Bölüm 2

25 6 0
                                    

Medya: Chan'den sizlere gelsin... ♥️

Bayağı uzun bir ara olduğunun farkındayım. Telafi etmeye çalışacağım.

Başlayalım 👉🏻

12.03.2028
South Korea
~ 07:00 ~

Alarmın feci sesi ile yine uykusuz bir güne uyanmış bulunmaktayım. Görenler ölü sanıp toprağa gömebilir..

Gözlerim kendini uyumaya zorlarken, zihnim yeni başlamış olduğum bir işim olduğunu ve gitmem için de kalkmamı söylüyordu..

Seri bir şekilde kalkmaya çalıştım.. Veee.... Evett!!...başardım...

Hemen lavaboya girip işlerimi hallettikten sonra odaya geri döndüm.
Siyah bir kalem pantolon giydim ve üzerine de su yeşili bir tişört geçirip pantolonun içine soktum. Beyaz spor ayakkabılarımı da ayağıma geçirdim ve makyajıma başladım.

Şeftali tonlarında hafif bir makyaj yapıp parfümümü boynuma ve bileklerime sıktım.. Vee artık hazırım...

Küçük zincirli çantamı da alarak aşağıya indim. Direkt mutfağa girip masada oturan annemin karşısına oturdum.

- Günaydın anneciğim..

A: Günaydın kızım. Bugün işe başlıyorsun. Heyecanlı mısın?

-Evet.. Hem de çok..

A: Başarılar dilerim o zaman..

- Teşekkürler anneciğim..

Biraz atıştırdıktan sonra hızlıca kaltım ve annemin yanağına bir öpücük kondurdum.

-Ben gidiyorum anneciğim, ilk günden geç kalmayayım..

A: Tamam kızım..

- Seni seviyorum.. Görüşürüz

A: Bende seni seviyorum kızım.. Görüşürüz..

*******
************

Taksiyi şirketin önünde durdurup ücretini ödedim. Taksiden indim ve büyükçe 'SMTOWN' yazan giriş kapısının önünde durdum. Etrafına biraz göz gezdirdikten sonra içeriye giriş yaptım. Yetkililerin dünden verdikleri görevli kartını çantamdan çıkarıp güvenlik noktasındaki görevlilere gösterip bölümü geçtim.

Asansöre doğru ilerleyip düğmeye bastım.
Belli bir süre sonra kapısı açıldığında karşımda NCT - TAEYONG ve MARK'ı gördüm. Hafifçe tebessüm ettim ve eğildim. Onlarda bana tebessüm edip eğildiler. Düşünebiliyor musunuz? BANAA!! AHH ÇOK HEYECANLANDIM ŞU AN...

O an heyecanımı bastırmaya çalıştım ve başardım. Tekrar sıcak bir tebessümü yüzüme yerleştirdim ve asansöre bindim..
Yaklaşık dört beş kat çıktıktan sonra kapı açıldı ve indim. Bu şirkette menajer yardımcısı olarak işe başladım ve bu yüzden yardımcısı olduğum menajerin odasına doğru ilerlemeye başladım. Menajerin ismini dünden öğrendiğim için odasını bulmam çok zor olmadı. Kapıyı bir iki kere tıklattıktan sonra içeriden 'Gir!' komutunu bekledim. İki saniye sonra o sesi duyduğumda kapı kolunu heyecanla ve yavaşça açarak içeriye giriş yaptım. (Ne uzun girişmiş arkadaş..)

- Ahh.. Merhaba efendim. Ben Park Mi-Hyun. Dün yardımcınız olarak işe alındım.

M: Aa! Öyle mi? Hoşgeldin o zaman. Ben de Choi Woo-Jin.

Elini uzatarak kibarca bu cümleleri söylerken bende elini tuttum. Kibarca bir tanışmadan sonra oturmamı söyledi ve hemen iş konuşmaya başladı. Arada bahşettiği sıcak gülümsemesi ile çok yakışıklı ve tatlı gözüküyordu. Yaklaşık 28 - 29 yaşlarında gibi göründüğü için daha bir ısınmıştım. Malum genç ve bekarız... Ne yapalım.. Gençlik hali.. Bazen evlilik düşüncesi ile beynimi yiyip bitiriyorum.. Tabii annemin de bu düşüncelerime katkısı büyük..
( Sjssjsj.. Derin düşüncelere daldık bakıyorum.. Hahahsh)

  PCY / CHANYEOL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin