3

3 1 0
                                    

Sabah yine ece nin o neşeli sesiyle uyandım. Üstüme atlaması beni olduruyordu ama yinede hoşuma gidiyordu.

Ece" Sıla o dünkü önümüzde duran erkekler kimdi? Sana çok tuhaf bakiyorlardi. Özellikle en sondaki kişi."

"Bilmiyorum ece kasabaya inmeyeli uzun zaman olmuştu belki tanımaya çalıştıkları icindir" bu dedigime ben bile inanmiyordum. Ama ece yi meraklandirmamak icin gecistirdim. Ona korktugumu söylersem eğer tedirgin olacaktı ve bana kendi evlerine gitmeyi teklif edebilirdi. Ama ben bunu istemiyordum çünkü ben bu evde doğup büyüdüm. Bu ev bana annem ve babamin tek hatiralariydi.

Kahvaltı yaptıktan sonra içeri geçtik. Ve bize yakın sesle çakıl taşlarının sesi geliyordu. Pencereden baktım ve siyah güzel bir araba. Arabanin içinden yine o çocuk Berk ve o tamiratci cocuk çıktı. Ve kapıya doğru ilerliyorlardi.

Hemen kapıya kostum. Kapi calmadan actim. Yanima hemen ece geldi. Berk bana sinirlice bakiyordu. Korkmustum. Ece Meteye bakip duruyordu.

Avucunun içi terlemişti. Ne diyecegini bekliyordum.

"Benimle gelmeden gerek" diye çıkıştı. Sesi soluk ve soğuktu. Korkutucu bir görüntüsü vardı. Eceye baktim. Benden önce Ece çıkıştı.

"Nereye götürüyorsun sen arkadaşımı? Burası dağ başımı?" Sesi ciddi çıkmıştı. Ben bile korkmustum. Berk ikimizede sinirlice bakti. Gözüm Meteye kaydi. Berk e gore daha mutavazi gorukuyordu. Ve oda Eceye bakiyordu.

Mete bana bakarak "Sen Berkle git ben burada Eceyle kalırım." Dediginde sinirlendim sanki gitme zorunlulugum vardi.

"Biraz bekle" dedim ama hala korkuyordum. Montumu alıp arabayla ormana doğru gittik. Arabadan inerken kolundan sıkıca tuttu.

"Sen neden dün akşam kasabaya indin?" Dedi sinirle. Daha onu tanimiyordum bile ve bana hesap soruyordu.

"Bu seni neden ilgilendiriyor?" Dediğimde kalbim çok hızlı atiyordu. Onun kalbinin üstünde yine bir parilti parladı. Tam ona seslenecekken bende kendimde garip birşeyler hissettim.

Tam kalbime bakiyordu. Bende kafami one eğip baktığımda benimkide en az onunki kadar parliyordu. Tam sol tarafımda.

Ona " neler oluyor? Benim kalbim neden seninki gibi parlıyor?" Dediğimde bana

"Artık ben sana mühürlendim." Dediginde çok korktum.

"Neden" diye sorarken yine ellerim terliyordu. Ve yine ondan korkuyordum.

Bana hicbirsey demeyip sadece öyle bakti. Sanki acı çekiyordu ama pek belli etmiyordu.Çok fazla korkmustum. Belkide bir rüya görüyordum.

Bana "gerekmedikçe kasabaya inme eğer inmen gerekiyorsa bana haber ver" dedi. Ah bu çocuk kalın kafalimiydi ona nasil haber vericem. Sanki ben buyucuyum. Hem o kimde bana karisabiliyordu? Ondan korktuğum için pek konuşmuyordum. Sanki heran bana saldiracakti.

"Hadi arabaya binelim seni eve götüreyim." Dediginde yine ellerim terlemeye başlamıştı. Ve ne yapacağımı bilmiyordum. Ama ayaklarım beni arabaya götürüyordu.

Arabadayken direksiyonu olduğundan fazla sıkıyordu. Bana aynadan bakiyordu ve sanki birşey demeye çalışıyordu ama diyemiyordu. Ben ise gözlerimi ondan kaciriyordum.

Evin önünde dururken Ece ve Mete yan yana oturmuş güluyorlardi. Anlasilan sohbetleri iyiydi.

Ama benimki hiç de iyi değildi. O an Ece ye sanırım biraz sinirlendim. Çünkü bu adamların ne olduğu belli değildi.

Arabadan inerken koşarak Ecenin yanina gittim. Mete bana yine soğukca bir bakis atti.

Berk " Hadi Mete gidiyoruz" dediğinde güzel bir derin nefes almıştım.

Mete "O zaman yine görüşürüz Ece" dedi nazikce ona el salladi. 

Ece "umarim" diye yanıt verdi. Bir yandan Eceye ters ters bakarken diğer yandanda hala Berkin yaptığı seylerdeydi aklım. Dediği herşey sanki benim icin çok önemliydi.

Çok şükür ikiside arabaya binip uzaklaştılar. Ve ben derin bir oh çekerek içeri girdim.

Biliyorum, belki sıkıldın bundan ama vote vermeyi unutma...💗


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 04, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KRİSTAL TAŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin