8. Bölüm

348 44 64
                                    

Kalan son umutlarım yavaş yavaş tükenirken buradan çıkmanın yollarını arıyordum. Lanet bir otel odasından lanet bir bodruma getirmişti Meriç beni.

Hem açtım hem de kalbim acıyordu.
Bu ne anlama geliyordu?

"Aç olduğunun?" Diye bir ses duyduğumda irkilerek kapıya baktım. Saatlerdir kitli olan kapıya...

"S-sen de kimsin?"
"Henry Armless." Sarı saçlı ve kaslıydı.

"Yardım çığlıklarım yerine iç sesimi mi duydun yani?" Dedim.
"Sesli konuşuyordun ve yeni geldim." Dedi gülümseyerek.

"O halde gidebilirsin, kapının yerini biliyorsun diye düşünüyorum."
Kafamı çevirdim ve kapının kapanma sesini duydum ama kilit sesi gelmemişti.

Biraz bekledim ve gidip kapıyı kontrol ettim. Hayatımda bir kere daha salaklık yapamazdım, şimdi olmamalıydı.

Ses çıkmasın diye ayakkabılarımı çıkarıp elime aldım. Zeki gidiyorsun Susu, devam et.

"Hayır, yaptığının bedelini ödemeli."
"Abartıyorsun Meriç." Bu Henry'yle Meriç'in sesiydi.
"Abartan ben miyim yoksa şort giyen o mu!?" Diye gürleme duydum.

"O genç bir kız ve sana ait falan değil."
"Öyle!"
"Öyle mi? Bencilsin. Sevgili bile değilsiniz değil mi?!"
"Bu seni ilgilendirmez."
"Evet, ilgilendirir. Sen benim kuzenimsin tamam mı? Ayrıca ben bir insanım ve insanların özgürlüklerini savunmak konusunda hevesliyimdir."
"Siktir len." Dedi Meriç. Sonra kapıdan çıktı ve direkT beni gördü.

"Sen ne arıyorsun burada?" Diye bağırdı ve kolumdan tuttuğu gibi pencereden aşağı attı beni.

Soğuk su damlacıkları yanaklarımda gözyaşlarıma karıştı. Ayağa kalkmaya çalıştım ama bacaklarım acıyordu. Sanırım kırılmıştı. Gözlerim kapandı tekrar.

Meriç'i asla affetmeyecektim.

-Esrasu-
Tinder'da milleti taciz ederken telefon çaldı ben de açtım
. Arayan Meriçti.

"Ne?" Diye açtım telefonu. Benim numaramı nereden bulmuştu?

"Susu için aradım seni."
"Onu buldun mu? Neredeymiş? Ah, onu o kadar özledim ki!"
"Onu bulmadım. Kaybetmek üzereyim hatta."
"NE!?" Diye çığlık attım.
"Susu hastanede. Çabuk g-"

Telefonu kapattım ve üstüme bir şeyler geçirdim. Hastanenin yerini sormayı unutmuştum ama nasıl olsa psişik güçlerimle bulurdum. Buldum da...

21 dakika sonra Susu'nun kaldığı odanın kapısındaydım. Meriç'le tanımadığım, sarı saçlı ve kaslı bir çocuk da buradaydı.

"Nasıl oldu da Susu buraya düştü?!" Diye çığırdım Meriç'e.

"Ben bir şey yapmadım." Dedi, sesinde hiç duygu yakalayamadım.

"ONU CAMDAN DIŞARI FIRLATTIN?!" diye bağırdı sarışın ve kaslı olan.

"NE?!"
"Shh, burası bir hastane." diye araya girdi doktor.
"Kızın durumu nedir?" Diye sordu sarışın ve kaslı.

"Kaybınız için üzgünüm."

KASLI YAKIŞIKLI SEKSİ FAKBADİM AY SINIF ARKADAŞIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin