2

1 1 0
                                    

Sabah erkenden uyanmistim. Aynaya baktim. Goz torbalarim sismis. Gece hiç uyuyamadim. Hala aklimda dün yaşadıklarım vardı. Nasıl olurda ismimi bilebilir?

Ece odama girdi. "Günaydın Sıla. Nasilsin?" Diye sordu.

"Günaydın. Iyiyim sen?"

"Ben hiç mutlu değilim." Zaten yüzünden anlaşılıyordu. Uzgun ve birazda sinirli gibiydi. Hemen benimde suratim asildi. Çünkü kötü bise olmasını artık istemiyordum.

"Ne oldu yine?" Diye sordum. Bana "elektrikler dün akşamdan beri gidik. Ugrastim ama yapamadim sanirim birini cagirmamiz gerekiyor."

"Off yine... içerde televizyonun oralarda bir elektrikçi numarası var. Onu arayabiliriz."

"Tamam kahvaltı hazır hadi gel sonra arariz" dedi. Basımla onayladim.

Kapı çaldı. Hemen kapıyı açmak için ilerledik eceyle. Kapıda bir yaşlı adam ve genç bizim yaşlarda bir erkek vardı. Yaşlı adam" Sıla bu sen misin? Ne kadar çok buyumüşün ve de guzellesmisin."

" evet benim efendim. Çok teşekkür ederim siz nasilsiniz" dedim gülerek.

" iyiyim kizim sağol baban ve annen nerede? " dediğinde sanki dünya basima yıkılmıştı. Hemen gözlerim dolmuştu. O ara ece de gözünü oğlandan ayirip bize uzgunce bakıyordu.

" Sey... benim annem ve babam trafik kazasında oldu."

"Ah ben özür dilerim. Bunu bilmiyordum. Gerçekten özür dilerim." Dedi kafasını öne eğerek." Önemli degil efendim." Dedim kendimi toparlayarak.

Amca oğlana " Mete hadı sen isini yap" demek adi meteydi. Ecenin tek kasi kalkarak gulumsedi. Mete yanimdan gecerken gayet soguk bir bakış attı. Normal bir insana göre biraz fazla iri yarı ve uzundu.

Bana öyle bakarken korkmadim degil. Urkmustum ve kalbim cok hizli atiyordu ama aldiris etmedim. Isini bitirdiklerinde bana tekrardan amca  bas sağliği diledi ve gitti.

Eve girince ece hemen mete den bahsetti. Bana" çok yakışıklıydı ve çok iri yarı, kasli" dedi. Bende gözlerimi devirerek "ama çok soğuk hiç konuşmadı." Ece "Ah sila taktiğin şeye bak umarım tekrardan görebilirim." Dediğini duyduğumda alaycı bir şekilde ona güldüm.

Akşam yemeğini kasabaya inip yemeye karar verdik.

"Buralarda çok iyi bildiğim bir yer var oraya gidelim. Hem uygun da burası ama biraz değişik insanları var." Ece "önemli değil hadi gidelim çok aciktim" dedi. Kasabaya çok fazla inmezdim hele ki annemi ve babamı kaybettikten sonra. Kardeşlerim yoktu ve bu yüzden yanima arkadaşım ece geldi. Daha yasımız küçüktü 17 yaşındaydım annemi ve babami kaybettigimde. Bu benim icin buyuk bir tranvaydi.

Kasabaya inmeyeli sanırım uzun zaman oldu. Ama insanlar degismesede bir sey çok değişmişti. Bana çok tuhaf sanki yiyecekler gibi bakıyorlardı. Aralarında kızlarda vardı. Gerçekten çok korkmuştum.

Bir an kalbimde bir acı hissettim. Bu bana çok acı verdi. Ece " neyin var iyi misin?" Dedi bende hemen " iyiyim" dedim. Mekanda calisan bir kiz ve oglan surekli bana bakiyorlardi. Bundan hem rahatsiz olmus hemde korkmustum. Kiz oglana bana bakarak bir sey soyledi ama uzakta oldugum icin duyamadim ve daha fazla bakmadim onlara. Yemeklerimizi yedik. Saat 9.00 olmustu. Disari cikacakken onumuzde iri yari erkekler sanirim 7 yada 8 kisilerdi. Bana cok tuhaf bakiyorlardi sanki yiyeceklerdi.Disarinin soğuk havası aninda yüzüme vurdu ve onlara bakmamak için çaba sarf ettim. Sanki onlara bakınca bana saldiracaklardi. Ama kafami kaldirdigimda dün gördüğüm o oglan vardı. Bana hem şaşırmış hemde kızgın bir şekilde bakıyordu. Bir an ikimizde durup öylece birbirimize baktık. Kalbim çok hızlı atiyordu. Inşallah kalbimin atış hızını duymamistir.

Lütfen okuduysan buraya kadar vote ver...💜

KRİSTAL TAŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin