vücudunda oluyordu? Nefret ediyordum bu durumdan
